Mutluluğum <3
Sen izah edilemeyen duyguların en güzelisin.. 🎈
Nedense çok hoşuma gıttı :))
Alıntı Ciddi görüştüğüm bir hanımefendiye dönerci olduğumu, köşeye anca düğün için bir şeyler atabildiğimi dolayısıyla mehir veremeyeceğimi izah ettim. Kendisi de mehir için Bakara Suresini ezberlememi istedi..
Reklam
Çürümüş toplum olmak...
Bizim çocuklara verginin ne olduğunu izah etmek için dondurmalarından ısırmamız yetmez, yeter mi? Nasıl izah edersin onun hayatından yaptığın kesintinin rant için menfaat için başkalarına peşkeş çekildiğini. Nasıl izah edersin en ufak yetkilinin bile görevini suistimal ettiğini. Nasıl anlatabilirsin devletin her imkanının sürekli yetki sahibi ve akrabaları tarafından menfaate yönelik kullanıldığını. Hatta okullarda öğretmenlerin bile kendi çocuklarını, meslektaş çocuklarını hatta idaricilerin çocuklarını her konuda ama her konuda diğer çocuklardan ayrı muamele ile ayırdıklarını. Bayrak çekme, şiir okuma, projelere katılım gibi basit görevlendirmelerin bile belli gruptaki insanlara verildiğini. İzahı var mı? Eline her yetki geçtiğinde suistimal eden insanın, tepedekileri uzaylı gibi görmesi normal mi? Hâsılı çürüme bizde yediden yetmişe hikaye anlatmayın inanmıyorum....
Yine bir gecenin tenha karanlığına gizledim duygularımı. Kimsesiz sokaklarına, ucu kırık kaldırım taşlarının arasına. Artık kırılmasın istedim, incitilmesin. Kaçak kimliklere büründüm tanıyan olmasın diye, Onca soruların cevabı oldum, biriken soru işaretlerinin noktası. Ben bilinmezliğe yürüdüm, bilinen sahte tümcelerden sonra... Bir şiirin ilk dizesi bile olmayı başaramamışken, Zaman beni altına atılan imza saydı. Ben yorgunken hayattan yana, Sen dur durak bilmez adımlarınla yordun yüreğimi. Nefes alışını duydum, soluksuz kalışını... Ben izah edemezken beni senle dolu sözlerime, Sen bir parantez daha açtın sahte cümlelerinin içine. Onca yitirilmiş sevda varken şu dünya dediklerinde, Ben seni tek sevdam saydım ölümün bile bitiremediklerine... S. Y
bir kez sarılmak için her şeyini vereceğin insanı görünce öylece yanından geçip gidiyorsun ya bu durumu ben nasıl izah edeyim
GENÇLER! Erkeklik sadece cinsel organla olmuyor o köpekte de (afedersiniz) var. Eerkeklik, ADAMLIKTIR, VERDİĞİ SÖZÜN ARKASINDA DURMAKTIR. Beraber olduğu kızı ölene kadar bırakmamaktır ya da ölene kadar bırakmayacağı kıza, değil cinsel ilişki, parmağını bile sürmemektir. Siz, kimi kızların güle oynaya, sarhoş ola dans ede, eğlendiğine
Reklam
İstisnai durumlar hariç, sözün uzatılmasından hazzetmiyorum. Önce kastını söyle. Sonra ihtiyaç olursa gerekçelerini izah edersin.
SANIYORDUM Kİ BEN HATA YAPMAKTAN KORKUYORUM!
Rüyalarımız bize çok şeyler söyler, özellikle farkına varmakta geciktiğimiz önemli şeyler. Farkına varmazsak ısrarla söylemeye devam eder. Rüyalarımızı anlarsak kendimizi anlarız; zaten rüyalar kendimizi anlamamıza yardımcı olmak için varlar. Aşağıdaki mektubu ismi değiştirerek paylaşıyorum; sanırım konu birçoğumuzun aşina olduğu bir konu. ** Ben bu aksam bir şey fark ettim. 2. sınıfta bir Emine ile konuştum. Tahtanın önünde çözdüğü sorunun bir yerinde hata yapması ile şaşkına dönmüş, tahtadan yüzünü sınıfa döndüğünde "ben şimdi ne yapacağım?" endişesine kapılan, içinden 'nolur bana yardım et' diye öğretmenine telepati yöntemi ile mesaj gönderen küçücük bir kız çocuğunun yanına gittim bu gece. Ona tahtaya tekrar dönmesi, soruyu ve yaptığı çözümü gözden geçirmesini, hatasını düzeltip arkadaşlarına izah etmesini ve teşekkür ederek yerine oturmasını söyledim Yıllarca hata yapmaktan sakındım. Her şeyi en güzel, en garanti, en doğru şekilde yapmaya gayret gösterdim. 24 yaşımda erkek arkadaşımdan onay almaya çalışırken yakaladım kendimi. (Yıllarca ailemden onay bekledim ve onlarla artık aynı düşünmediğimi fark ettiğim noktada onay almamak çokta problem değildi. Çünkü pencerelerimiz yıllar içinde çok değişmişti. Şimdi penceremiz aynı olan erkek arkadaşımdan onay bekliyordum.) Çünkü hata yapmamalıydım. Sanıyordum ki ben hata yapmaktan korkuyorum. Ara ara 3 - 4 yıldır bu başlığı düşünür dururum. Korkum hata yapmak değilmiş, korkum hata yaptıktan sonra onu nasıl toparlayacağımı bilememekmiş.
Türk Milliyetçiliği Batı tarzı ve Din aleyhtarı “ulusalcı” söylemlerden Ayrılır. Türk Milliyetçiliği- Kültürel Akıl, Siyaset ve İçtihat adlı bu kitap, Türk milliyetçiliğinin nasıl doğup geliştiğini dil, kültür ve siyaset unsurlarıyla münasebeti temelinde izah etmektedir. Bunu yaparken de, bu fikrin alt yapısı ve belli başlı öncüleri ve çeşitli yorumları hakkında fikir vermektedir. Türk milliyetçiliği denildiğinde; Türk aklının ve zihniyetinin hâsılası olan fikirler yumağının belli bir sisteme aktarılması, Türk tarihinin teferruatlı dökümü ve geleceğe dönük planı anlaşılır. Bu bir yönüyle Türk tarihinin felsefesini yapmak, bir yönüyle de bu felsefeyi sistemli hale getirerek bunun ışığında geleceği planlamaktır. Yazarın ifadesiyle; “Türk milliyetçiliği, kültürel akıldır. Tecdit hareketidir. Millete dayandığı için her türlü otoriter düşünceyi ve sistemi reddeder. Geçmişin tasavvuru ve geleceğin dilidir. Batı tarzı ve din aleyhtarı “ulusalcı” söylemlerden ayrılır. Her türlü ırkçı ifadeyi reddeder. Temel mefkûresi; tarihî ve kültürel imanın ve vecdin hamurunda mayalanmış yüksek bir medeniyet inşa etmektir”. Prof. Dr. Nadim MACİT
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.