304 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Öncelikle bu kitabın bu kadar az okunması ve hakkında hiç inceleme yapılmamış olması beni şaşırttı desem yalan olur. Böyle önemli eserler genelde kıyıda köşede kalmış oluyor ve kıymeti daha az biliniyor ve sonucunda da ne oluyor? Kadınlarımız Jinekolojik muayene masasına geldiğinde çoğunlukla şikayetini net bir şekilde ifade edemiyor çünkü
Vajina Kılavuzu
Vajina KılavuzuElizabeth Topp · Chiviyazıları Yayınevi · 200884 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Dünya, hassas kalpler için cehennemdir...
İncecik ama dopdolu bir Zweig öyküsü daha... Kitabı okumaya başlamadan önce Zweig'in hayat hikayesine bir bakmanızı tavsiye ederim.. çünkü eminim ki Zweig'in yaşamı ile doktor B. karakterinin maruz kaldıkları arasındaki benzerlikler kitaba farklı bir gözle bakmanızı sağlayacak ve belki siz de dr. B ile empati yapıp hiçliğin içinde
Satranç
SatrançStefan Zweig · Ceren Yayıncılık · 2021239bin okunma
Reklam
211 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında. Ya hatırlamak!.. Evet, o da var. Ömür böyle geçiyor işte; kâh unutup kâh hatırlayarak.” Mavi Kuş, Mustafa Kutlu’nun hikâye-roman arası eseridir. Kitap, muazzam bir betimleme ile başlıyor. Sokakları, esnafı ve insanları öylesine güzel tasvir ediyor ki Kutlu, kendinizi bir anda bahsi geçen kasabada Çardak Kahvesinde oturmuş çayınızı yudumluyor buluyorsunuz. Betimlemelerin ardından asıl hikâyeye geliyor yazarımız; Mavi Kuş’a. Kuş dediysek ismine aldanmayın derim. Çünkü Mavi Kuş, camları çatlamış, epeyce eskimiş bir otobüs. Otobüsün içinde her birinin farklı bir telaşı olan insanlar. Zaten hayat dediğimizde böyle değil midir? Birileri doğarken birileri ölmüyor mu veyahut birileri mutlu mesut yaşarken birileri hayat telaşında yitip gitmiyor mu? Şairin de dediği gibi “Burası dünya ya hu. Burası bu kadar işte!” Hikâye baştan sona sade ve akıcı bir dille anlatılmış ve ziyadesiyle samimi, içten. Bunun yanı sıra yazarımız, ara sıra araya girip kendi yorumunu yapmakta. Kitabın sonunda ise öylesine ters köşe yapıyor ki Kutlu, bir anda afallıyorsunuz. İncelememi bitirmeden önce kitabın kapağına da değinmeden edemeyeceğim. Zira Kutlu’nun diğer kitaplarında da olduğu gibi Mavi Kuş’un kapak resmi de içeriğiyle mükemmel uyumlu. Velhasıl Kutlu’nun Anadolu insanının doğallığını, sıcaklığını bolca hissettiğimiz bu öyküyü muhakkak okuyun, okutturun. Kitapla kalın a dostlar.
Mavi Kuş
Mavi Kuş
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112,2bin okunma
156 syf.
6/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
İsmi ile asla ve asla bağdaşmayan bir eser. Yine sümerlerin gelenek ve göreneklerinin yahudi inancına girişini ve yine tufan ve mabed sosyal yaşantısını anlatmış. Kitap başlığı ile ilgili tek bir şey var. Fransızda yayınlanan "Hitit" dergisinin Atatürk tarafından takip edildiği ve desteklendiği. Kitap baştan sona Atatürk devrimlerini anlatmış. Yine sümer adetlerinin tevrat yolu ile müslümanlığa girişini anlatmış. Son bölümünde gazete yazıları var. İsmi ile asla ve asla bağdaşmıyor. Okuduğum bütün Muazzam İlmye eserlerinde tek ortak konu ve bütün kitaplarında anlatılan tek bir şey var. Sumerlilerden etkilenen yahudi bilginleri tevtartı yazmış ve kuran bundan kopyalanmış. Kitap baştan sona Atatürk devrimlerini ve Atatürkün spora, müziğe, eğitime, sanata bakışını anlatıyor. Kitabı alırken ismine aldanmayın.
