Hakk'ı, Hakk'tan, Hakk'ın Gözü İle Görmek Nasıl Olur?
Bir denizin içinde olduğunuzu düşünün. Zaten yüzde altmıştan fazla olan su olan vücudunuz yavaş yavaş çözülüp denize karışıyor. Hani asit kazanına bir et parçası atarsınız ya; nasıl çözülerek asit haline gelir. Tıpkı bu et parçası gibi denizde eriyip gittiniz, yok oldunuz. Sizden geriye en küçük bir eser bile kalmadı. Böylece denizin ta kendisi oldunuz. İşte bu hal " fenâ-i tam " yani " fenâ fillah "tır/tam yokluk. Denizi mi görmek istiyorsunuz? Kendinize bakın yeter. Çünkü siz zaten denizsiniz. İşte o zaman " Denizi denizde, denizin gözüyle rahatlıkla görürsünüz. " Bu görüş, denizin gözüyle bakmaktır. Ve eğer siz bu durumda iseniz, artık alemlerde Hakk'ı, Hakk'tan, Hakk'ın gözüyle görürsünüz. Çünkü Hakk'ın gözünden başka hiçbir göz Hakk'ı göremez. Bu dünyada Hakk'ı, Hakk'tan, Hakk'ın gözüyle görmeyip de ahirette kendi gözleriyle görmeyi uman kimse ise cahildir. Bu dünyada Hakk'ı görmeyen kişi ahirette de göremez. " Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür..." (İsra Suresi 17/72)
Sayfa 155 - İnsan Yayınları
Müslümanlara göre, insan haysiyeti insanın mükerremliğiyle alakalı, insanın mükerremliği ise Kur'an'ın beyanıyla sabit: "And olsun ki Biz, insanları mükerrem/ haysiyetli kıldık. Onları, karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel rızıklar verdik; onları, yarattıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık" (İsra, 17/70). Mükerrem olmak demek, Allah'ın halifesi olarak yeryüzünü yönetmek (Bakara, 2/30); arzda, arzı imar etmek için var olmak (Hud, 11/61) demektir. Allah'ın eliyle (Sad, 38/75) ve bütün esma-i ilahiyesinin kâmil tecellisi olarak yarattığı varlık demektir. Göklerin ve yerin çekemediği ağır yükü sırtlanmak; ilahî emaneti yüklenmek demektir (Ahzab, 33/72). Göklerde ve yerde bulunan her şeyin ilahî bir rahmet olarak insana verilmesi, her şeyin onun emrine müsahhar kılınması demektir (Vadiye, 45/13). Ahsen-i takvim sırrına ermek demektir (Tin, 95/4). Allah'ın topraktan yaratıp kendi ruhundan nefh ederek (Hiçe, 15/29; Secde, 32/9) onurlandırdığı varlık olmak demektir.
Sayfa 46 - Erol Göka
Reklam
"Burada kör olan orada da kör olacaktır. " (İsra —17/72)
Ahiret Bekâ Yurdumuz
Âhiret hayatında dirilişten sonraki merhale “haşir” ve “mahşer”dir. Kıyamet gününde yeniden diriltilen bütün insanların hesaba çekilmek üzere bir meydana sevk edilip toplanmasına “haşir”, toplanılacak yere de “mahşer”, “mevkıf” veya “arasat” denir. Kur"ân-ı Kerîm"de haşir ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Kur"an, insanların ve
Sayfa 615Kitabı okudu
Cehennem Yakıtı İnsan ve Taş Olan Azap Yeri
Cehennem, Allah Resûlü"nün getirmiş olduğu hidayeti inkâr edenler (6) ve onun gösterdiği dosdoğru yoldan sapan fâsık kimselerin (7) âhiretteki mekânıdır. Bu azgın kimseler,(8) kendilerine gelen apaçık âyetleri dinlemeye bile tahammül edemeyerek (9) küfürde ısrarcı olmaları ve Allah"ın âyetlerini boşa çıkarmaya çalışmalarına karşılık (10)
Sayfa 654Kitabı okudu
" Bu dünyada gerçekler karşısında kör olan kimse ahirette de kör, doğru yoldan sapmışlık oranı da daha büyük olur." (17/İsra Suresi 72)
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.