Bütün davranışlarımız, görüşlerimiz, bilimimiz, sanatlarımız, her şey benim için yeni bir anlam kazandı. Anlamıştım ki, bütün bunlar oyuncaktan başka bir şey değildi.
Hakikati görmek ama yaşamdan bir şey çıkmayacağını önceden bile bile, gene de hayata sarılmaktı bu yol. Bu tür insanlar ölümün yaşamaktan daha iyi olduğunu bilirler, ama akılcı hareket edebilecek gücü -aldatmacaya bir son verip kendilerini öldürme gücünü- kendilerinde bulamadıkları için bir şeyleri bekler gibi bir halleri vardır.
Bu insanın hayatın kötü ve saçma olduğunu anlamasıyla birlikte onu yok etmesi demektir. Olağan dışı bir şekilde güçlü ve tutarlı olan insanlar böyle hareket ederler. Kendilerine aptalca bir şaka oynandığını, ölmenin yaşamaktan daha iyi olduğunu ve hiç var olmamanın en iyisi olduğunu anlayan bu insanlar gereği neyse onu yapar ve derhal bu aptal şakaya bir son verir.
İnsanın, acı çekmenin, güçten düşmenin, yaşlılığın ve ölümün kaçınılmazlığının bilincinde olarak yaşaması mümkün değildir. Kendimizi hayattan kurtarmalıyız, olası her türlü hayattan.
Yeryüzünde ne varsa -budalalık ve bilgelik, zenginlik ve fakirlik ,mutluluk ve keder- anlamsızdır ve boştur. İnsan yok olur ve kendisinden geriye bir şey kalmaz. Ve bunun bir mantığı yoktur.
Tendeki hayat büyük bir kötülük ve yalandan ibarettir. Bu yüzden bu hayatın ortadan kaldırılması bir nimettir ve bizim arzu etmemiz gereken bir şeydir.