Beynettenzih Vetteşbih - Tevhid - Marifet
“Görülene “Allah” demek, O'nu bir esma ile hudutlaştırmak, “Allah değildir” demekse, O'nu inkar etmek olur. İşin sonuçları, bu ikisi arasında bir yol mevcut olan ki, bu da İslamiyetin esası olan “beynettenzih vetişbih” bölümüdür. Bilenle bilmeyenin birbirinden özgür ve bilene “ârif” bilmeyene “cahil” dendiği noktadır. Cahilde Allah yok
Müslümanlara göre, insan haysiyeti insanın mükerremliğiyle alakalı, insanın mükerremliği ise Kur'an'ın beyanıyla sabit: "And olsun ki Biz, insanları mükerrem/ haysiyetli kıldık. Onları, karada ve denizde taşıdık, kendilerine güzel rızıklar verdik; onları, yarattıklarımızın pek çoğundan üstün kıldık" (İsra, 17/70). Mükerrem olmak demek, Allah'ın halifesi olarak yeryüzünü yönetmek (Bakara, 2/30); arzda, arzı imar etmek için var olmak (Hud, 11/61) demektir. Allah'ın eliyle (Sad, 38/75) ve bütün esma-i ilahiyesinin kâmil tecellisi olarak yarattığı varlık demektir. Göklerin ve yerin çekemediği ağır yükü sırtlanmak; ilahî emaneti yüklenmek demektir (Ahzab, 33/72). Göklerde ve yerde bulunan her şeyin ilahî bir rahmet olarak insana verilmesi, her şeyin onun emrine müsahhar kılınması demektir (Vadiye, 45/13). Ahsen-i takvim sırrına ermek demektir (Tin, 95/4). Allah'ın topraktan yaratıp kendi ruhundan nefh ederek (Hiçe, 15/29; Secde, 32/9) onurlandırdığı varlık olmak demektir.
Sayfa 46 - Erol Göka
Reklam
“Bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür; üstelik iyice yolunu şaşırmıştır” (İsrâ 17/72).
Sayfa 115 - 2. Baskı, Aralık 2020
53 öğeden 61 ile 53 arasındakiler gösteriliyor.