Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Komplo teorileri baskıcı politikaların kılıfıdır. Ülke büyük bir komployla karşılaştığında güçlü lider milletini ve vatandaşlarını korumak için olağanüstü önlemler almak zorunda olduğunu belirtir. Diktatörün genellikle kısaca ve içeriğini belirsiz bırakarak tanımladığı bu olağanüstü önlemler binlerce kişiden yazılı itiraflar almak için yapılan işkence ve tutuklamaların yanı sıra yargısız infazlar ve insanların kaçırılıp ortadan kaldırılmasını da içerir. Kamuoyunun büyük bölümü bu suçları ya göz ardı eder ya da anavatana yönelik komplodan korktukları için haklı bulur.
Sayfa 52 - İletişim Yayınları - Ala El- AsvaniKitabı okuyor
Peki o halde zaman ne? Hiç kimse bana sormazsa biliyorum da biri sorup da ona açıklama yapmam gerektiğinde bilmiyorum. Buna rağmen bildiğimden eminim diyeceğim bir şey varsa o da şudur; hiçbir şey geçip gitmemiş olsa geçmiş zaman olmaz… Aziz Augustinus - İtiraflar
Reklam
Filmlerime kimsenin ihtiyaç duymadığı , kimsenin hiçbir şey anlamadığı o kadar çok başıma kakılmıştı ki , bu tür itiraflar adeta ruhumu ısıttı, yaptıklarıma anlam kazandırıp tuttuğum yolun rastlantı değil, doğru olduğuna inandırdı beni. Leningrad'dan bir işçi şöyle yazmıştı: Mektubumun sebebi, Ayna. Hakkında söz söylemeye bile cüret edemediğim, ama içinde yaşadığım bir film bu. Dinleme ve anlama yeteneği çok değerlidir... Bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır. Bunlardan biri buzul, diğeri isterse atom çağında yaşamış olsun fark etmez. Tanrım, insanların hiç değilse en temel insani dürtülerini -hem kendilerinin hem ele başkalarının- anlayıp duyabilmelerini sağla!
Kendime mektuplar
... Aşklarımızı gençlikte yaşarız ama itiraf edemeyiz sıklıkla.. Yaşlanınca dilimiz çözülür ve itiraflar akar o eski çeşmeden.. O zaman da o çeşmenin suyunu içen kimse kalmaz etrafımızda... .
Hiçlik karşısında her kelimeyle bir zafer kazansak bile, onun zorbalığına daha da fazla maruz kalmamıza yol açar bu. Etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz... Konuşanların sırrı yoktur. Ve hepimiz konuşuruz. Kendimize ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız. Ötekilerle görüşmemiz de, kendimizi boşluğa doğru bir yarış içinde hep birlikte alçaltmak içindir, ister fikir teatisi olsun, ister itiraflar ya da entrikalar...
Suya yazı yazılabilseydi eğer, uçup gidecek diye korktuğum hayallerimi yazardım. Bir masal anlatırdım; ucunu denizden bırakır okyanustan alırdım. Bir olta sallardım, tuzağa hangi kelime gelecek diye asırlarca beklerdim. Ağıma takılanları heybeme atar, dalgaları seyrederdim. Martı çığlıkları, rüzgarın uğultusu, minareden yükselen ezan sesi, kahkahalar, muhabbetler, sessiz yürüyüşler biriktirirdim. Kedi sırnaşıklığında bir melteme sarılır, kendimi güneşin sessiz soğukluğuna bırakırdım. Yosun kokusuna dolanır, yeşiline serilirdim. Suya yazı yazabilseydim eğer, ne kadar yorulduğumu ne kadar korktuğumu, sona ne kadar yaklaştığımı ama bir o kadar uzak olduğumu yazardım. Nice itiraflar, nice yakarışlar bırakırdım. Kimse görmez, kimse duymazdı çünkü insanlar en çok okumaktan kaçar, bunu iyi bilirdim...
Reklam
unberührt...
❝İnsanı kendin için yarattın. Bu yüzden yüreğimiz sende huzur bulana dek huzursuzluklarla çalkalanıp duracaktır.❞ İtiraflar, Augustinus
İtiraflar
İtiraflar
Augustinus
Augustinus
fi tarihinden beri tuttuğum günlükler defterler notlarla dolu yığınım var, ne zaman toparlayayım desem hiç birini atmaya kıyamadan kaldırıyorum. şarkılar, şiirler, tarifler, itiraflar, kimin ismi bilmediğim notlarla dolu. betül zehra varmış mesela beş sene önce kız hafızamdan tamamen silinmiş kimdi neyin necisiydi yok bende. rabia kim sare kim allahım benim mi bu çizgili yüz?
"Bazı zor itiraflar insana ne kadar yorgunluk veriyor, adeta bitiriyor."
Sayfa 139Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.