309 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap ailesinden kopan ve miras mevzusunda yapılan ihanet dolayısıyla tekrardan onlarla görüşmek zorunda kalan bir kadının hikayesi. Aslında miras falan istediği yok. Duyulmak, anlaşılmak istiyor ama bu mümkün değil. Çünkü herkes kulaklarını kapatmış. Babasının ölümüyle başlıyor. Freud’a, Jung’a rastlıyorsunuz okurken. Çok çarpıcı, çok güzel ve gerçek bir kitaptı. Konuşulmayanları konuştuğu için muhtemelen ses getirmiş Norveç’te de. Yazara hayran kaldım, diğer kitaplarını da -varsa- okuyacağım. Bitirdikten sonra boş duvar izleyeceğiniz kitapları seviyorsanız ortalarında da boş duvar izleten, durup boğulmadığınızdan emin olmak istediğiniz bu kitabı seversiniz. Ayrıca yazar bu kitabı otobiyografi olarak nitelendirmek istemese bile kendi hayatından izler taşıdığını kabul etmiş, hatta kardeşi bu kitaba karşıt bir kitap yayınlamış ve annesi kitaptan uyarlanan oyuna dava açmış. Bergljort aslında yazarın kendisi muhtemelen büyük oranda. Çok üzücü.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,631 okunma
Bana sen lazımsın
Teselli aramak zor gelir Giden sevgili arkasindan Yürek paramparça bir halde Bedenim darmadagin Giderken dökülen göz yaşlarim Ne ilk, ne son Sadece zamansız yaşandı her şey Anladim, sana geç kaldi bu ömür Darmadağın Ne güz, ne güller ister Bu kalp bir sende titrer Yak, hadi durma Senin bu küller Ne yazı, ne kışı bekler Bu kalp bir seni özler Vur, hadi durma Senin bu izler Bana sen lazımsın Bana sen lazımsın
Reklam
en güzel son
" Yerin altındakiler, üstündekilerden daha fazladır. Ancak yerin üstünde olanlar, altında olanlardan çok azını bilirler. Onlar, hatırlanacak izler bırakanlardır. Allah bizlere, güzel izler bırakarak, yerin altında iken de hatırlanmayı nasip etsin."
Sayfa 334Kitabı okudu
aşırı önemli konu. hep savunduğum şey:
(…) neredeyse bütün gün oku­yan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine dü­şünme yeteneğini kaybeder, tıpkı at üstünden inmeyen bir adamın sonunda yürümeyi unutması gibi. Birçok eğitimli insanın durumu bundan pek farklı değildir: Okumak onları ahmaklaştırır. (…) Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa, okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır. (…) Derin derin düşünmeye zaman yoktur ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir (…) Eğer bir kimse daha sonra üzerine düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz, büyük bölümü itibariyle kaybolur.
Kedilerin Alışkanlıkları
"Dünyayı bir salyangozun izlerinde dolaşsam, Elimde parlak bir harita Hiçbir atlasta henüz yer almamış. Ardımsıra yollara hayalimin kırıklarını bıraksam Yeter mi bu izler beni kendime getirmeye acaba?"
Metis Yayınları 2012
Zaman teni parçalıyor, günler çığı bunu değiştirirken ruh pencereden izler gibi tanıklık etmekle yetiniyor, yükselen bir ırmak usulca yatağından taşıyor ve sular çekildiğinde geriye bambaşka bir manzara kalıyor.
Sayfa 90
Reklam
Kolyeyi takarken parmaklarının her dokunuşu tenimde ateşten izler bırakıyor, ensemde yangınlar başlatıyordu. “Teşekkürler,” diye mırıldandım sonunda. “Mükemmel.” Saçlarımı bıraktığımda parmakları omzumdan aşağı kaydı. “Tıpkı kendin gibi, hem güzel hem de işlevsel bir şeye sahip olmanın iyi olacağını düşündüm.” Bunu o kadar hızlı söylemişti ki neredeyse ne dediğini anlayamayacaktım. Başımı hızla ona doğru çevirerek nefes nefese, Max,” dedim. Abartılı bir hayretle elimi göğsüme götürmüştüm. “İşlevsel olduğumu mu düşünüyorsun?” Gözlerinde bir gülümsemenin kıvılcımları parladı. “Bence işlevselliğin nefes kesiyor.” Parmak uçlarım kolyedeki kelebek kanatlarını okşarken gözlerim boynundaki gergin kaslarda, dudaklarının kenarındaki kıvrımda, alnına düşen vahşi saçlarında dolaştı. Doğruyu söylemek gerekirse, ben de onun nefes kesen bir işlevselliğe sahip olduğunu düşünüyordum. Hayatımda gördüğüm en nefes kesici işlevselliğe sahipti.
