217 syf.
·
Puan vermedi
Değerli eğitimci, siyasetçi, yazar Mustafa Gazalcı’nın kaleminden, içeriğiyle okurunu geçmişe taşıyan “Yolumuzu Aydınlatanlar – Cumhuriyet’in 10 Eğitim Yıldızı” adlı kitaptan söz edeceğim sizlere… Cumhuriyet Devrimi’nin büyük ülküsü “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme atılımının özverili, çalışkan yıldızları; Mustafa Necati,
Yolumuzu Aydınlatanlar
Yolumuzu AydınlatanlarMustafa Gazalcı · Cumhuriyet Kitapları · 20231 okunma
CHP milletvekili İsmail Hakkı Baltacıoğlu ise Köy Enstitülerinin hedefine ulaşamadığını iddia ederek dile getirdiği eleştiri de şunları söyledi: "Köy Enstitüleri meselesi... Fikrim yanlış anlaşılmasın... Fakat hedefte isabetsizlik vardır zannediyorum ve Milli Eğitim Bakanı'nın (Reşat Şemsettin Sirer) haklı olarak tekrar nazarı dikkati celb etti. Bende buna iştirâk ediyorum."
Sayfa 227
Reklam
"Karada yüzülmez, denizde yürünmez, havada oturulmaz." İsmail Hakkı Baltacıoğlu
Öğrenci vardır hocayı hoca yapan!
İsmail Hakkı Baltacıoğlu, nam-ı diğer Püskülsüz İsmail Hakkı, son zamanlarda demiş ki: -Ben talebeleri arasında Necip Fazıl'ın da bulunduğu bir devrin profesörüyüm. iki devrin hoca ve talebe kıyas unsurları olarak bunlar bana yetmez mi?
Sayfa 179Kitabı okudu
Yakıştı mı bir Edebiyatçı'ya bu söz şimdi : )
İsmail Hakkı Baltacıoğlu: Şiirden hoşlanmam, durup dururken bazı insanların çarpık konuşmasına şaşar kalırım.
Sayfa 315Kitabı okudu
"Eğitim işi bahçıvan işine benzer. Bahçıvanın yapması gereken iş, elma ağacına armut verdirmek değildir. Bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacının elma vermesi için gerekli olan dış şartları sağlamaktır. Toprak, hava, güneş, şu, gübre gibi şartlar sağlanınca ağaç yemişini kendi kendine verecektir. Eğitim işinde de böyledir. İnsan dışarıdan yetiştirilemez. Yetişme şartları var olunca insan kendi kendine yetişir. Terbiye etmek yoktur, terbiye olmak vardır. -İsmail Hakkı Baltacıoğlu
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun şu hükmü, Ünyeli Hattat Mustafa Râkım Efendi'nin sanattaki kudretini ve yerini çok güzel ifade eder: "Yalnız şu kadarını söyleyelim ki Sinan Türk mimarlığında, Michelange heykeltıraşlıkta ne yapmışsa, daha ziyadesini Râkım yazıda yapmıştır."
1928 senesinde camilere org ve sıralar koymağa kadar varan reform lâyihasını imza edenler arasında da ulemâdan bazı zatlar vardı. Çok acı bir dalalet ve hiyanet vesikası olan bu reform layihası ile onu imza edenleri de ibret için takdim etmeden geçemiyoruz: Imzalar: Prof. Köprülüzâde Fuad, İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) İzmirli İsmail Hakkı Halil Halid Halil Nimetullah Mehmet Ali Ayni Şerafettin (Yaltkaya) Arapkirli Hüseyin Avni Hilmi Omer Yusuf Ziya (Bâbânzâde Naim Bey'le Ferit Kam imzadan istinkaf etmiş ve hey'eti terketmişlerdir).
Sayfa 423 - SebilKitabı okudu
İsmail Hakkı Baltacıoğlu son zamanlar da demiş ki: “Ben talebeleri arasında Necip Fazıl’ın da bulunduğu bir devrin profesörüyüm. İki devrin hoca ve talebe kıyas unsurları olarak bunlar bana yetmez mi Beni bir tarafa bırakın fakat Hilmi Ziya, Mükremin Halil, Reşat Şemsettin, Ahmet Kudsi ve Ahmed Hamdi gibilerin bulunduğu bir nesil, kısa bir zaman sonra eridi ve gerisi kavruk çıktı. Ayırıcı çizgi 1928’deki harf devrimidir. Eski yazıyı bilenler ile bilmeyenler farkı… Baytarlık ilmindeki “et yiyenler” “ot yiyenler” sınıflandırmasına uyum
Ömrüm Ateşten Gömlek
Liselere öğretmen yetiştiren okul ise Ahmet Cevdet Paşa'nın önayak olduğu Yüksek Muallim Mektebi. Yüksek Muallim Mektebi'nin giriş kitabesini Gazi Eğitim Enstitüsü müdürlerinden olup rahmetli İsmail Hakkı Baltacıoğlu yazmıştı.
Reklam
İsmail Hakkı Baltacıoğlu
"eğitim işi bahçıvan işine benzer. bahçıvanın yapması gereken iş, elma ağacına armut verdirmek değildir. bahçıvanın yapacağı iş, elma ağacının elma vermesi için gerekli olan dış şartları sağlamaktır. toprak, hava, güneş, su, gübre gibi şartlar sağlanınca ağaç yemişini kendi kendine verecektir. eğitim işinde de böyledir. insan dışarıdan yetiştirilemez. yetişme şartları var olunca insan kendi kendine yetişir. terbiye etmek yoktur, terbiye olmak vardır."
Sayfa 41 - ebsad, 12.baskı, istanbul, 2020.
İbadet dili Türkçe olmalıdır. Ayetlerin, duaların, hutbelerin Türkçe şekilleri kabul ve isti'mal edilmelidir... Ayrıca mabetlerde musiki aletlerinin kabulü dahi lazım gelir. Mabetlerde ilahi mahiyetinde asri ve enstrümental musikiye kat'ı ihtiyaç vardır... İmzalar: Prof. Köprülüzade Fuat, Prof. Ismail Hakkı Baltacioğlu, Prof. İzmirli İsmail Hakkı, Prof. Halil Halld, Prof. Haill Nimetullah, Prof. Mehmet Ali Ayni, Prof. Şerafettin Yaltkaya Prof. Arapkirli Hüseyin Avni, Prof. Hilmi Özer ve Prof. Yusuf Ziya. (Babanzade Naim Bey'le Ferit Kam imzadan intiskaf etmiş ve heyeti terk etmişlerdir.). (25) (25) Kadir Mısıroğlu, Kurtuluş Savaşında Sarıklı Mücahitler
Sayfa 35 - Şamil dağıtımKitabı okudu
Resim