Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bence Böyle …
Buraya her akşam iyi geceler, her sabah günaydın yazmanız … Aile whatsap grubu değil burası. Amaçsız fotoğraflara alakasız sözler yazmanız… Yeri geliyor yazara veya şaire ait olmayan sözler… Anket başlığı evet var ama bu karpuz mu kavun mu demek için değil… Hadi bana sor demeleriniz cabası.Yani kitapla ilgili haber makale yazı resim bilgi hepsine açığım.Ama alakasız şeyleri atmayın ya. Takip ettiğim insanlar öyle değil ama önüme sağdan soldan düşüyor… Hepsini engellemek yoruyor ya…✨🧚🏼‍♀️🌸Sevgiler saygılar .
. En vahşi tartışmalar, her iki durumda da hakkında iyi bir kanıt bulunmayan konularla ilgili olanlardır. Zulüm aritmetikte değil teolojide kullanılıyor çünkü aritmetikte bilgi var ama teolojide sadece görüş var. . . .
Reklam
Okulun verecekleri bellidir ve asla okulun verebilecekleri arasında bir annenin verebilecekleri yoktur. Hiçbir bilgi ve eğitim, bir çocuğun izlediği annesi kadar tabii ve müessir değildir. Anne kadar “iyi okul, iyi öğretmen” kim olabilir?
Sayfa 78 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
517 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Su damlasından okyanus olan kardeşimiz.
Türkiye'de en çok önerilen kitaplardan biri. Makamına hak ettiğini düşünüyorum. İlk başta "Abartmayın, ne yükselttiniz kitabı?" demiştim. En sonunda "Tamam, kesinlikle okuyorum artık." dedirttiler. Evet, minik Martin'imiz. Bir bilgi birikimi olmayan Martin'imiz. Ama sorun bakalım, Martin o zaman mutlu muydu?
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,3bin okunma
Gözlerimi açtığım zaman gördüğüm lekesiz beyazlık . 'hayat 'diyorum. işte bu ! bembeyaz hiçbir şey yok üstümde altında Zihnim bembeyaz. Bildiğim her şeyi unutmuşum tereddüt ettirecek bir bilgi Kırıntısı bile yok kafamda Sadece iç organlarım var derımin altında tek bir düşünce yok. . Ve birden sokakta Ateş isteyen bir ses güzel bir çift bacak birkaç nota yeni O beyaz hücreden çıkarıyor ve bir renk kaosunun içine bırakıyor Küfür ediyorum iradesizliğime Küfüredıyorım insanlıgıma o kadar çok renk var ki İçine düştüğüm çukurda her yer kararıyor ve simsiyah oluyor gözlerimi açınca gördüğüm hayat... aslında Gözlerim kapalıyken iyi bir insan oluyorum ben hiçbir şeyi fark edemeyen duygularımın da yoksun Bitkisel hayatta olan aralamaya başladığımda göz kapaklarımı başlıyor Cehennem tiyatrosu! Oysa otopsisi , yapılmış bir bedenindeki kadar boş bir beyinle ne kadar mutlu olurdum diye düşünüyorum ..Bir yerlerde ölü doğmuş bir çocuk olduğumu biliyorum sadece yaşıyormuş gibi yaptığım için iki ayağımın üstünde duruyorum..
