Kitabı okumak, bilmediğim bir şehrin sokaklarını dolaşmak gibiydi. Bence insan bir yeri en iyi, en sıradan sokaklarını arşınlayarak tanır. Şaşanın ardı nasıl ki ilk bakışta sıradan gelebilirse, sıradanın ardı da bir o kadar şaşalıdır ilkinde. Bundan olacak, en önemsiz şeyler en ilginç gelir bana. En, en halidir, doğalıdır çünkü onun. Bu kitapta da şiirler, bilmediğim bir yerin hatıralarını fısıldadı sanki bana. İstanbul'u yaşayanlar ayrı keyif alırlar bence kitaptan. Şiirler bir ithaf gibiydi. İstanbul'a; ama en çok, yitmiş bir anıya. Bu anı ki şair için, yaşanmış mı yaşanmamış mı anlamak güç. Her anı yittikten sonra biraz hayal kalır ya zaten, çok da mühim değil bu nedenle bu ayrım. Ama yine de, rüyamda tanıdığım ama uyanınca yabancılaştığım sokaklar kokuyordu bu kitap benim için. İçimden bir ses şair için de öyleydi diyor ve en çok da beni bu heyecanlandırıyor. Acaba onun için nasıldı? Şairler biraz oyuncudur. Bu nedenle bunu bilmek zor.
Yine kendine has sesiyle anlatmış Birhan Keskin. Hikaye anlatan şiirler.
Kitaplarla kalın.
Soğuk KazıBirhan Keskin · Metis · 20142,710 okunma
Sevgili yıldızlar, o gün bana şarkı ithaf ettiğinde içimde garip bir his doğdu. Hayır, o his uyanmadı çünkü ilk defa böyle bir şeyi tadıyordum. Sustukları mı gizliydi o mısralarda yoksa basit bir