Fethi Naci, hayranı olduğu iki yazarı, biri hikayeci öbürü romancı, öznelliğin ağır bastığı bir deneme üslubunda inceliyor. Kitap yalnız konu değil; işleniş bakımında da farklılık gösteren iki ana bölümden oluşuyor: 1990 tarihini taşıyan, Sait Faik üzerine çok yönlü (4 alt bölüm : İlk Hikâyeleri, İkinci D önem Hikâyeleri, Uzun Hikâyeleri, Rom anları) inceleme ve 1955-1989 yılları arasında yazılmış 8Savaş Oyun Değildir Güneş İmparatorluğu, İkinci Dünya Savaşı’nın Asya’da geçen bölümünü bir çocuğun gözünden anlatan bir roman. Pearl Harbor baskınından bir gün öncesi başlayan roman, Nagazaki’ye atılan atom bombasından bir süre sonra son buluyor. Bir erkek çocuğun gözünden, bir serüven romanı gibi anlatılan olayların kaynağı, yazarın 1941-1945 yılları arasında tutsak edildiği Çin’deki Sivil Toplama Kampı. Çocuk gözünün ayrıntıları, büyüklerden değişik algılayışının getirdiği olanakları kullanmış Ballard. Savaşı çocuk gözünden anlatan ilk ve tek roman değil Güneş İm paratorluğu. Güneşi G örüyorum ’da Dumbadze, anayurdunda savaşı yaşayanların acılarını ve umutlarını yansıtmıştı. Potemkin Zırhlısındaki isyanı ve Kırım’daki etkilerini iki ayrı sınıftan çocuğun gözünden anlatan Beyaz Yelkenli de bu tür romanların dilimize çevrilenlerinden. Bizim yazınımızda Kurtuluş Savaşı’nı çocukların gözünden anlatmayı deneyen yazarlar oldu. Ancak bütün bu örneklerde, çocukların acısını, haklı olmak, yakınlarının da savaşta olduğunu bilmek gibi öğeler dengeliyordu. Güneş İmparatorluğu, anayurdunu hiç görmemiş bir İngiliz çocuğunun, o yılların uluslararası kargaşayı yaşayan Şanghay’ında savaşla karşılaşmasını anlatıyor. Daha önce Japonların Çin’i istilasını, binlerce Çinli sığınmacının salgın hastalıklarda ölüşünü yaşamış olan çocuk, savaşın haber filmlerinde gördüklerinden farklı olduğunun bilincindedir. Ama Musevi sığınmacıların bir odada yaşayabilmeleri, İngilizlerin yenilmelerine karşın savaşı sürdürmeleri, briçteki “ karışık” konuşmalar onu çıkmasından söz edilen savaştan daha çok ilgilendirmekte ve şaşırtmaktadır. Güneş İmparatorluğu, anlatımının gücünü, kuşkusuz yaşanmış deneylere dayanması kadar, kurgusundan da alıyor. Bir Noel partisinin Japon işgaliyle bölünmesi, elbebek gülbebek büyütülmüş bir çocuğun bir anda canım kurtarmak için çalışması, insanların zor zamanlarda insanlık değerlerini yitirmeleri, çocuğun gözünde kendisine yakınlık gösteren düşman askerinin “ dostluğu” gibi karşıtlıkların örgüsü, romanı bir “ insanlık komedyasına” döndürüyor. □Güneş İmparatorluğu / J.G.Ballard / Çeviren: Emine Güreli / Ayrıntı Yayınevi / 296 S. yazıdan oluşan Yaşar Kem al değerlendirmeleri. Fethi Naci, henüz yazmaya devam eden bir yazar hakkında kitap yazım ayı güç, hatta gereksiz saydığını belirterek, sevdiği iki yazardan Yaşar Kemal üzerine daha önce yayımlamış olduğu yazıları bir araya getirdiğini söylüyor. Kitabının Yaşar Kem al bölüm ünün “ g iriş” inde, onun Sait Faik ’le benzerliklerini 7 noktada saptıyor. En önemli ortak nokta ise Fethi Naci’nin ana motifi, her iki yazara duyduğu büyük sevgi.