CYRANO DE BERGERAC filminden bir alıntı;
Ne yapmak gerek peki? Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı? İstemem! Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret? Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım? Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık
Ne yapmak gerek peki? Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı? İstemem! Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret? Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım? Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip, Taklalar mı atmalıyım? İstemem! Eksik olsun!
Edmond Rostand
Edmond Rostand
Reklam
“Mays 1, 20 Galatasaray 1 Mayis' lar midemi bulandırıyor. İşçi bayramında isçilerden başka herkesin, güya işçiler için Taksime yürümeye çalışması ama o Sovyet afişlerindeki güçlü, kararlı, keskin bakışlı işçilere hiç benzemeyen göbegini kaşımaktan aciz, gül suyu esanslı ter kokan muadillerinin evlerinde, yürüyenlere sövmesini başka bir duyguyla ifade edemiyorum. Üst sınıflar solculuk oynar, popstar gazeteciler paşa dedelerinden kalma imtiyazlarin rahatlığında kitlelere akil verip şöhretlerinin tadını çıkarır, alt sınıflarca asla kendilerinin olmayacak servetlerin o "peygamber ahlakli" sahiplerine köpeklik yapar, sonra da bütün bu ikiyüzlülüğü, aşağılık cehaleti unutup 1 Mayis larda emegi yücelten söylevleri alkışlamam beklenir . İstemem, eksik olsun!” ― Hasan Hayyam Meric, Yeditepe Insanlari, p. 130
Sayfa 130Kitabı okudu
Falanca budalaymış, filanca aşağılıkmış, bilmem kim hırsızmış, bilmem kim gülünçmüş. Bu tüpedüz insanları arkasından vurmak. Bütün bunlar söylenirken birilerine sanki bakışlarıyla, "hele sen de bir dışarı çık, senin hakkında da neler söyleyeceğiz, görürsün!.." diyorlar. Mademki böyle, niçin buluşuyorlar? Bir temiz gülüş yok, Candan bir sevgi yok. İsim için, şöhret için birbirlerine gidiyorlar. Böbürlene böbürlene, " falanca bana geldi, filanca'yı gördüm..." Diyorlar. Ne biçim hayat bu? İstemem, eksik olsun. benim oradan alacağım bir şey yok.
Sayfa 215 - Türkiye iş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okuyor
Kendine iyi bir yer sağlamak ha? Ne demek bu? Ensesi kalın bir işveren, göbekli bir tüccar olmak için mi uğraşacağım yani? Peki, yalnız para sıkıntısı çekmemek, rahat yaşamak mıdır önemli olan? Bütün şu zavallı insancıklar ve bu arada sen, bütün ömrümü nasıl servet sahibi olunacağını öğrenmeye harcamamı ve sonunda zengin olmamı istiyorsunuz. O zaman sayacaksınız elbet beni... Ama ben istemiyorum sizin bu saygınızı, zenginlik falan da umurumda değil. Kendi gözümle görüyorum varlıklı kişilerin yoksul yaşamını; nasıl yaşadıklarını, neyi sevdiklerini, neye tutulduklarını Çok iyi biliyorum. İstemem, eksik olsun böyle zenginlik! Dünyanın malını verseler değişmem şu anki duygularıma. İnsan değil, solucan bunlar. Yaşamın gerçek büyüklüğünden haberleri bile yok...
Sayfa 5
Ne yapmak gerek peki? Sağlam bir arka mı bulmalıyım? Onu mu bellemeliyim? Bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi Önünde eğilerek efendimiz sanmak mı? Bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı? İstemem! Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım Le Bret? Sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım? Bir bakanın yüzünü güldürmek için önünde şaklabanlık edip,
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.