Atatürk ve Sumerliler
Atatürk ve SumerlilerMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2009251 okunma
456 syf.
1/10 puan verdi
Berbat bir kitaptı. Yazılabilecek ve kitap açıklamasıyla olduğu kadar kitap alt başlığıyla da alakasız en kötü kitap diyebilirim. Tam bir aldatmaca. Önce kitap açıklamasında kim ne diyor? İstanbul Sözleşmesine nasıl bakıyor? şeklinde objektiş-miş gibi duran bir açıklama ve ardından alt başlık ile ''Disiplinler Arası Bir Soruşturma'' deyince öncesinde, ''konuyla ilgili nesnel analiz kitabı muhtemelen'' diyerek ve itiraf etmek gerekirse Kolektif'e de güvenerek okuduğum kitaptı ancak hayal kırıklığından öteye geçmedi. İstanbul Sözleşmesine binaen siyasal islamcıların kaygı, korku, nefret ve tepkilerini işleyen, ne olduğu ile değil nasıl olması gerektiği üzerinden yanlı bir propagandanın işlendiği bir içeriğe hakim. Kitapta sürekli ''böyle hassas konularda..'' diye geçen cümleleri okumak baydı desem yeridir. Eğer bu konular böylesi bir hassaslığa sahipse en azından bir kısmıyla objektif yorumlar getirerek konu genelinde tam olarak ne diyor siyasal islamcılar anlardık ancak salt tek taraflı propaganada işleyerek manipülatif bir dil kullanmak hem konuyu saptırmış hem de olmayan şeyleri var-mış gibi anlatılmasına neden olmuş. O yüzden İstanbul Sözleşmesi konusunu konuşmaktan öte önce bu tarz içerikleri teşhir etmek gerektiğini düşünüyorum. Kitabın ismine, alt başlığına ve açıklamasına aldanmayın derim. Daha güzel kitaplar var.
İstanbul Sözleşmesi
İstanbul SözleşmesiKolektif · Tire Kitap Yayınları · 20207 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Avusturya dan yükselen aykırı ses Elfriede Jelinek, sert tepkilerle karşılaşan, tartışmalara yol açan, sansasyon yaratan, bazı eleştirmen ve okurlar tarafından kışkırtıcı, vahşi, müstehcen, saldırgan hatta kaba bulunan romanlarıyla tanınıyormuş. Gerçekler her zaman can acıtır. Ben yazarı fobisi dikkatimi çektiği için aldım. Kalabalık korkusu ve sosyal fobisi nedeniyle Nobel ödülünü bile almaya gidememiş. Törende video mesajı yayınlanmış. Romanda Brigitte şehirde Paula köyde yaşayan iki kadın olarak karşımıza çıkıyor. Köyde ve şehirde sosyalleşmeyi, çalışma hayatını, evlilik kurumunu, ekonomik açıdan etkileri gözlemlerken kadınların kurdukları hayale adım adım yaklaşmalarını da izleriz. Jelinek romanda anlatılan yerlerin sosyokültürel ve sosyoekonomik yapısına hakim olduğu için (çünkü orada büyümüştür. Fabrikalarda ve ormanda çalışanları gözlemlemiş ve yakından tanıma fırsatı bulmuş) romanın katı gerçekçiliği aşırı tepki almış. Kitabın ismine aldanmayın kitap bir aşk romanı değil. Vurgulanmak istenenler dışında hiç büyük harf yok. Tıpkı fabrikadaki üretim bandı gibi tıkır tıkır işleyen tekrar cümleleri köylü yada fabrika işçisinin tekrardan ibaret hayatını vurguluyor. Bu kitaptan öğrendiğim iki kelime oksimoron ve totoloji. Oksimoron; mantıken yan yana gelemeyecek iki kelimeyi veya olguyu yan yana getiriyor. Misal, ölümüne mutlu. sessizliğin sesi Totoloji; sözün gereksiz yere ek bir bilgi vermeden tekrar kullanımı. Misal, İnsanî insanlar. Sizlerde örnekle çoğaltabilirsiniz. Yazarın ortası yok ya çok seveceksiniz ya hiç sevmeyeceksiniz. Ben mi ? Sevdim
Aşık Kadınlar
Aşık KadınlarElfriede Jelinek · İthaki Yayınları · 2021551 okunma
Reklam
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.