“Görüyorsun, ondan para istediğimizi, kitap satmak istediğimizi sandı. Çünkü bunlarda şu idealizm denen şeyin zerresi yoktur. Ama hala aynı kadro işbaşında. Yakında her şey değişecek!” İç çekti. “Yakında her şey, inşallah, değişecek”
Peki, başka ne yapılabilir? Nasıl yaşanır? Sıradan bir hayata karşı koyulması gereken nutuklar atmıştım ben! Mesela şuradan bir çiftlik de alabilirim. Hacı’nın gösterdiği çiftlik. Nazlı’yı düşündü.
Hadi gel dışarı çıkalım. İnsanlara bakalım! Ne yapıyorlar? Onları o aptal ve küçük gündelik hayatlarının içinde görmek istiyorum. Şimdi neler yapıyorlardır kim bilir? Hiçbir şeyin farkına varmadan, hiçbir şeyi anlamadan, ama gene mutlu ve ıslık çalarak yaşıyorlar.
Yaşam temsili, felsefede dilsel bir söylemle zihne, sanatta görsel ya da işitsel bir formla duyguya dökülür. İlki ikna etmeyi amaçlayan mantıksal argümantasyona, ikincisi kışkırtmayı arzulayan alegoriye dayanır.