“Hayalperestler olmasaydı;
Hiçbir realist yerden ayrılamazdı.
Ben de bir hayalperestim işte!
Sonsuz bir yolda, sonlu adımlar atarak
sonsuzluğa varmaya çalışıyorum...”
Bir süre önce bir can üflenmiş bana...
Bir hamur yoğrulmuş evrenin bir köşesinde
İsmi de “Metin” konmuş
Hep borçlu hissetmiş kendini bu dünyaya
Sazlıktan kopan bir ney olmuş
Ödünç aldığı bir “can”la
Anlam üflemeye çalışırmış yaşamına
İşte o hamuru yoğuran
Kanseri yenen, beni yetiştiren,
Kahramanım anneme...
Sana söz veriyorum anne!
Başka bir dünya yaratılacak...
Oğlun Metin...
Bizlere yol göstermiş olmaları sebebiyle , önceki salih zevat ve hayırlı alimlerimizden Allah Teala razı olsun. Zira onlar bizlere hayrın her alanında güzel önderler , her faziletli işte örnek şahıslar oldular .
Allah'ım! Her hayırlı işte onların yollarına tabi olmayı bizlere nasip eyle .
Ömürlerimiz ve vakitlerimizden istifade etmeyi müyesser kıl .
Bizleri razı olduğun amellerle iştigal edenlerden eyle . Tüm işlerimizde fuzuli şeylerden bizleri muhafaza eyle .
Şüphesiz sen her şeye kadirsin.
DE Kİ: BEN, ANCAK RABB'İM TARAFINDAN BANA GÖNDERİLENLERE UYARIM! İŞTE BU Kur'an ayetleri, RABB'İNİZDEN gelen, gönülleri ve hayatı aydınlatan deliller, BASİRETLERDİR; İNANAN BİR TOPLUM İÇİN YOL GÖSTERİCİ VE RAHMET KAYNAĞIDIR.
- Şu hâlde, ey insanlar!
KUR'AN OKUNDUĞU ZAMAN, tam bir saygı ve teslimiyetle ONA KULAK VERİN VE Kur'an bir konuda hüküm vermişse, ona alternatif görüşler öne sürmeyin, SUSUP ONU DİNLEYİN Kİ, bu sayede ilâhî lütuf ve MERHAMETE LÂYIK OLABİLESİNİZ!
(203. ve 204. Ayetler)
İşte sustu sesler, kayboldu şeyler
İçimde birikti şimdi bir tufan
Gemiler almazsa beni koynuna
Bu gönül seyyahı bilmem ki neyler
Yine de bir yol var, inanıyorum..
“Söyleme,” demişti ya bana, “söylenmez.” demişti. “Sevgilinin adı söylenmez, sen de söyleme.” demişti ya, anlamamıştım ilkin ama şimdi anlıyordum işte.
Aklını kaybetmemişti o, sevdasını akima tercih etmişti. Yoksa bu ayrılığa dayanamazdı ki. Akılla bulunmazdı bu yol. Ve anladım ki beklemek de sevda gibi tek kişilikti. însan bir kez sevdaya düşünce kavuşursa “mutlu” derlerdi adına ama kavuşamazsa “deli” diyorlardı. Ben anlamıştım ama o söylememişti, bana da söyleme demişti.
Dinde de siyasette de bir yol tutmadığım için yanlış bir seçim yapmış olmaktan korkuyorum. İşte kayıplarda kaybolmanın korkusu budur. Eğer Tanrı'nın bağışı yetişmezse, öldürücü son darbe olacak bu.
İnsanın ya da herhangi bir canlı varlığın yapısında, daha başlarken pes etme, kendi yüzüne tükürüp varoluşu lanetleme diye bir şey yoktur; bunun oluşması ancak bir yozlaşma sürecinin sonucu olabilir, onun da hızı kişiden kişiye değişir. Bazısı ilk baskı karşısında pes eder, bazısı satılıp teslim olur, bazısı göze çarpmayan derecelerde küçülerek
Galdalf:
« Evet, işte sevgili dostlar sonunda burada Deniz'in kıyılarında Orta Dünya'daki yol arkadaşlığımız bitiyor. Barışla gidesiniz! Ağlamayın, demeyeceğim; çünkü bütün gözyaşları kötü değildir.»
Sayfa 979 - Metis Yayınları 18.Basım: Haziran 2023Kitabı okudu