Ölü İle Diri
Dersler de çok sıkıcıydı, hiçbir derste hayal gücüne yer yoktu. Okula ruh mezbahası dendiğini duymuştu, nereden duyduğunu bilmiyordu, iyi biri mi kötü biri mi, nasıl biri olduğuna karar veremediği öğretmeni söylemiş olabilirdi. Birtakım yetkili yetişkinlerin genç ruhları hadım etmek için var güçleriyle çalıştıkları yerlerdi okullar.
Güçlü olmak için geçmişten dersler çıkarmak, bunun için de geçmişte olup bitenleri iyi bilmek gerekiyordu.
Reklam
Düşününce, toplumdaki çoğu insan kötü olmayı destekliyor. Kötü olunmazsa toplumda başarılı olunamayacağına inanıyorlar. Arada sırada saf ve dürüst insanları gördüklerinde "küçük bey", "ufaklık" diye eleştirip küçük görürler. O zaman ilkokulda veya ortaokulda ahlak dersinde, "Yalan söyleme, dürüst ol," diye öğretmesinler. Hatta okulda, "nasıl yalan söylenir", "insanlara inanmama teknikleri", "insanları kandırmanın yollan diye dersler verseler hem öğrenciler hem de toplum için daha iyi olabilir.
Kendini fazlasıyla cömert ya da olağandışı derecede iyi huylu görmüyordu. Spor, dersler, arkadaşlık, kızlar gibi şey­ler kolay geliyordu ona. iyi olayım diye çırpınmazdı öte yan­dan; herkesle dostluk kurmaya uğraşmaz; sığırlardan, kü­çük hesapçılardan, gıcıklardan hoşlanmazdı. Mütevazı ve ça­lışkandı; zeki değilse de titiz olduğunun farkındaydı. "Haddini bil" derdi babası sık sık. Babası haddini bilirdi.
Dört Yasa'dan Küçük Dersler
1. YASA o Kendini Kontrol Etmenin Sırrı • 2. YASA o Kötü Alışkanlıklarınızın Nedenlerini Nasıl Bulup Ortadan Kaldırırsınız • 3. YASA o İyi Alışkanlıkları Kaçınılmaz, Kötü Alışkanlıkları İmkânsız Kılmanın Yolları • 4. YASA o Bir Sorumluluk Ortağı Her Şeyi Nasıl Değiştirebilir
Ömer bir hayat bilgesidir ve her firsatta dersler verir. Ona göre alim olmanin ölçüleri vardir. Örneğin günün birinde Öcalan’a, "Bir sigara kâğıdı" der, "bir sigara kâğıdını yastığının altına sok. Sen yastığın yükseldiğini fark edersen, işte iyi bir âlim olduğunu fark edersin." Öcalan’ı da fark eden Ömer'dir. Günün birinde fıstık ağaçlarının altındadırlar. Yanlarında birileri vardır. Öcalan bir şeylerle uğraşıyordur. Yanındakiler "ne yapıyorsun?" diye sorar. Ömer, "ona karışmayın" der, "Onun alnında fetih yazılıdır." Yıllar geçer, ama Öcalan babasının daha 10 yaşındayken ona söylediği bu sözü niçin söylediğini bilmez. Bilgi sigara kâğıdı olmuş, 10 yaşın gözlerinin altına yerleşmiştir.
Sayfa 50 - Alfa KitapKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.