Sayfa 252Kitabı okudu
Hepimizin çatlakları vardır, korku ve kaygıyı arkasına alan hayat hepimizin kalbinde ve de zihninde küçük çöküntüler, izler bırakmıştır, bizler de bu deformasyonlarımızın üzerini kırılgan umutlarımızla sıvamaya çalışırız. Savunmasız taraflarımı her za­man elimden geldiğince gizlemeye gayret ederim. Aslında ben pek çok şeyi gizli tutmayı yeğlerim.
Çocuğa kendinizi saydırabilirsiniz, kendi duygularınızı çocuğa yansıtıp bunların onun duyguları olduğuna kendinizi inandırabilirsiniz. Size duyduğu sonsuz sevgi ve hayranlığın aynasında kendinizi doya doya seyredebilir ve onun yanında kendinizi güçlü hissedebilirsiniz ve ondan sıkılınca da onu kolayca yabancı birinin ellerine bırakırsınız. Bakışların odak noktası mı olmak istiyordunuz? Anne olunca nihayet odak noktası konumuna gelmiş olursunuz çünkü bir çocuğun gözleri anneyi her an, her yerde izler ... Eğer bir kadın bütün bu ruhsal ihtiyaçları kendi annesinde doyuramamış ve bilincinden itip yok saymak zorunda kalmışsa ne kadar eğitimli olursa olsun, bir çocuk doğurup anne olunca bütün o bastırılmış ihtiyaçlar bilinç dışının derinliklerinde devinmeye ve doyuma erişmek için bu anneyi zorlamaya başlar. Çocuk annesindeki bu devinimleri açıkça hisseder ve -çok erken bir zamanda- kendi sıkıntılarını, açlıklarını ifade etmekten vazgeçer.
224 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar Kitabın konusunu beğendim açıkça başlıca kahramanların başından geçen olaylar ve olay örgüsü gerçekten yerinde bazen ürkünç yerine göre de güzel duygular uyandırıyor ama kitabın sonu bekledigim gibi olmadı her iki baş kahramanın kurtulup kavuşmasını beklerken kahramanlardan birinin kitabın sonunda ölmesi gerçekten ağlama derecesine getirdi beni hep merak ettim Emine tavuz neden öyle bir son yazdı diye ama o kitabın derin izler bıraktığı doğrudur heryerde kitaptan izleri hatırladım çok ayrı bir kitap okumanızı tavsiye ederim
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201910,9bin okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
146 günde okudu
Yalnız bir çocuğun hayalleri ve yaşadığı çevre etrafında şekillenen uzun bir öykü diyebilirim, balık olup beyaz gemiye ulaşacağını düşlüyor, dağları, taşları, dürbünü ve çantası onun arkadaşları olmuş. Çocuk kalplerin saflığını, tükenmeyen umutlarını ve hayallerini anlatıyor bize. Beyaz gemi ve Maral Ana bu öykünün umudu simgeleyen imgedileriydi benim için. Bizim de beyaz gemiye ulaşmak için biraz çocuk kalbine ve vicdanına ihtiyacımız var… Beğendiğim, güzel izler bırakan bir kitap oldu.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201869,9bin okunma
Gecenin içimizde açtığı sonsuz gözler çok daha uzağı görebiliyorlar... Aynı karanlık da örtse üstümüzü, herkes kendi gecesinde izler başka bir gökyüzü...
"İyileştirebileceğiniz tek şey, gözlerimdeki kızarıklıklar ve tenimdeki izler. Sizi temin ediyorum; içimdeki yıkımın bir tedavisi yok..."
Her şeyde bir işaret arayan, ömrü imler, izler kovalamakla geçen ben, duygularımı her vehametten bir şükür çıkarabilecek kadar dize getirmiştim.
+Neden ikinci el kitapları seviyorsun? -"Yaşanmışlıkları yüzünden. Başkalarına ait izler bulmayı seviyorum. Notlar, telefon numaraları, sayfaların içinde unutulmuş bir iki şey. Onların hikayelerini, kimlere ait olduğunu düşünmeyi çok seviyorum. Yeni hayatlar yaratıyorum kafamda.. Düşlerimde..📚🪶
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.