Her konuda dürüst, tutarlı ve samimi bir tutum içinde olmak mü’min olmanın ayrılmaz vasfıdır. Riyakârlık ve ikiyüzlülük ise imanla bağdaşmayan hâllerdir. Kur’an-ı Kerim’in inanç ve amelde ikiyüzlü davranan münafıklara cehennemin en alt tabakasını müstahak görmesi (Nisâ, 4/145) bu açıdan anlamlıdır. İkiyüzlü davranarak, gösteriş yaparak insanları aldatmak mümkün olsa bile her şeyin iç yüzünü bilen Yüce Yaratıcı’yı kandırmak mümkün değildir. Velhasıl ihlas, Yaratıcısına gizli açık hiçbir şeyi ortak etmeyen samimi bir imandır. İhlas, dünyevi bir karşılık beklemeden sırf Allah rızası için yapılan bir kulluktur. İhlas, Allah’a karşı olduğu gibi insanlara, canlı cansız bütün varlıklara karşı da gösterilen samimiyettir. İhlas, nifak ve ikiyüzlülükten uzak bir kalp safiyetidir. İhlas, Allah rızasına göre programlanan akıl ve kalbin ivazsız garazsız amelidir. İhlas, olduğu gibi görünmek, göründüğü gibi de olmaktır. Ve Allah’ın azabından sadece ihlaslı kulları kurtulacaktır (Sâffât, 37/39-40, 127-128).