BİR KİMLİK VAKASI "Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokağı'ndaki evde ateşin karşısında otururken, "hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp
İyi akşamlar
. Karanlık kış günü akşam üstü Bırak kendini sokaklara, Git bakalım gittiğin kadar! Freni bozuk kamyonlar gibi. Sevda mı umut mu arkadaş mı Anılar mı? Nerde… Ölüm mü? Doğduğun günden beri Ardından gezer caddelerde. ...
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
O yaz Çengelköy'de bir yalının deniz üstündeki iki odasını kiraladı. Yalının büyük salonunu ve mutfağını evsahiplerimizle birlikte kullanıyorduk. Evsahibimiz Edibe hanımın kızı Samiye hanım da bitişik yalının sahibiydi. Samiye hanımın kocası tam paşa olacakken te rfi edememiş ve depresyona girmiş. Hiç ortalıklarda görünmezdi. Edibe hanımın kocası
O yaz babam Çengelköy'de bir yalının deniz üstündeki iki odasını kiraladı. Yalının büyük salonunu ve mutfağını evsahiplerimizle birlikte kullanıyorduk. Evsahibimiz Edibe hanımın kızı Samiye hanım da bitişik yalının sahibiydi. Samiye hanımın kocası tam paşa olacakken te rfi edememiş ve depresyona girmiş. Hiç ortalıklarda görünmezdi. Edibe hanımın
Sonra gittin. Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik. Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim. Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine. Sonra gittin. Çocuk oldum bir daha, ağladım. Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı. Kitaplar, aşk, her şey. Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım. Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım
ONDA BÜYÜK BİR ÖĞRENME AÇLIĞI VARDI
Biliyor musunuz, Atatürk'e Selanik'te Jean Jacques Rousseau'yu ben sevdirdim. Akşamlar Beyazkule'de bir meyhaneye çıkardı. Çoğu zaman yanında arkadaşları olur, fakat bir akşam yalnızdı. Ben de yalnızdım. Masa komşuluğundan başlayarak dostluğa kadar işi ilerlettik. Sık sık buluşmaya başladık. Ben o zamanlar Jean Jacques Rousseau'yu üzerinde çalışıyordum. Bu çalışımalarımla ilgilendi. Mustafa Kemal'de büyük bir öğrenme açlığı vardır. Fikirlerin üstüne tutkuyla atılır. Bu yüzden, benim anlattıklarımla yetinmedi, kendisine yaptığım çevirileri ve bazı kitapları verdim. Dikkatle okudu. Bunları günlerce, haftalarca benimle tartıştı. Kısa bir süre içinde, çok iyi anlamıştı Rousseau'yu... Bana inanınız ki, son yıllarda yazıp bugün bastırmayı düşündüğüm kitapta, onun bu konuşmalar sırasında yaptığı yorumlardan pek çok şey vardır. Ali Ulvi Elöve İsmet Bozdağ, "Atatürk'ün Fikir Kaynakları", Milliyet Gazetesi, Yıl 25, Sayı 9709, 11 Kasını 1974, s. 5. Dipnot: Ali Ulvi Elöve, Türk şair, öğretmen, çevirmen ve dilci. Türk edebiyatındaki ilk çocuk şairlerindendir. Çocuk edebiyatı, edebiyat tarihi ve Türkçenin tarihi, grameri üzerine araştırmaları vardır. Dağ Başını Duman Almış sözleriyle başlayan Gençlik Marşı'nın sözlerinin yazarıdır.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.