sümeyye nejla

sümeyye nejla
@itwcdiwt
fakat kader, bizim beklemediğimiz bir biçimde örüyor ağını.
2005
20 reader point
Joined on April 2023
304 syf.
·
Not rated
"bu koca dünyada yalnızca aşk ve ölüm her şeyi değiştirir"
ablamın tavsiyesiyle okudum. önyargılarım vardı hatta ilk 40 50 sayfada sıkıldım bile diyebilirim çünkü çok depresif geldi. sonra bir olay aktı bir sürükleyici oldu... o kadar heyecanlandım ki cümleleri nasıl hızla okudum bilmiyorum. geçmişe gitme geleceğe gitme olayları hakkında düşündüğüm birtakım şeyler vardı bu kitapla da ilgili. o yüzden konu bakımından hoşuma giden bir kitap oldu. isimler ve bazı cümleler çok basit geldi normalde bu tarz okumadığım için olabilir. -------spoiler------- ahh sonunda bazı şeyleri tahmin etmiştim. motorlunun atlas olması, leylanın intihar etmesi gibi. ama sonuncu bölüm beni gerçekten şoka uğrattı yani her şey bir oyun muydu gerçekten... derenin ölümünden gerçekten Leyla mı sorumlu?? yani sonuçta geçmişe gidip kartı saklama olayı müphemi bulduktan sonra oluyor ve müphemi bulması da atlasın elektriği kesmesiyle oluyor. o görüşme zaten deren öldükten sonraydı yani burası biraz karışık geldi doğrusu. onun dışında ilk defa bu kadar ağlamak üzere oldum sınıfta olmasam ağlardım özellikle intihar ettiği kısımda. bir de yağmur'a çok üzüldüm bence böyle bir şeyi hak etmiyordu. geleceği görürsek, gördüğümüz şeyin meydana gelmesi için oluşan ortamlar biz o anı gördüğümüz için mi olur yoksa eninde sonunda yaşanacağı için mi yaşanır? mesela Leyla Atlasla kendini görmeseydi de Atlasla aynı ortamda bulunur muydu yoksa her türlü o an yaşanır mıydı merak ediyorum doğrusu.
On Dün Önceki Kız
On Dün Önceki KızSezin Karameşe · İnkılap Kitapevi · 0589 okunma
Reklam
234 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
"oysa ötekiler yalnız kendileri için sevdiler beni"
avukat ile kamelyalı bir yosmanın aşk hikayesi. önce özet geçmek istiyorum, bir yosmaya aşık oluyor adam. gerçekten ona değer de veriyor. kadın ilk defa karşılıksız sevilince tutuluyor tabi adama. ama kadın uyarıyor ben bir yosmayım benim özgür olduğumu bilmelisin diye. adam her şeyiyle kabul ediyor ama sorun burda. kadını sürekli kıskanıyor kadın ne zaman başkasına gitse (gitmek zorunda) onu kırıyor gururunu incitiyor. en sonunda kadın bütün bu hayatını bırakıyor tamamen adamın olmak için. sonra adamın babası geliyor ve oğluna bu iş olmaz diyor. velhasıl babası bu aşkı görünce kabulleniyor ancak kadın sevdiği adamın hayatı bozulmasın diye ondan ayrılıyor. en çok sinirlendiğim yere geldik, adam kadını kıskandırıyor onu kırıyor "diğer yosmalardan farklı olmadığını" hatırlatıp duruyor. zaten hassas ve hasta olan kadın yataklara düşüyor.. son günlerinde "sevdiğim adam, Armand, nerelerdesin.." diyerek ölüyor. tabi sonda Armand Marguerite'nin son günlerinde yazdığı mektupları okuyunca pişman oluyor.. ancak her şey vaktinde yaşanmalı. duygularıma gelirsek.. Armandın bu kadar çok kalp kırmasına, sürekli Marguerite'yi aşağılamasına çok sinirlendim. yani senin için nelerden vazgeçti neden sadece sevemiyorsun? ek olarak, okurken bi Kürk Mantolu Madonna havası almadım değil. ayrıca bu kitabı okuyup beğenen varsa gangubai filmini de izlemelerini tavsiye ederim. "yosmalar"ın da bir hayatı olduğunu, insan olduklarını anlamak zorunda herkes.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917.8k okunma
222 syf.
