Hikâye türünün biraz içine girmek istediğim için, rastgele rafları karıştırıp bu kitabı satın aldım. Lâkin bu kadar seveceğimi hiç düşünmemiştim. Okurken beni bir çok farklı atmosfere ışınladı. Deniz, ilkbahar, çiçekler, doğa ve masumane hisler... 20 hikâyeden oluşan bu eser, bana bunları evimin koltuğunda uzanarak hissettirmeyi çok güzel başardı. Arada dertlerinizden kaçmak istediğinizde, bu kitabın muhakkak yanınızda bulunması gerek. ister arabada, ister okulda, ister parkta, isterse de evinizin sıcak koltuğunda bu kitapla çok kaliteli zaman harcayabilirsiniz. Her hikâyeyi ayrı ayrı çok sevsem de : Zemberek, Kraliçenin Evinde, Açık Hava Oteli, Fındık ve Hişt, Hişt!... benim için çok ayrı, daima açıp açıp okuyacağım bölümler olacak.