Dünyayı doğru tanımak ve onu değiştirebilmek için en az bir defa ölümün kapısına dayanmak gerekmez mi? Hayatı anlamak ancak ölümü ve aşkı anlamaktan geçiyor, ne dersin?
Bir hayali seviyor olduğunu bilmen içime su serpti. Çünkü onu kalbinde büyütüyorsun. Bir yanıyla iyidir, kalbin de genişler ama bir yanıyla da kötüdür çünkü kalbinde büyüttüğün her şeyi gözünde de büyütürsün. Bu da müstakbel bir hayal kırıklığına gebedir.
Hayattaki başarısızlığımızın nedeni fazla hesap yapmamız olamaz mı? Biz bu dünyayı anlamak, onu çözmek, çirkinliklerden, adaletsizliklerden arındırıp güzelleştirmek için debelenirken birileri kendilerini sunulan ne varsa sorgusuz sualsiz yaşıyor.
Ömrümüzün tamamına yakın bir kısmını uyku sersemliğiyle yaşarız. Her insanın ömründe küçük ayılış anları vardır ki onlar birer yara izidir. Onlar, bu cihandan geçtiğimize dair birer işarettir. Daha yaşarken hatıralaşan anlardır bunlar.