216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap yorumum
KURU KIZ Kuru Kız kitabının yorumuyla sizlerleyim. Ayfer Tunç'un kalemiyle ilk kez Kuru Kız kitabı sayesinde tanıştım. Bir kadının geride bıraktığı kırk yılın bütün acılarına rağmen şanslı olduğunu söylüyordu. Hayatını tersten yaşama ihtimali önünde duruyordu. Bu ihtimali heba etmemeye kararlıydı. Ve bunun için doğum gününe bir kaç ay kala bir yolculuğa çıkmaya karar verdi. Kuru Kız kitabından bahsedecek olursam; Şubat ayının başında bir pazar günü İstanbul Havalimanı'ndan Buenos Aires'e kalkan uçağa bindi. Buraya kadar bir endişesi yoktu. Asıl endişesi Buenos Aires'ten Ushuaia'ya gitmekteydi. Ushuaia, Arjantin'in Tiera Del Fuego-Ateş Toprakları eyaletinjn başkentiymiş. Dünya'nın sonundali şehir. Güneyinde sadece askeri üslerde insan varlığı bulunuyor. Antarktika'ya yakınlığı nedeniyle iklimi oldukça serttir. Son zamanlar turstlerin ilgi odağında olan bir yer. Dünya'nın Sonu adıyla; Otel, restorant, kafe ve müzeler varmış. Kadın, Ushuaia'da bir pansiyona yerleşiyor. Pandemi döneminde tanıştığı pansiyonun sahibi kadınla dost oldular. İki yıldır orada yaşıyordu. Pansiyoncunun kız kardeşinin yanında işe başladı. Erkek kardeşi ise onunla evlenmek istiyordu. İsim vermeden, anılarından bahsediyor. Annesiyle, babasıyla olan iletişiminden bahsederken kardeşinin ölümüne kadar olan olayları anlattığına şahitlik ediyoruz. Kitapla kalın dostlar. @ kitapdiyar eşlik ettiğin için ve kitap hakkındaki hoş sohbetin için çok teşekkür ederim Yeni kitaplarda görüşmek dileğiyle 🫸🫷 #okudumbitti #kitapyorumum #kesfet #bookstagram #erdeminkitapligi #kurukız #ayfertunç #canyayınları #sayfa216
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,571 okunma
Hoşgörü
Buradaki farklı dini günler son derece şaşırtıcı. Önce bizim Noelimiz geliyor ve tüm İngiliz gemileri bayraklarla donatılıyor; ardından Rum Noeli; sonra da Ermeni Noeli geliyor. Daha sonra üç farklı yeni yıl günü; Yahudilerin Fısıh Bayramı, ardından Muhammed'in doğum günü geliyor ve kandillerle donatılan tüm minareler ışıl ışıl oluyor. Cumaları Padişah'ın camiye gittiğini haber veren top atışlarını duyuyorsunuz: O gün Müslümanların pazar günü ve Türkler bütün dükkanlarını kapatıp küçük çocuklarını taşıyarak yürüyüşe çıkıyorlar.
Sayfa 196 - Selenge Yayınevi
Reklam
İstanbul Yolu Neden Önemli?
Rafi Bey’le, meyve pazarında oturuyorduk. Yakındaki camiden çıkan çocuklara uzun uzun bakınca gayriihtiyari bu durumu sordum. Tanıdık birini aradığını zannetmiştim. Birkaç günlük beraberliğin ve yarenliğin verdiği samimiyetle sebebini sordum. Konunun biraz uzun olduğunu, başka zaman anlatmak istediğini söyledi. Hava sıcak, yer dinlenmek için
Pazar Merhaba canımın canı! Cuma günü sabahı İstanbul'dan yola çıktım. Köprüden Yalova'ya kadar, güneşte pırıl pırıl bir atlas kumaş gibi ışıldayan denizin üstünde, masmavi havayı ciğerlerime doldurdum da doldurdum. Vapur Moda'ya uğradı. Kalamış koyunu gördüm. Yıldızlı bir gece, altın bir baş ve hatıralar...
Sayfa 28
"Kültür sarayını yakanlar mit kökenliydi
MİT mensupları ülke içindeki cinayetlerin yanında yakma ve sabotaj gibi eylemlerde de yer alıyorlardı. 27 Kasım 1970 yılında İstanbul-Taksim'de bulunan Kültür Sarayı yakıldı. O günlerde İstanbul'da emniyet amiri olarak görev yapan Recep Ordulu, 4 Mayıs 1997 tarihli gazete Pazar'a verdiği demeçte, "Kültür Sarayı'nı yakanlar MİT kökenliydi" diyordu.
Mendilimde Kan Sesleri
Her yere yetişilir Hiçbir şeye geç kalınmaz ama Çocuğum beni bağışla Ahmet Abi sen de bağışla Boynu bükük duruyorsam eğer İçimden öyle geldiği için değil Ama hiç değil Ah güzel Ahmet abim benim
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.