"Bir deli aklına ne kadar güvenmeliyse, işte o kadar güveniyordum. Yani bütün kalbimle."
Sayfa 291
"Adam bu kelimeleri öylesine sessizce fısıldamıştı ki dudakları kulağına dokunmasına rağmen Amanda onu duyabilmek için kendini kasmak zorunda kalmışı. Yutkundu. - Şişşt, diye fısıldadı adam kulağına. Başparmakları, esir tuttuğu bileklerini vücuduna elektrik dalgaları gönderecek bir ritimle okşadı. Amanda içini yakan arzuyla göğüslerinin
Reklam
Bıraktığımız yerden yeniden başlamamız gerekmektedir. İşte o zaman, aynı basmakalıp alışkanlıkların insanı bezdiren bir çark içinde dönüp durmaya devam etmesinin ne kadar gerekli olduğuna dair müthiş bir hisse kapılırız, çılgınca bir özlem çöker üzerimize.
Sayfa 200 - Koridor Yayınları
Mutsuzluktan ölsen de evlen(!)demis Özdemir abimiz
Gülmek o kadar kolay işte. Şimdi güldüğünüz kadar. Dünyanın biricik, o en güzel, en çeken insanıyla evlenemeyip mutsuz kal­maktansa, şu güzel değil, iyi değil, fena değil insanıyla evlenip mutsuz ol. Ondan olmayacak çocukların bundan olsun.
İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile sormadım kendime.
Ya tam durmalıda durmalı. Ya tam gitmelide gitmeli. En olmayacak şey bu oldu şimdiye kadar. İşte, onu yapmalı. Olmazmış. Olmayacakmış. Ne çıkar. İnsan değil misin. Başka ne yapabilirsin sanki. O alışılmış karışımlar daha mı iyi. Durmalıda gitmeler. Git­melide kalmalar. Kalmalıda gelmeler. Suyun alışılmışı. İnsanın değil.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.