·
Not rated
·
Read in 2 hours
yarım kalan keşkeler
uzun bir aradan sonra sonunda bir kitap bitirebildim. sonunu bilmeme rağmen beni çok üzdü. yaşanamayan bir hayatı anlatıyor. Yusuf kendini hiçbir yere ait hissetmiyor. gördüğü şeyler, ordaki insanlar ona çok yabancı. aslında Yusuf'un hislerini şu an anlasam da kitabı okurken ona çok sinirlendim çünkü Muazzez'e kavuşmasına rağmen hala bir şeyler eksikti ve "bir şeyden de memnun kal be yusuf!" diye bağırmak geldi içimden. kitapta diğer önemli husus o dönemin adaletsizliği. köy ağalarının diğer insanları nasıl ezdiği.. o zamanın adaletsizliğini kitaptaki şu metin anlatıyor: "Şerif efendi, oğlunun katilinin göz göre göre temize çıktığını seyretmemek için ayakta durduğu köşeden sıyrılıp dışarı çıktı ve içini çeke çeke evine gitti." hala aynı şeyler yaşanıyor orası ayrı mesele tabi. Yusuf'un, kaymakam beyin, muazzezin mutsuzluğu ve çaresizliğini çok güzel anlatmış Sabahattin Ali. diğer iki romanını da okudum, bu üç kitapta da aynı tema var: yalnızlık ve istenilmeyen hayat. Sabahattin Ali'nin kitaplarını okurken hep bi içi yanıyor insanın. son olarak Muazzez ve Yusuf'un aşkı biraz eksikti sanki. yani ikisi birbirini tamamlıyor, birbirlerinde huzur buluyorlar o sayfaları okurken tebessüm etmekten kendimi alamadım ama Yusuf bence Muazzez'e hak ettiği sevgiyi tam veremedi. çünkü zaten Yusuf'un asıl istediği şey muazzez de değildi. belki kendisi de bilmiyordu ne istediğini. (içimizdeki şeytan Ömer de biraz böyleydi sanki) sonda da "gidelim" demişti Muazzez... Yusuf iş için çıktığı anda anlamıştı bazı şeyler için çok geç kaldığını...
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175.4k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
179 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Peri kızı dualarında unutma beni, Ve bütün günahlarımı.
Kısaca, babasını öldürerek tahta geçip kraliçeyi de kendine eş yapan amcasının intikamını almak isteyen Hamlet'in hikayesi. Eski Kuzey masallarına dayanan bir hikayeymiş ben Shakespeare'ye ait sanıyordum. Spoiler vermeden önce şunları diyim: Tiyatro okumakta gecikmiş gibi hissediyorum. Kaç zamandır en azından Romeo ve Juliet okuyayım
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202345.4k okunma
109 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Onu görebilmek için -bir an- sağsız, solsuz bak!..
Hemen okunup bitecek bir kitap. Beğendim, tavsiye ederim. Manası derin olduğu için tek okumayla anlaşılacağını düşünmüyorum. Özellikle tasavvuf gibi bir konu için sadece dıştan bakmak yetmez. Derinlemesine, düşünerek okumak gerekir. Mevlana'nın Şems'e olan aşkına da insani aşk demek doğru gelmiyor bana. Çünkü okurken de görüldüğü gibi Şems'e değil, Şems'in içindeki Zat'a aşık Mevlana. Hatta kendi içindeki Zat'a da öyle: "Benim vücudumun perdesi arkasında o derece güzellik var ki -ey bihaberler!- benim kendime aşık olacağım geliyor." Yunus Emre'nin "Benden İçeri" şiiri aslında bu tasavvufi düşünceyi açıklıyor. Ruh aşk mertebesine ulaşıp hiçliğe büründüğü zaman gerçeğe ulaşır tasavvufta bildiğim kadarıyla. Bazı şeyleri anlamak gerçekten zordur. Uzun uzun, anlaya anlaya, tekrar okumayı düşünüyorum. Normal gözle değil, o "gönül gözüyle" okuyup anlamak lazım: "Gözünü dik ki gönlün göz olsun; ve o gönül gözüyle sana başka bir cihan görünsün!"
Rubailer
RubailerMevlana Celaleddin-i Rumi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20072,093 okunma
Reklam