Şah İsmail'in Kürdistan'a yönelik siyaseti; diğer geçmiş hükümetler gibi Kürt hükümet ve emirliklerine son vererek bunların yerine Şiileri(Kızılbaş) getirmek idi. Osmanlıların ise o dönemde uyguladığı siyaset bunun tersi idi. Bu siyaset de Kürdistan'da meşhur Şeyh İdris-i Bitlisi vasıtası ile gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 162
1920de adana.
Haçin kazası merkezine yarım saat mesafede, on bir yaşlarında iki Türk çocuğunu, Ermeni fedailerinin yere yatırıp kuzu gibi boğazlamakta olduklarını gören eşraftan Lozade İsmail Beğ namındaki genç, çocukları kurtarmak hususundaki rica ve müdahalesinin kurbanı olarak o da kulağı burnu kesilmek ve gözleri oyulmak suretiyle idam edilmişti. Bu caniler suretle takibata ma'rûz kalmıyor, bilakis Fransızlar'a birer Ermeni kahramanı oluyorlardı" diyen Ali Sâib, böyle gözleri oyularak, burunları kesilerek şehit edilenlerin pek çok olduğunu kaydetmiş, adlan tespit edilebilenlerin kırktan çoğunun listesini vermiştir. Bunlar arasında Sipahi köyünden Fatma ve Defne isimli iki kadın da vardır. Kozan işgali sırasında, ayrıca dağlar ve yollarda parça parça edilmiş yüz kırk Türk cesedi de bulunmuştur.
Reklam
Alemin sığınağı Şah İsmail Göçünce güneş yüzüne peçe çekti Güneş battı tarih ''zıll'' oldu Gölge güneşin (şahın) tarihi oldu.
1505 yılında Elvend'in ölmesi üzerine Diyarbakır'da Akkoyunlu önderleri Uğurlu Muhammed'in torunu Zeynel'i hükümdar olarak ilan ederler. Dulkadiroğullarının elinde olan Zeynel, Dulkadir ordusu ile Elbistan'a gelir. Zeynel'in ilk işi Diyarbakır valisi olan Akkoyunlu Emir Beg Musullu'yu tutuklamak olur. "...Zeynel'in, Dulkadir ordusuyla birlikte çıkagelmesi üzerine yerel Kürt yöneticileri boyun eğdiklerini bildirdiler." Akkoyunlu Zeynel'e yardım bahanesiyle Kürdistan'a gelen Dulkadir ordusu Diyarbakır, Savur, Eğil, Silvan, Urfa ve Mardin'i ele geçirir. Musullu aşireti kısa sürede toplanarak Dulkadir abluka- sını kırarak Diyarbakır, Urfa ve çevresini ele geçirerek yönetimi yeniden Emir Beg Musullu ele alır. 1506 yılına kadar Diyarbakır Musullu aşiretinin elinde kalırken Kürdistan'daki Akkoyunlu egemenliği ise fiilen bitmiş olur. 1506'da Şah İsmail Kürdistan'a yönelerek Harput'u işgal eder. Emir Beg Musullu, Şah İsmail'in kendilerine katılma çağrısına uyarak aşireti ile birlikte Safevilerin saflarına geçerek Diyarbakır ve çevresini Safevilere teslim eder, bunun karşılığında da Safevilerin "mühürdarlık" görevine getirilir. Şah İsmail Diyarbakır'ın valiliğine ünlü komutanlarından Muhammed Han Ustaclu'yu getirir. Akkoyunlular 104 yıl aradan sonra ellerindeki son önemli merkez olan Diyarbakır'ı da yitirerek tarih sahnesinden çekilirler...
Sayfa 150 - NûbiharKitabı okudu
Uçmak
Kuş oluben uçmak gerek Ovalara göçmek gerek Bir doludan içmek gerek İçenler ayılmaz ola⁹³ ... "Uçmak, tr. (son, kıyı, bitim yeri)'dan -mak/uçmak Bir yerden kalkıp gitmek, görünmez olmak, sona ermek, bitim yerine varmak. Halk dilinde gitmek, gözden uzaklaşmak, bir daha görünmez olmak,
Sayfa 72 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇEDE UÇMAK
Emir Timur'un soyu, ölümünden sonra, torunu Uluğ Beg tarafından Isık Göl civarından getirilip, Semerkand'da yazılarak, Timur'un mezarı üzerine dikilen taş üzerine şu şekilde kaydedilmiştir: Emir Timur Küregân b. Emir Turagay b. Emir Berkel b. Emir İlengir b. Emir İcil b. Emir Karaçar Noyan b. Emir Suguççin b. Emir Erdemci Barula b. Emir Kaculay b. Emir Tumanay. Timur'un dip atası Tumanay, beşinci göbekten Cengiz Han'ın da atası olmaktadır. Dolayısı ile Cengiz Han ve Timur'un soyu birleşmektedir.
Reklam
70 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.