Rifailikte yüzyıllar boyunca çok önemli bir yer tutan burhan ayininin, tarikatta ilk olarak ne zaman görüldüğünü tespit etmek mümkün değildir. Fuat Köprülü, ayinin Abbasi Devleti'nin Moğollar tarafından yıkılmasından sonra ortaya çıktığını savunmakta ve Moğol etkisiyle gelen Şamanist bir etkiye bağlamakta; bu görüş başka araştırmacılar
Sayfa 102 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR, Rifâîlik, Ayin
Şu ana kadar kısaca değindiklerimizi, binlerce kanıtı ve ayrıntılı itirazı bir kenara bırakarak özetlersek, mimarinin on beşinci yüzyıla kadar insanlığın temel kayıt defteri olduğunu, bu dönemde dünyada yapıya yansımayan tek bir karmaşık düşüncenin var olmadığını, her halk düşüncesinin tıpkı dinî yasalar gibi bir anıtı bulunduğunu, insan türünün
Sayfa 194 - 195, 12. Basım, Haziran 2019
Reklam
İtirazı olan?? :))
...votka zaten adi bir içkiymiş, rakının eline su dökemezmiş...
Sayfa 54 - Doğan Kitap
Ekonomik Bağımsızlığa Düşmanlık Mustafa Kemal Atatürk sayesinde elde edilen askeri başarı Atatürk sonrası siyasi ve ekonomik alanda sürdürülemedi ve düşman intikamını ihanet eden asker, siyaset ve sermaye ortaklığı ile özelleştirmeler yapılarak intikam aldılar. Biz durup dururken bu itirazı yapar hale gelmedik. Tarihin en büyük ulus ve
Bu basılı kültürde özellikle çarpıcı olan nokta, halkın Müslüman kimliğine verdiği önemdir. 20 yıl boyunca Kemalist elitler milletin üstünlüğünü vurgulayıp Kemalizmin temel ilkelerinden biri olan laikliği uygulayarak İslam'ın günlük yaşamla bağını en aza indirmeye çalışmışlardı. Basılı medya Kemalist elitlerin ötesinde kalan daha geniş kitlelere de çekici gelmeye başladıkça, kısa süre içinde, dinî pratikleri ve inançları hem bireysel hem de ortak kimliklerinde önemli bir nirengi noktası olan halkın bir kesiminin tasa ve çıkarlarını da yansıtmaya başladı. Dolayısıyla, Türk basılı medyasının incelenmesi modern Türk tarihinin temel bir ilkesine de itirazı beraberinde getiriyor. Merkezdeki siyasi elitler yenilikleri çevredekilere kolay kabul ettiremediler. Elitler tepeden inme, dayatmacı yöntemleri kullanarak, “geri kalmış” bir halkı kenetlenmiş, modern bir millete dönüştüremediler. Milletin ortaya çıkışı -ve buna bağlı olarak millî kimliğin inşası- toplumun bütün ögelerinin zorunlu olarak rol aldığı yaratıcı bir süreçti. Bu süreç tek başına Mustafa Kemal'in cumhurbaşkanlığı süreciyle sınırlı değildi ve sadece onun modernleştirici devrimleri tarafından belirlenmedi. 1923-38 yılları arasında Mustafa Kemal'in vizyonunun hayata geçirilmesinin bu konuda hayati bir önem arz ettiği su götürmezdir fakat bu kitapta ben, laikliğin uygulanışının ta kendisinin, aslen dinî kimlikleri önemli gören Türkler için millet kimliğini benimsemenin önünde bir engel teşkil ettiğini savunuyorum.
İtirazı olan varmı?
Azıcık kilo aldığı için sevilesi bir varlık olmadığını düşünen, ruhsal iyilik hissini tamamen bedeninin güzel görünmesine bağlamış ne çok genç kız var, bir bilseniz...
Reklam
366 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.