Sindirim sistemimize yakından bakmadan önce, önemli bir konuya değinmekte fayda var. İlginç bir şekilde, yediklerimiz ve bunların insan beynine olan etkileri, insanlık tarafından pek de üzerinde durulan bir konu olmamıştır. Zira insanların büyük bir kısmının yeme davranışlarını belirleyen en önemli mesele; güzel görünen bir vücuda ya da sağlıklı
Reklam
308 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Türk İdaresi ve Bürokrasisi Üzerine Başlangıç Seviyesinde Bir Kitap
Şura-yı Devletten Danıştaya isimli kitap Türk idari rejimi (ve tabi ki yargısı) ve Türk bürokrasisi üzerine tarihsel bazda giriş seviyesinde bir kitaptır. Türk Tarih Kurumu yayını olduğundan tarihsellik ön plandadır. Kitabın bence iki olumsuz noktası bulunmaktadır; birincisi, dili bir nebze ağır ve süslüdür ancak alanla ilgilenen okuyucuları yıpratmayacaktır. İkincisi, kitapta konu bütünlüğü ne iyi ne kötüdür. Buna mukabil Türk idari rejimini, Türk bürokrasisinin doğuşunu ve konumunu ve Danıştay'ın tarihini merak edenler için giriş seviyesinde ve tatmin edici bir kaynak olduğu kanaatindeyim. Kitabın genel olarak içeriğine değinecek olursam; Tanzimat dönemi bürokratik yapıyı ve bir nebze bu bürokratik yapıyı şekillendiren yasal gelişmelere değinen yazar Zeki Eraslan, Fransa ile Osmanlı'yı idari rejim anlamında yer yer karşılaştırarak çok esaslı tespitlerle kitabı zenginleştirmiş. Şura-yı Devleti tanımlayıp Cumhuriyet Türkiye'sindeki Danıştay ile ilişkilendirmiş. Danıştay'ın Cumhuriyet Türkiye'sinde nevzuhûr (ortaya çıkma, doğma) etmediğini bilakis Osmanlı'daki Şura-yı Devletin Cumhuriyet Türkiye'sine Danıştay olarak tevarüs ettiğini açıkça ifade etmiş. Kitapta Sadaret Makamı ile Sadaret Kethüdalığı ile bağlantılı olan Şura-yı Devlet anlatılmakla kalmamış, ilgili ve ilişkili siyasi kurumlar da ayrıca açıklanmış ve tanıtılmış. Velhasıl kitap ilgilisine tatmin edici seviyede bilgi ve birikim sağlayacaktır, diye düşünüyorum.
Şura-yı Devletten Danıştaya
Şura-yı Devletten DanıştayaZeki ERASLAN · Türk Tarih Kurumu · 01 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Özellikle okumak ve düşünmek üzerine çoğumuzun aklındaki sorulara yanıt vermiş
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Kitap 4 bölümden oluşuyor, kitaptaki temel düşünceleri özetleyelim: 1.İnsan Mutluluğunun İki Temel Düşmanı: Istırap ve Can Sıkıntısı Schopenhauer bazı kitaplarında bu iki düşmana değinir. Özellikle can sıkıntısına. “ihtiyaç içerisinde bulunmak ve yoksunluk
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,655 okunma
Solomon Asch'ın uyum deneyleri.
"Konformizm iki nedenle ortaya çıkar: ya insanlar genel görüşe karşı çıkmak istemezler, yani grubun normatif etkisi nedeniyle, ya da bilgi etkisinin bir sonucu olarak, kişinin grubun mutlaka kendisinden daha iyi bilgilendirildiğine veya ne söylemesi gerektiğini daha iyi bildiğine inanmasına yol açar. Bu iki etki de grup ortamında insanlar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir."
Einstein yaşamının son haftasında, en çok önemsediği işlere yoğun­ laşır: Bertrand Russell'la birlikte nükleer çağda dünya banşıyla ilgili bir manif esto üzerinde çalışmışlardır ve Einstein manifestoyu 1 1 N isan günü imzalar . "Yeni bir düşünce şekline ihtiyacımız var. Kendimize, taraf t an olduğumuz grubun askeri bir zafer kazanması için hangi adımları atması gerektiği yerine, askeri bir çatışmayı önlemek için ne yapmamız gerek­ tiğini sormalıyız; çünkü böyle bir çatışma artık bütün taraflar için yok edici olacaktır." Bu belge daha sonra, her yıl düzenlenecek olan ve bilim insanlarıyla düşünürlerin nükleer silahsızlanma üzerine bilgi alışverişi yaptığı Pugwash Konferansları'na giden yolu açacaktır. 1 2 Nisan günü Einstein enstitüde çalışırken kasıklannda bir ağn hisseder. Asistanı iyi olup olmadığını sorar . İyi olduğunu söylese de aslında hiç de iyi değildir. Aortunda oluşan anevrizma patlamaya başla­ mıştır. Eve gelen doktorlar, az da olsa tek şansın hemen ameliyat edilerek aortun düzeltilmesi olduğunu söyler . Ama Einstein ameliyat olmaz. Dukas'a yaşamın yapay yollarla uzatılmasının tatsız bir şey olduğunu söyler. Görevini yaptığını hissediyordur ve zamanı geldiğinde onuruyla buradan gidecektir . Ağrının daha da arttığı ertesi gün Princeton Hastanesi'ne kaldı­ rılır . Üvey kızı Margot. oğlu Hans Albert'i durumdan haberdar edince Hans babasının yanında olabilmek için hemen ilk uçakla San Francisco'dan gelir . 1 7 Nisan Pazar günü Einstein uyandığında kendini çalışabilecek kadar iyi hisseder. Dukas ona gözlüklerini, kağıtlarını verir..
