sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin hiç görmediğim yıldızlar gözlerine doğmuş bir büyüklük duygusu dağlar gibi yüreğinde ah biz mutluluğu böyle aranıp duracak mıyız yağmur hep böyle yağacak mı hatıralara eksik olan bir şey var sana bana dair belki bir rüzgar belki rüzgardan da hafif ama kalbimiz yine uzak bir deniz gibi boş heybetli
Sayfa 114 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 18. Baskı
Acaba şimdiye değin tespit edilemedi diye hayatın, tarihin de kuralları, yasaları yok mudur? Hayat, insan türünün tarih içinde ürettiği bir yapı olmakla birlikte hârici bir varlığa sahiptir ve her hâricî var-olan gibi nesnel bir kurallılığı içerir. Biraz önce değindiğimiz gibi, aerodinamik yasaları bilmeden uçmaya kalkışan kişinin bu yasadan haberdar olmaması, aerodinamik yasalarının varlığına ve etkisini icra etmesine engel olmaz. Benzer biçimde Newton formüle etmeden önce yerçekimi yasası, ondan habersiz insanlara özel muamelede bulunmadı. Bu tespiti temsil ile söylersek; hayatın, tarihin yasaları, biz tespit edememişsek dahi vardır ve bizden bağımsız işlevini icra etmektedir. Nasıl ki, doğa yasalarından haberdar olmaksızın, belirli bir inanç üzere yüzüncü kattan atlayan ya da uçmaya çalışan kişi bunun bedelini ödüyorsa benzer biçimde hayatın, tarihin yasalarını bilmeden, dikkate almadan, hatta hayata, tarihe karşın, kendine özgü belirli bir inanç ve kabul üzere iş gören kişi de tavrının bedelini öder. Hayat içinde belirli bir süre işlerin iyi gitmesi, şimdiye değin her şeyin yolunda olması, sürecin doğru olduğunu göstermez. Bu tıpkı, uzun bir süre havada uçan kişinin, yere düşünceye değin her şeyin yolunda olduğunu varsaymasına benzer ama aynı kişi önünde sonunda, öngörüsüzlükten yere çakılır, çakılacaktır.
Reklam
KİTABIN ÖZETİ
Biz ise her şeyi geri dönüşü olmadan yaşadık, eskiyle ilgili arda kalan, eskiden bugüne kalan hiçbir şey yok; tarihin tek bir ülkeye, tek bir yüzyıla idareli idareli paylaştırdığı şeylerin en yoğununu, en fazlasını yaşamak bizim payımıza biçildi. Bir kuşak fazla fazla bir devrim yaşardı, öbürü bir darbe, üçüncüsü bir savaş, dördüncüsü bir kıtlık,
Okulun bahçesinde ip atlayan kız çocuğu tam gökyüzüne yükselmişken, kurşunlar gri kanatlarıyla gelip kızı başka göklere kaçırıyorsa orası Gazze’dir.
Sayfa 52 - Doğan Yayıncılık 1. BaskıKitabı okudu
+++(İtalya maçına çıktılar. Birinci set bitti, ikinci set bitti, üçüncü set... Saatler 16:05’i gösterirken, milli takım mola aldı. Kızlarımız kenara geldi. Kimi elini kalbine koydu, kimi başını önüne eğdi usulca... Öylece durdular. Çıt çıkmıyordu. Mola bitti. Maça devam ettiler.)+++
Sayfa 341 - Türk Bahar’ı - Doğan Egmont Yayıncılık - I. Baskı - Mayıs 2012, İstanbulKitabı okudu
Bizans Devleti 1056'dan itibaren yirmi altı yıl sürecek bir iç karışıklar dönemine girmişti. Bir taraftan ardı arkası kesilmeyen taht mücadeleleri, diğer taraftan büyük çiftlik sahibi aristokratların hükümete karşı düşmanca tutumları devletin zayıf düşmesine sebep olmuştu. Dışta ise hem Balkanlarda sık sık Peçenek saldırılarının görülmesi,
Reklam
1.000 öğeden 411 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.