İnsanlar düşünmeye başladı başlayalı daha iyi bi dünyayı düşlemişlerdir yani Thomas More’un 1516 yılında yazdığı Utopia, türünün ilk örneği değildir. Ama edebiyata bir tür olarak Utopia kelimesini kazandıran kişi, çağının ötesinde bir medeniyet tasavvurunu Utopia adlı kitabı ile yazıya döken Thomas More’dur. Kitapta Utopia adası ile ilgili bilgiler okuyuculara kâşif Raphael Hytholoday aracılığı ile aktarılır. Utopia adası özel mülkiyetin bulunmadığı, bilim açısından gelişmiş, halkın refah içinde yaşadığı, barışın hüküm sürdüğü bir yerdir. Raphael’ in anlattıklarına göre dünyanın hiçbir yerinde Utopia’dan daha düzenli bir yer yoktur. Kitap yalnızca bir devlet tasavvurundan ibaret de değildir, yazarımız Raphael ile sohbetinin başında kendi hayatından da bir parça taşıyan bir çatışmayı gözler önüne sermiştir: Bilgelik ve iktidar uzlaşabilir mi? Oluşturulan devlet düzeni ile de karakterler arasındaki tartışma ile de zihinlerde birçok soru işaretini oluşturan, kişiyi düşünmeye sevk eden Utopia, yazıldığı çağdan bugüne birçok farklı şekilde yorumlanmıştır. Kimileri gerek kullanılan kelimelerin anlamlarından gerekse yazarımızın alaycı kişiliğinden dolayı bu kitabın bir şaka ya da eleştiri olduğunu, kimileri ise More’un yıllar öncesinden bugün bile ulaşamadığımız bir devlet düzenini büyük bir ciddiyetle tasarladığını iddia eder. Bugün bile üzerinden yıllar geçmesine rağmen yazarın tasavvur ettiği devletin refah seviyesinden çok uzakta bir hayli ülkenin olması, bizce onun çağ ötesi kişiliğinin bir emaresidir.