112 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
~Kitaplar nefesiniz olsun~ Bence bu ispanyollar Türk, bu kitap da ege de bir sahil kasabasın da yaşananları anlatıyor. Neyse yani; Aşkın nefrete dönüştüğü bir zincir hikaye. Zaman zaman keyifle, zaman zaman üzüntü ile, kim haklı kim haksız? ölen mi? yaşayanlar mı? Kişiye göre çok değişecek ucu açık bir kitap. Bütün kitaplar güzeldir. "Bu bir tık daha güzel" iyi okumalar.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201377.9k okunma
Tunus ve İspanyollar
Kuzebatı Afrika'nın Müslüman bölgelerinde İspanya Hristiyan düşmanı temsil etmekteydi. Önrğein, 17.yüzyıl başlarında yerel belgelerde İspanya'nın sekiz reallik sikkesinden ''din düşmanı Hristiyanlar tarafından darp edilmiştir, Allah onları dünya yüzünden yok etsin'' ifadesiyle birlikte söz ediliyordu.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
İspan­yollar hayvanlara karşı zalimdir, İtalyanlar insanı sağır eden bir ses çıkarmadan hiçbir şey yapamazlar, Çinliler kumarbaz­dır.
Arjantin konusunda onun da herkes gibi unuttuğu bir şey vardı. İspanyollar bu topraklara ayak bastığında, buraları ıssız değildi. Hemen her yerde yaşayan yerli kabileleri, küçük etnik kavimler vardı. Batı’nın kuralları ve çıkarları doğrultusunda bu kavimler katledilmiş, köleleştirilmiş, dejenere edilmiş ve dağıtılmıştı.
Bugün üzerinde yaşadığımız dünya, kültürel, siyasi ve ekonomik bir küreselleşme gerçeği ile karşı karşıya… Üstelik tüm bu sürecin temelinde, Keşifler Çağı (Age of Exploration) dediğimiz bir dönem ve bunun ardında da İstanbul'un fethi yatıyor. 15. ve 16. yüzyıllarda iki ulus; İspanyollar ve Portekizliler, Osmanlıların 1453'te İstanbul'u alarak doğuya giden ticaret yollarını ele geçirmesinin ardından can havli ile kendilerini okyanuslara attılar. Amaçları, ticaret yapmak için Müslümanlara bağımlı kalmadan, alternatif yollar bularak Osmanlıları devre dışı bırakmaktı.
Sayfa 7 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yollara darağaçları kurduğundan ve İspanyollar hüküm giymeden vurulduklarından beri, Fransızlar terk edilmiş köylerde dehşet verici öç manzaralarıyla karşılaşıyorlardı; askerlerin ağır ateşte yakılıp kömürleşmiş cesetleri, kazığa oturtulmuş işkencelerin ve hayvanca zulmün korkunç görüntüleriydi bunlar. Bütün bunlar albayın beyninde şimşek gibi çaktı; öyle hızlı, öyle keskin oldu ki bu, adam ateşler içinde sarsılırcasına titredi.
Reklam
Büyük Okyanus kıyılarında İspanyollar geniş mısır, manyok, fasulye, yerfıstığı ve patates tarlalarını yakıp yıktılar. İnkaların sulamayla verimli hale getirdikleri topraklar kısa sürede çöle döndü.
İspanyollar, bir kadını tarif edecek otuz “şart” ya da kişiliğinin her bir üç özelliği için söylenebilecek on tane sıfat bulursanız, o kadın güzeldir derler.
Aztekler
Aztekler dünyanın bir gün yok olacağına inanıyorlardı. Bu olayı ertelemek ve tanrılarını doyurmak için çeşitli ayinleri vardı. Bunların arasında insan kurban etme de bulunuyordu. Savaşta esir aldıkları binlerce insanı tanrılara kurban diyorlardı. 1487 yılında bir tapınakta 80.000 kişi kurban edilmişti.1519 yılında İspanyollar Tenochtitlàn'a vardıklarında bu kanlı ayinler karşısında korkuya kapıldılar. Bu süreçte çok Aztek Tapınağı yok edilip çok sayıda insan öldürüldü, işkenceye uğradı ya da köleleştirildi.Böylece Aztek İmparatorluğu çökmüş oldu.
Sayfa 117Kitabı okudu
İspanyollar, Yaradanın yukarıda saydığımız özelliklerle donattığı bu kibar kuzuları gördükleri ilk günden itibaren, açlıktan kudurmuş kurtlar veya günlerdir et yememiş vahşi kaplanlar ve aslanlar gibi ağıla çöktüler. Başlangıçtaki seyir bugüne kadar hiç değişmedi ve İspanyollar yerlileri parçalara bölmekten, öldürmekten, acı ve ıstırap çektirmekten, üzüntü vermekten, eziyet ve taciz etmekten, acımasızca zulmetmekten başka bir şey yapmadılar
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.