Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmihan Güler

Sabitlenmiş gönderi
"Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek."
Reklam
Bir insan bir diğerinin iç dünyasında yer edinene kadar -evet, gelişmeye devam etmek istiyorlarsa gerçekten de aynı kökten büyümeye başlayacak kadar derinlik gerekiyor- ne çok sarsıntı, ne çok üzüntü yaşıyor, nasıl bir ruhsal çabalama ve dönüşüm geçiriyor.
Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle yetinmiyorsunuz, hiç düşünmeden, hiç kuşkuya kapılmadan, hatta ayrımına varmadan alıyor ve veriyorsunuz; tehlikeye gülerek, kendinizi unutarak bakıyorsunuz; takatten kesilen bir akıl ve yoğunlaşan bir ruhla ilerliyorsunuz, ilerliyorsunuz...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Aşkı nasıl mı hayal ederdim? Ah, çok basit. Son derece sade ve sağlıklı. Sanırım hiç de şeytani ve romantik sayılamayacak şeylerle karşılaştırırdım aşkı. Her gün açlığımızı giderdiğimiz kutsal, doyuran ekmekle; Her gün evimizi açtığımız hayat veren temiz havayla. Sonuç olarak Her şeyi borçlu olduğumuz, ama haklarında pek öyle tumturaklı laflar etmediğimiz en önemli, en doğal, en güzel şeylerle."
70 syf.
·
Puan vermedi
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé
7.4/10 · 7,7bin okunma
Reklam
"Adine, çocuğum, sen hayattan ve insanlardan çok fazla şey bekliyorsun."
"Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur, bu yüzden senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gerek tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse," -burada durdu ve derin bir nefes aldı-" bizi durdurmanın izin vermemeliyiz."
"Belki en baştan birbirimizle başka türlü kaynaşabilirdik, mücadele etmeden, çekinmeden, birbirimizin veya değerimizin üstün ya da aşağı olması söz konusu olmadan! Sadece gençliğimizin tazeliğiyle, duyduğumuz sevinç ve esrimeyle! Evet, belki! Böyle bir aşk vardır, mümkündür ve güzeldir."
"Tanımak mı? Evet, daha gelenin sen olabileceğini düşünmeden tanıdım. Yürüyüşünden. O kaygısızca salınarak yürüyüşünden; bir tek sen böyle yürürsün, sen yürürken dünyanın bütün yolları düzmüş veya önündeki görünmez bir varlık yolları senin için düzeltiyormuş gibi geliyor insana...
Reklam
"Biz hep böyle, her şeyde birlik olsak, kimse bize diş geçiremez. Bize dağlar, şahlar dayanamaz. Hiç kimse... yeter ki böyle birlik olalım."
Sayfa 112Kitabı okudu
Aşk kuşu bir yalımdır. Dokunduğu yüreği yalım eder. Sevda yuvası yalımdır. Ağrının öfkesidir bu. Ağrının belasıdır. Ağrıya karşı çıkılmaz. Ağrının lanetidir bu. Ve her bahar Küp gölü çiçeklenirken bütün Ağrıdağının çobanları gölün kıyısına gelirler, bin yıllık bahar toprağının üstüne kepeneklerini atarlar... Ve yalımdan sevda kuşu... Kanadını gölün som mavisine batırır.
Uzun ince yüzü yaralı bir karacanın acılı yüzünü anımsatıyordu. Bütün insanların kederi, özlemi, tutkusu gelmiş de bu yüze birikmiş. Bir düşte, bir büyüdeydi Ahmet. Aydınlık bir buğu ardındaydı yüzü. Görenin kanını kaynatan, uzak, bilinmez bir dünyanın ateşine alıp götüren bir tadı vardı duruşunun, bakışının. Gülbahar Ahmedi çok eskilerden tanır gibiydi. Sanki birlikte doğmuşlar, birlikte büyümüşlerdi. Öylesine aşinalık duyuyordu ona...
436 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.