Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle gelsin. Renkli devrimler mi yapacaksınız, türlü operasyonlar mı tezgâhlayacaksınız, bir ülkeyi kaosa mı sürükleyeceksiniz, dolayısıyla siyasî, ekonomik ve stratejik
Bir toplumu tanımak mı istiyorsunuz? Medyalarına ve bu medyaları nasıl kullandıklarına bakın. SAVAŞLAR, MEYDAN'LARDA DEĞİL MEDYA'LARDA KAZANILIYOR! Bir toplumu yok etmek mi istiyorsunuz? Algılama biçimlerini değiştirin. Böylelikle zihinleri köleleşsin, beyin ölümü gerçekleşsin, istenilen şekillerde yönlendirilebilecek hâle
Reklam
Hop nerdeyim işte tam buradayım! Herkese merabayın hoş buldum. Nasılsınız a dostlar! Ben yine bildiğiniz gibi hiç bir gayreti meşguliyeti olmayan, aylak aylak gezen, fotoğraflar çeken şarkılar söyleyen biri olarak devam ediyorum hayatıma. Şu sıralar kendimle aram bozuk. Fikirlerimiz uyuşmuyor, sinirliyim kendisine. Bazı gelişmeler oluyor hayatımda :) öncelikle en çok sana selamlar benim kadim dostum, seni unuttuğumu sanmanı hiç istemem! Güzel hadiseler yaşıyorum. Hayır tabi kii şu ünlü olan değil. Neden konuyu uzaklaştırıp duruyorsunuz habire? Her neyse. İş hayatımda birkaç değişiklikler oldu, her şeyin birdenbire kötüye gittiğini düşünürken hayat öyle güzel fırsatlar sundu ki, mutluyum. Bu mutluluğumu burda sizlerin huzurunda beraber yaşamayı istedim. Evet benim için çokta önemli değilsiniz ama evren sizi seviyor, biliyorum. Çok hızlıca müzeyyenle aramı düzeltmem gerekiyor o mu kim? Benim tabii, nioldu da?
Geçen yıl 5 Mayıs ile 15 Mayıs arasında bana atılan mesajlara felan baktım yeni. Evet evet hiçbirini silmedim. Bazen bazı yapılanları hatırlamak adına. Bu mevzuyu açmamın nedeni ise bugün bir olay oldu işte anılarımıza bakıyorduk. Ben anılarıma bakmak istemedim. Bakalım azıcık eğleniriz diyen bir kesim vardı yanımda. Benim o an hayatımı
Zaman Sapması
Sihirli diyebileceğimiz bir fotoğraf makinemiz olsaydı nasıl olurdu? Ya da sizin 1 gün sonra ne yapacağınızı size 1 gün önceden bir fotoğraf ile gösteren bir makine? İşte düşüncesi bile müthiş olan bu konuyu alıp film yapmışlar.Oldukça sıradışı bir kurgusu var. Ayrıca olayların ne yöne evrileceğini de tahmin edemiyorsunuz. Oyuncakları iyi düzeyde olan acaba sonra ne olacak diye beyni sorgulatan bu filim Platform filmi gibi 2-3 kez izleyince anlaşılacak bir alt mesajı ve kurgusu var yaklaşık son 25 dakikasını tam idrak edemesem de güzel bir filimdi Süre: 1 saat 44 dakika Senaryo: 9 Oyunculuk: 9 Konu: 9 Müzik: 9 Toplam puan 10/9
Önciler dersinden kilit nokta olacak bir alıntı; Bizim kaynaklarımızla temasımız ilişkilerimiz noktasında bir muhasebe yapmamız lazım. Biz bunu ne kadar biliyoruz, din bizim için ne ifade ediyor? din anlayışımız nereye doğru evrildi? bugün dine yüklediğimiz anlam bir Müslümanın dine yüklediği anlam mıdır? yoksa tam da bütün bu yaşadığımız psikolojik, siyasi, askeri, ekonomik büyük bunalımların neticesinde birilerini, birileri bizim dinle ilişkimizi kendi istedikleri gibi mi tayin etti? çerçeveyi onlar çizdi ve biz o çerçevenin içerisinde mi dine bakıyoruz? Biz kendi özgür irademizle kendi Müslüman irademizle mi bugün tarihle, geçmişle, dinle, kuran’la sünnet’le ilişki kuruyoruz? Yoksa tüm bu yenilgiler bu sıkıntılar bu işte efendim işgaller bu sömürgeler vesaire bütün bunların da bize yüklediği o psikolojik bir bakış açısıyla mı ve batı'nın ideolojik bir şekilde dinle ilişkimizi sakatlamak için verdiği mücadele ortadayken biz onların bakmamızı istedikleri gibi mi acaba dinle ilişki kurmaya çalışıyoruz? Bunları düşünmemiz lazım.
Saadettin Acar
Saadettin Acar
Reklam
Hâlden Hâle Geçmek:
‘‘Şüphesiz ki siz, hâlden hâle geçeceksiniz.’’ İnşikâk, 19 | İnsan bu ; Üzülürse sevinir. Ayrılırsa kavuşur. Daralırsa ferahlar. Hastalanırsa iyileşir. Her zaman aynı hâl üzere kalmaz, kalamaz insan; işte imtihân, tam da burada saklı... 🍃
Hâlden Hâle Geçmek: "Şüphesiz ki siz, hâlden hâle geçeceksiniz." İnşikâk, 19 İnsan bu; •Üzülürse sevinir. •Ayrılırsa kavuşur. •Daralırsa ferahlar. •Hastalanırsa iyileşir. •Her zaman aynı hâl üzere kalmaz, kalamaz insan; işte imtihan, tam da burada saklı...
İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı.
31. kural : Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp… Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. Ama kimimiz bunda ki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise
İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı.
1.Kural Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Allah dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...Yok eğer Allah dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir. 2.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.