Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
++ Berkeley / Tin
"Peki nasıl bir tin bu böyle?” "Berkeley bunu söylerken Tanrı'yı düşünüyordu tabii. Hatta Tanrı'nın var olduğunu herhangi bir insanın varlığından daha belirgin olarak duyumsadığımızı söyleyebileceğimizi savunuyordu." " Bizim var olduğumuz bile kesin değil mi yani?" " Eh işte... Berkeley'e göre gördüğümüz ve hissettiğimiz şey Tanrı'nın gücünün bir etkisidir. Çünkü Tanrı her an bilincimizdedir ve sürekli karşı karşıya bulunduğumuz türlü çeşitli fikir ve duyumların bizde yeniden var olmasını sağlar. Dolayısıyla çevremizdeki bütün doğa ve tüm varoluşumuz Tanrı'da yer alır. Var olan her şeyin tek nedenidir o." "Kibarca söyleyeyim; şaşırdım." "Yani bütün soru 'olmak ya da olmamak'tan ibaret değildir. Soru aynı zamanda ne olduğumuzdur Et ve kemikten oluşmuş gerçek insanlar mıyız? Dünyamızdaki şeyler sahici mi? Yoksa her tarafımız salt bilinçle mi çevrili?"
Sayfa 323 - Pan
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kusur İmzadır Kusursuzluk Bir Yalan
Herkese Merhaba √√√ Bugün Melis Bozkurt 'un kaleminden Kusur İmzadır Kusursuzluk Bir Yalan kitabıyla geldim. ✓Kusur nedir? İşte bu soru ile başlıyor kitabımız Eksik ,noksan , bozukluk, özür, sakatlık... Hepimizin hayatında böyle hissettiği anlar olmuştur mutlaka. Yazarımız kitabında kusurlarımızın bizlere kattığı avantajlara odaklanmayı ve öze dönmemiz amacıyla kitabıyla birlikte yaşamlarımıza rehber olmayı amaçlıyor.Çünkü gerçek kusursuzluk özdedir... ✓ Kitaplarda gerçek hayattan alınan güçlü hikayeleri çok seviyorum.Bu kitapta da daha önce bir yazıda okuduğum kusurlu olduğu için okuldan uzaklaştırılan daha sonra dünyaca ünlü balerin olan Gillian Lynne 'den söz edilmesi harikaydı.Sadece bu hikâye değil farklı düşünürlerin yazarın alıntı cümleleri ile de kitabına renk katmış yazarımız. Sizlerde kitap ile birlikte kusurlarınıza değil de onlar içindeki olumlu yönlere bakmayı amaçlarsanız kitabı okumanızı öneririm."Unutmayın ki 'kusur' tamir edilmesi gereken şey değildir, doğru değerlendirilmesi gereken şeydir." ✓✓✓
Kusur Imzadır Kusursuzluk Bir Yalan
Kusur Imzadır Kusursuzluk Bir YalanMelis Bozkurt · Destek Yayınları · 202156 okunma
622 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Oblomov Kolay Yetişmiyor!
YouTube kitap kanalımda Oblomov kitabını detaylı olarak yorumladım: ytbe.one/b7vPSs9d6fY Bu hayatta bir Oblomov bile olamıyorsak, yaşamanın ne anlamı var ki? İncelemeye yorum yazan her okura Oblomov gibi harika ve akıcı kitaplardan önerdim. Yeni kitap önerisi alabilmek için yorum kısmına bakabilirsiniz. Telegram’daki kitap okuma
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139bin okunma
198 syf.
