Delilik belki de artık iyileşmeyen bir acıdır.
İçinde iyileşmeyen bir sancıyla bir yanı öbür yanına bir türlü uymamış, aşkla uyuyup nefretle uyanmıştı günler boyunca, sonra nefretle uyuyup aşkla uyanmış, tek bir şey olamamanın kahrını çekmişti.Kimi gün bütünüyle af ve merhamet kimi gün tepeden tırnağa öfke ve nefretle dolmuştu.Tek bir şey olsaydı oysa,kendisine emredilen ya da içinden gelen bir sesin buyurduğu bir şey.Yeter ki biri olurken aklı diğerinde kalmasaydı,ona kendisini tümüyle bıraksaydı.Aklını ikna ederken kalbinde kavrulmasaydı,kalbini ikna ederken aklından yakalanmasaydı.Ama her biri diğerine diş geçiren iki büyük heyule arasında paramparçaydı sadece.
Sayfa 353Kitabı okudu
Savaşın sesi... kin, nefret, zorbalık, düşmanlık... kılıç, hançer, tüfek top, yangın, yıkım, kan, yara, inilti, çığlık, yakarış... ölüm yok oluş, ayrılık, göç, hasret... savaş yani yara, beyin ve yurek yarası, insan ve toplumların hiç iyileşmeyen yarası... savaş insanın yüzünde derin bir yara, toplumların ruhunda, devir ve devranların vicdanın derinliklerinde. Bu sükunet ve huzur sizi kaldırmasın, bu huzurdan önce savaş vardı, korkum o ki bundan sonra da savaş olacak...
Sayfa 124 - İthakiKitabı okudu
Asla iyileşmeyen bir kesik gibisin. Sürekli kanıyorsun
Seninle ilgili her şey beni çağırıyor. Tenin dokunmam için yalvarıyor ve dokunduğumda sanki ilaç gibi beni yakıyor. Daha fazla istiyorum. Asla iyileşmeyen bir kesik gibisin. Sürekli kanıyorum.
İçinde dinmeyen bir acı, iyileşmeyen bir yara, alevden bir bıçak bu..
Şiirle varmak isterdim sonra
Babasızlığın yüreğindeki büyük acıya
Günah gibi gelip geçti içimden hayat
Anamın yüreği bazen ince bir telaştı
Hala iyileşmeyen bir yaraydım.
Sayfa 26Kitabı okudu
Delilik belki de artık iyileşmeyen bir acıdır.
"Efendim, dedelerimin içinde filozof var mıydı, bilmiyorum. Ama filozof olma, ırsi bir şey olmasa gerek. Çok acı çekenler, haksız yere iyileşmeyen yaralar alanlar ; hayatı tozpembe yaşayanlara göre, filozof sayılırlar. Çünkü onlar, ne ruhen ne de bedenen pişmişlerdir. Olgunlaşmamışlardır. Haa bir de az konuşup, çok düşünenler. Çünkü onlar, söz üreteceğine fikir üretirler. "
Sayfa 157Kitabı okudu