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası kültür yayınları Mayıs 2013Kitabı okudu
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
Psikoloji öğrencileri,psikiyatri öğrencileri,psikiyatri ve psikologlar için güzel bir serinin ilk kitabı.Depresyon ilk olarak kirli safra olarak adlandırılmış,daha sonrasında ise yapılan araştırmalar ve çalışmalar ile depresyon, depresyon türleri, depresyon ve depresyon türlerinin belirtiler, hem psikiyatrik hemde psikolojik tedavisi,depresyon ve depresyon ilaçlarına dair yanlış inançlar üzerine iyi çalışılmış,öz bilgi ile yalın anlatılmış bir kitap. Yalın anlatılmasını sevdim. Tanıyı koymak için kullandığımız ölçeklere yer verilmemesi iyi olmuş. Kendinize depresyon tanısı koymadan önce bir uzmandan yardım almanız sizler için daha iyi olacaktır. Çünkü hem internetten ve kitaptan alınan bilgi ile kendinize tanı koymak hemde kendi kendine iyileşmek için uygulamalar yapmanız kendinize zarar vermenize ya da kısa süreli iyileşme olarak geri dönebilir, diyerek bir uyarı yapayım ama sizler bilirsiniz. Keyifli okumalar.
Depresyon
DepresyonSerenay Özen · Siyah Beyaz Yayınları · 2020136 okunma
Scipione Del Ferro ve Çalınan 3. Derece Denklem Çözümü
Bu hikâye, 16. yüzyıl başında Bolonya Üniversitesi'nde aritmetik hocalığı yapan Scipione Del Ferro adında bir işadamı ile başladı. Del Ferro cebirle ilgileniyor ve üçüncü dereceden eşitliklerin çözümünün formüllerini keşfeden ilk kişi oluyor. Fakat ne yazık ki o dönemde Arap dünyasında hüküm süren bilgi yayma ruhu Avrupa'ya henüz uğramamıştı. Bolonya Üniversitesi düzenli olarak hocalık pozisyonlarını yeniliyordu. En iyi kalabilmek ve işini koruyabilmek için Del Ferro'nun sırrını meslektaşlarının öğrenmemesi önemliydi. Keşfini kaleme aldı ama yayınlamadı. Sadece kendisi gibi bu keşfi saklayacak bir avuç öğrencisine açıkladı. Dolayısıyla 1526 yılında Bolonyalı matematikçi öldüğünde İtalyan matematik camiası üçüncü dereceden denklemlerin çözüldüğünü henüz bilmiyordu. Hatta birçoğu bu denklemlerin çözülemez olduğunu düşünmeye devam ediyordu.
Zira kendimizi iyi ve konforlu hissettiğimiz inançlarımız, çoğu zaman bilgi ve gerçek deneyime dayanmayan zanlardan ibarettir ve eğer bunların dışında bir bakış açısı deneme cesaretimiz olursa aynı dünyaya bakarak yepyeni şeyler görebilme ve zihnimizin kalıplarının dışına çıkma şansımız da olacaktır diye inanıyorum.
Sayfa 31 - Tuti Kitap Yayınları - 5.BaskıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.