Konu itibariyle meraklısı için çok güzel bir kitap... Öte yandan her yazılana katılmamakla birlikte birşeyin daha altını çizmek lazım. Bizim tarihçiler başka dillere hakim olmadığı için sanırım dünya tarihi açısından bizim tarihi örtüştürme konusunda çok yetersiz ya da yazılı eser bırakmamışlar. Antik çağlardan günümüze kadar tüm medeniyetlere etkisi değinilmiş. Türkler hakkındaki tespitleri güzel. Mesela Hunlar okuma yazma bilmediği için kendilerine dair herşey başkaları tarafından yazıldığı için çok yüzeysel kalmış. İstanbul'un fethi ayrıca irdelenmiş. Osmanlı'nın çöküş nedenleri de anlatılmış. Yani kitap hacmine göre yeterince açıklayıcı olmuş. "Askerin siyasete girmesi hem ordu hem de devlet için talihsiz sonuçlar doğurur. Mevcut tecrübe, askeri kurumların ne reformculukta ne de ulus kuruculukta başarılı olduklarını gösterdiği gibi, askerlerden iyi devlet adamı da nadiren çikar. Üstelik ordusunun hâkimiyeti altına girmiş bir devlette geçerlilik kazanacak siyaset türünün ancak darbecilik olacağı da barizdir. Hele de, herhangi bir subay grubu yapıp ettiklerine karşılık kendisinden intikam alınacağı veya hesap sorulacağı korkusuna kapılmışsa darbecilik çıkmazına hapsolmak iyice mukadderdir. Üçüncü dünyanın büyük çoğunluğunda siyasi istikrar tam da böyle yıkılmış ve liberal demokratik bir sistemin gelişimi akamete uğramıştır. Öte yandan, siyasete bulaşan orduların muharebe kabiliyeti de zarar görür." demiş yazar ama siyasetin ordunun dinamikleri üzerindeki etkisini es geçmiş... Bence ordu aynı zamanda bir sosyal reform aracıdır. (Bunun anlamı çok derin)