9/10 puan verdi
Öykünün Dilinden Bir Geçmiş Güncesi
Yaşantıların ve anıların ağırlığının hissedildiği anlatıların kendine has cezbedici bir yönü vardır. Bir kere ortaya dökülen bir hayat parçasıdır. Deneyimleyen biri tarafından dile getirilmektedir. Artık dinleyici ya da okur gerçeğin havzasındadır. Ama her şeyden öte bir öykünün içerisindedir. Hikayelerin kurgulandığı edebiyat rüyasının gerçek
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,077 okunma
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Keşke Prokaryotlar Yok Olsa
20 yıl önce okuduğum bu muazzam eseri yeniden okudum ve yine 20 yıl önceki duygu düşünceleri yaşadım. Kusursuz bir toplumun asla yaratılmayacağını, Thomas More gibi Ütopya da kalacağı aşikar bir gerçek. Her defasında birileri eski düzeni yıkarken, yeni düzende herkesin eşit ve adil bir şekilde yönetileceği vaadi ile başa gelen yeni yönetimlerin, zamanla eski yönetimlere benzediği ve hatta ileri giderek daha kötü olduğu gözlemleniyor. Bazı eserler yazıldığı dönemlerden çok daha ötesine geçiyorsa ve yaşanılan yeni dönemde aynı hissi veriyorsa bu doğal bir şekilde insanoğlunun her daim kötü olduğu ve bu kötülüğü farklı fraksiyonlarda devam ettirdiğini net bir şekilde görüyorsunuz. Temel de ana nedenin halkın genel olarak CAHİL olmasından kaynaklandığı da acı bir gerçek. O halde ya toptan cahil olup, acı çekmemek gerek ya da herkesi eğiterek muazzam bir yönetime sahip olmak gerek. İnsan öğrendikçe, öğrendiği tüm gerçekler yaşamı için ağır ve acılı bir sürecin başlamasına neden oluyor. Zira siz neden sömürüldüğünüzü ya da neden kötü bir yaşam koşullarına sahip olduğunuzu görebiliyorsunuz. Ve elinizden bu durumu değiştirmeye yarayacak hiçbir şey de olmayınca artık sadece bedeniniz değil, ruhunuz da acı çekiyor. Neden Prokaryot Aptal İradesizler yüzünden sefil bir hayata mahkum oluyorum? İşte bu sorular ve buna benzer birçok soru huzurunuzu kaçırıyor, sağlığınızı bozuyor, insanlığa olan inancınızı kaybetmenize neden oluyor. Aptal insanların iradesi neden benim kaderim? Halen Hayvan Çiftliğini okumadınız mı? Çok şey kaybetmişsinizdir. Belki bir 20 yıl sonra yine aynı bu şekilde zevkle aynı duygu ve düşüncelerle okurum....
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,6bin okunma
51. Eyalet ve Gerçekler (uzun ama buna değer)
Jeffrey'ye bakıp yeniden oturmasını işaret etti. Kendisi de yerine geçti. Profesör, Amerika sizce de bir şekilde yolunu kaybetmedi mi? Atalarımızın dağlara taşlara kazıdığı idealler yozlaştırılmadı mı? Unutturulmadı mı? Değersizleştirilmedi mi?" Jeffrey başıyla onayladı. "Bu görüşte olanların sayısı her geçen gün
Atatürk'ü Gerçek Tarihçi ve Yazarlardan Okuyun!
Sürekli "gerçek tarih bu değil" diye ortalıkta gezenlerin "gerçek"lerini bilemiyorum; ama "hakikat"leri yazan ve konuşan tarihçilerin, tarih kitaplarının peşinden gitmeye devam ediyorum. Daha önce "Atatürk'ün sevdiği kitaplar"la ilgili paylaşmış olduğum iletimi okuyan ve hâlâ okumaya devam eden herkese
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Peki Ben Kimim?
Kitabın bir yerinde Dr. Breuer kendine soruyor bu soruyu: Peki ben kimim? Aslında birçok insanın dilinde dolaşan, sık sık gündeme gelen bazı sorular var: ben kimim, nereden geldim ve nereye gidiyorum? gibi. Gerçekten cevap verebiliyor muyuz bu sorulara ya da verdiğimiz cevaplar bize ne kadar etki ediyor bilmiyorum. Mesela Dr. Breuer, birçok
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
Reklam
299 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Düşerken mi?
Tarık Tufan ' ın çok katmanlı kurgusu ve ustalıklı anlatımıyla gün yüzüne çıkan Düşerken, uyumsuzluğun, arayışın, kapanmamış yaraların ve bir dizi keskin hesaplamaşmanın romanı... Düşerken, başka dünyalardan bir kadınla bir erkeğin zamansız karşılaşmasını giderek karmaşıklaşan yol hikâyesini anlatıyor. "Nereye?"diye düşünmeden gitmek isteyenlerin varabilecekleri tek yer geçmişleridir. İshak ile Jülide' nin ansızın bulundukları yerden, kişilerden, geçmişlerinden ve kendilerine azap veren durumlardan kaçmak için bir sabah yola çıkmalarıyla başlayan bir hikâyenin başıydı sadece. İshak' ın kendi hikâyesini bulma yolunda bilmeden attığı bir adımdı bu kaçış. Kaçışın sonunda gerçek hikayesini bularak bölük pörçük olan parçaları birleştirip dipsizliğe çöken umutlarının, soru işaretlerinin, kırgınlıklarının ve ait olduğu aile tablosundaki yerini bulmasıyla sonuçlanan bir hikâye. Üzeri örtülmüş umutsuz ayrılık sonlu bir aşk hikayesinin meyvesi olan kendisi, annesi ve babası etrafında gelişen üçgen ilişkinin mağdurlarıydılar üçü de. Bu hikâyeyi tek başına çözemeyeceği içindir belki Jülide' nin akıl almaz kaçış kararıyla başka bir yolda kendilerini bulmuşlardı. İki kişinin kabuk bağlayan yaralarıyla birbiriyle ve asıl yaralarıyla yüzleşmelerinin hikâyesinde kendimizden bir parçalar bulacağımız bu eseri okumanız dileğiyle... "Jülide, biliyor musun, tam düşerken karşıma sen çıktın." "Düşerken mi?" "Evet." "Karşına çıkınca ne oldu peki?" "Bir sürü şey oldu işte. Benim için büyük şans."
