Sessiz bir bekâr odası
Sanki her şey geride kaldı
Ne bir günün var tadı.
Ne sevgilinin bir adı.
İnanamam aşka
Kadınların kalbi katı
Ne doğacak bir bebek
Ne de onun sevimli adı
Bu hayatın sonu var
Diyebilmek bir intizar
Deseler sana ümit var
İstemem, gençliğimi zaman aldı.
Doğduğu büyüdüğü ve geliştiği toplum sebebiyle kendince mutlu ancak üst tabakalarca hor görülen bir çevrede büyümüştür Martin Eden. Kendinden üst derecede olan insanlara -kendi deyimiyle Burjuvazi kesimin- çok fazla anlam yüklemiş ve bir gün onlar gibi olacağına inanmıştır. Garip bir olay örgüsünün peşine tanıştığı ve bir süre sonra olağanüstü derecede farklı duygular beslediği bir ''Kadın'' sayesinde kendisinin de o tabakaya erişebileceğini düşünüp oldukça uzun süren bir çaba-macera eşiğine adım atmıştır. Jack London, kullandığı harikulade dil ve üslubu okura geçirebildiğini düşünüyorum -en azından bana ziyadesiyle geçti-. Geliştiğiniz ve kültürlerinizi öğrendiğiniz ortamın ne kadar düşük derecede olsa da sahip olduğunuz en kıymetli mirasın o kültür olduğunun imzasını atmıştır adeta. Son kısmı için bir şey demek istemiyorum zira her insanın bir kere yaşayabileceği o duyguyu zedelemek istemem. Keyifli okumalar dilerim.
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390.9k okunma
Ah ah nerde o eski historical romance'laarr
Sosyeteye taktim edilen genç Leydiler, dans etmek için çubuğa adını yazdırmaya çalışan, kızlarına koca arayan annelerden köşe bucak kaçan Lord'lar..
Sorarım size hani nerdeler!
Yeni çıkan bu historical kitapların asla eski tadı yok. Yazarlar tutturmuş iki kişiden oluşan, konunun tek bir yerde geçtiği ama asla konunun olmadığı, diyalogların o eski Londra asilzadelerinden uzaktan yakından ilgisinin olmadığı sözüm ona historical kitapları bize dayatmalarından bezdim!
Sevgili Julia Quinn sencede Bridgerton'ların ekmeğini çokça yemedin mi?
Başka konular, başka içerikler ve daha çok o historical dünyasına ayak mı bassan artık!
Arkadaşlar abartmıyorum. Bir önceki kitapta da sadece iki karakteri tek bir noktada okumuştuk bunda da.
Ah hakkını yemek istemem! Lizbondaki bir binanın depreme dayanıklı olması için yapılan fizik kurallarını bilmek içimi rahatlattı. Bu bilgi olmadan yaşayamazdım!
Bunu söylediğim için belkide tarih beni asla affetmeyecek ama bu kitabı ve bence artık bu seriyi hatta ve hatta bu yazarı artık almayalım
OKUMAYALIM ve OKUTMAYALIM
KitapRüyasından Sevgilerle
-Durursam bir daha kurtulamam.
︎ziyanı yok Günışığı yeter bize
-Yüreğim kaydıysa günah mı?
︎Çamura saplansam yardıma gelir misin?
-Elini tutum sıcacıktı yüreği elindeymiş gibi.
︎Elinden tutuversem benimle gelir misin?
-Seninim işte alıp götürsene beni
Sanat dalları, birbirlerinden, birbirlerinin yöntemlerinden yararlanırlar. Selvi Boylum Al
Hepinize merhaba!
Açıkcası beğendim kitabı.. Doktor olmayı deliler gibi istemem yolunda yol gösterici bazen heyecanlandırıcı bazen korkutucu anlara şahit oldum kitapta... genç bir doktor olduğumda umarım onun gibi masadaki hastamın ölümü için dualara, yakarışlara başvurmam.
Okumak yetmiyor hayatta ciddi bir reaksiyona girmek gerekiyor.
Size bisiklet nasıl sürülürle ilgili bir kitap versem siz sadece o kitabı okuyarak bisikleti sürebilir misiniz? Ya da
Bana ameliyat nasıl edilir diye bir kitap verseniz onu sadece okumamla beni annenizin ameliyatına sokar mısınız?
Tıpla ilgili ciddi bilgisi var ve onlarca kitap yalayıp yutmuş ama bilmek yetmiyor, bildiklerini tatbik etmek için aksiyona girmesi lazım... Doktorumuz bunu biliyor üniversite yıllarında vakalara çok denk gelmediği için etrafını korku sarıyor. Ama bilmek ne kadar önemliyse bildiklerini doğru yerde kullanmak ve hiçbir şey bilmediğinde sakin kalabilmek de o denli önem arz ediyor.
ve cümlelerimi kitaptan şu sözlerle sonlandırmak istiyorum:
"ama okumak gerek, çok, daha çok okumak..."
Okuyacaklar için keyifli okumalar dilerim:)
Ey nefsim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki:
"Fâniyim, fâni olanı istemem.
Âcizim, âciz olanı istemem.
Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem.
İsterim fakat bir yâr-ı bâki isterim.
Zerreyim fakat bir şems-i sermed isterim.
Hiç-ender hiçim fakat bu mevcudatı umumen isterim."
İman ve Küfür Muvazeneleri
Allah için amel işleyen ne kadar da az insan var...İnsanların çoğu ibadetlerini açığa vurmaktan hoşlanırlar. Süfyan-ı Sevri şöyle demiştir:
"Amelimi izhar ederek kendime düşmanlık yapmak istemem."
Onlar amellerini gizlemeyi tercih etmişlerdi.
Ancak birçok kişi de -utanç verici sözler sarf etmek istemem ama- kendilerinin olamayacağı türde bir dosta sahip olmak istiyor, dostlarına vermedikleri şeyleri onlardan talep ediyorlar.