Ah be çocuk..
Yan yana iki pencere. Yan yana iki gölge. Kıskanıyorum penceredeki çocuğu. Ah ne olurdu gölgem küçülüverse. Benim pencerem de kanatlarını açıp karışsa bahara. Bıraktığım ne varsa çocukluğumda çalsa kapımı. Boyanmamış yüzüm, kirlenmemiş gülüşüm, zırhsız bedenim. O üç aylıkken keşfettiğim ellerim! Size ne çok ihtiyacım var! Bildiğim her şeyi unutup yeniden bakmak istiyorum her şeye! İşte ilk gördüklerim: Anne ve babamın yüzü. Parlak bir top beşiğimin başında salınan. İşte ilk sesleri işitiyorum. Sevinç hıçkırıkları ve kulağıma okunan ezan...
Sayfa 135 - Şule Yayınları
Cihan Aktaş'ın "halama benzediğim için" kitabından alıntılar; S 22- Fakat ne kadar da sevmeye başladı küsülü olmayı insanlar... Kırgınlıklarında küskünlüklerinde hep kendilerinin haklı olduğunda diretiyorlar. Özür dilemek istemiyorlar. S 23,24- Yüzümde bir tebessümle dolaşmamalıydım ortalıkta, güler yüz fitme kaynağı olabilirdi. Zaten
Reklam
Üstüne basarak söylemiştim seni seviyorum diye. Sen ise üstüme basa basa gitmeyi tercih ettin. Sende haklısın be sevgili ucuz yüreğine ben pahalı geldim. Şimdi gidiyorum elveda sana… Kötü diye bir şey olmasaydı, cehennem boş kalırdı. Sen beni kırmasaydın, bu can uğruna fedaydı… Ayrıldık işte her şey dilediğince olsun pişmanlık gözyaşlarına on
Hissediyorum artık beni sevmeyişini. Bana yabancı oluşunu, canımıniçi diye sevdiğim adamın üzerindeki yabancı kokuyu hissediyorum. Çok derinden yaralıyor hissettiğim her anı, her an. Nefes alamıyorum arada, boğazıma hatıralarımız saplanıyor. Gülüşüm de yarım kalıyor bazen suratıma çarpıyor hayat, beni sevmediğin gerçeğini. Hatta ağlamama bile
Sonun Sonsuzluğu
acı, bir ırmak gibi doluyor yüreğime bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum beni artık ne çiçekler ne çocuklar kurtarır ne de o her gün yinelenen doğum.
Bitemez derdim dertlerime Kendimi bir çok çıkmasın içinde bulurdum Sonu ne zaman gelir diye düşünürdüm hep O kadar senemi vermişim ki boşuna insanlara Dönüp her geriye baktığımda pişmanlık görüyorum Yüreğimi her yokladığımda acısını hissediyorum Silindi sanma sakın gözyaşlarımı Sadece gizlemesini öğrendim zamanla Sorgulamaz oldum eskisi gibi bazı
Reklam
72 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitapta altını çizdiğim öyle çok satır var ki, bir sayfayı iki üç defa bir okuyup her okuduğumda bu acı karşısında canımı yakan ruhumun derinliklerinde var olan dikenlerle karşılaşmak. Acı, çok acı... Yıllarca kaçtığım sorularla ile beni ansızın yüz yüze getirmen çok gaddarca Kafka. Gaddarca da olsa ruhumun bu temizliğe ihtiyacı vardı. Adeta palto gibi ruhuma sinen bu hastalıklı soruları def ettin mabedimde. Ama bunu yaparken acı kahkahalar atmaktan kendimi tutamadım. Umarım bu gülüşüm sana da acı vermemiştir. Yine de teşekkür etmek istiyorum sana, Teşekkür Ederim. Geçenlerde şöyle bir yazı okudum "Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma. O hikaye senin. Beğenmediğin sayfayı yırt sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. Başucunda dursun. Belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur." Babaya Mektup kitabın baç ucumda ruhuma ayna tutmak isteyene rehber olacak şekilde bekliyor. İşte bu yüzden bekli alıntı paylaşmayacağım. Beni karmakarışık eden sözcük gruplarını bana kutsal kılıp kendi mabedimin duvarlarına kendim kazıyacağım. Ben de mabedimde huzurun gelip beni bulmasını bekleyeceğim. Bahsettiğin o üçüncü dünyanın benim için dönmesini bekliyorum. Bekliyorum Kafka ruhumu bir cam fanus ile kapatıp bütün benliğimle bekliyorum.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240.8k okunma
725 syf.
·
Not rated
Turgut Uyar acının mutsuzluğun aşkın şairi. Turgut Uyar'ı zaten çok seviyordum ama bu kitapla hayran kaldım diyebilirim.Kitapta bazı şiirleri baştan okudum farklı anlamlar taşıdığı için. Hemen hemen her dizesinde insan kendinden bir şeyler bulabiliyor sanki bazı dizeler sizin için yazılmış gibi yani en azından benim için öyleydi.Pdf şeklinde okuduğum için bir an önce alıp kitaplığıma eklemek istediğim bir kitap. "İşte ben hep böyle bildiğin gibi: Kaderi öpüp başıma komuşum, Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum, Belli efendim, besbelli Yaşamaktan soğumuşum."
Büyük Saat
Büyük SaatTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20197.4k okunma
66 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.