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Profil Kitap Yayınları · 20186,2bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Yalanın Yangını
Yalanın Yangını
Yalanın Yangını
Rina Kent
Rina Kent
Gerçek daima göründüğü gibi değildir. Lia bunun farkında olmasa da yakında olacaktı. Çok yakında. Bu hayatı ben seçmiştim. Bu yolu. Bu çarpık anlaşmayı. Lia için şeytanla anlaşma yapmış, kader ve ölümle oynamıştım. Artık geri dönüşü yoktu. Onu çalmıştım ve hiçbir hırsızın yapmayacağı gibi ben de onu geri vermeyecektim. Lia bağımlılığımdı. Takıntım. Aşkım. O benimdi. YORUMUM; İşte benim kızım. Alnından öptüm seni, erkeğine nasılda kene gibi yapışıp bırakmıyor Allahım kendimi kesecem. Adrian ve Lia’nın çarpık aşk serüvenlerinde akıl sağlığımı koruduğum için kendimle gurur duyuyorum. Bu kitapta bütün gizlenenler meydana çıkıyor. Winter, Lia, Larry, Yan ve Luca. Her biri ayrı bir macera . Kitaba renk katan kesinlikle Kolya ve Yan’dı. Adrianın sürekli Yan’ı öldürmekle tehditleri yüzümde gülümseme oluşturuyordu. Kıskançlığın ilkelliği resmen Adrianda vuku bulmuş. Utanır insan böyle güzel olunur mu? Seriye veda ettiğim için üzgünüm. En güzel yerde bitti kafamda soru işareti bırakmadı ama ikilinin aksiyonlu ve bol kanlı hayatına alışmıştım. Evet bol kanlı ve şiddet içerikli bir hayata sahiplerdi. Ama yinede güzeldi be. Hele bir sahne var Lia pederinin yanına gidip ya kocamı kurtarırsın yada kocamı kurtarırsın tehditleri beni benden aldı. Pakhan’ın yanında korkudan titrerken bile kafa tutması yemin ederim başımı göklere çıkardı. Yeni bir seriye ne zaman başlarım bilmiyorum ama bu seriyi bir süre kafamdan atamayacağıma eminim. Evet, okuyun.
Yalanın Yangını
Yalanın YangınıRina Kent · Ren Kitap · 2023477 okunma
Hayatın anlamını insana ıskalatacak şey sadece madde değildir. Bazı arzular da insana bunu ıskalatabilir. Özellikle sosyal medya çağı olarak tanımlayabileceğimiz bu dönemde bu arzulardan birisi de hiç kuşkusuz beğenilme arzusudur. Beğenilmeyi, güç olmayı bir noktada kendimize yer edinmeyi neden istiyoruz? İşte burada sormamız gereken soru da tam da budur. Böylesine suni bir şeye neden ihtiyaç duyuyoruz? Bizi bu noktaya iten neden ne? Bunu gerçek sevgi eksikliği ile açıklayabiliriz.
594 syf.
10/10 puan verdi
Selamlaaaar sevgili okurlaaaar; Size bugün türlerinin birbirinin içine geçmiş olduğu ama bir o kadar da düzenli işlenmiş, hem korku-gerilim, hem paranormal olayları, hem çevresel sorunları ve insaniyet namına gözümüzü açıp artık bir “DUR,” dememizin gerekliliğini anlatan, aynı zamanda da işin içine fantastik giren mükemmel bir kitapla geldim.
Başlangıç
BaşlangıçAytuğ Tunç Deveci · İkinci Adam Yayınları · 202257 okunma
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.