Atatürk'ün doğum tarihi konusunda değişik vesikalarla desteklenen üç tarih ortaya atılmaktadır. Okul kayıtları ile Mekteb-i Harbiye-i Şâhâne künye defterinde verilen, bizzat tarafından teyit olunan ve 1923 yılında İzmir'de kendisine sunulan nüfus tezkiresinde zikredilen Rumi 1926 senesi, miladi takvimde 13 Mart 1880 ila 12 Mart 1881 arasını kapsamaktadır. Buradan yola çıkarak, Erken Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün doğum tarihi olarak 1880 yılı kabul olunmuş ancak 1934 senesinde soyadı kanununun kabulü sonrasında hazırlanan nüfus hüviyet cüzdanında 1881 tarihi yer almıştır. Bu değişiklik, büyük ihtimalle Atatürk'ün doğum tarihini 19 Mayıs 1881 olarak gösterme arzusu nedeniyle yapılmıştır. Cumhuriyet kurucusunun soy kütüğü üzerine yapılan kapsamlı ve vesikalara dayalı bir araştırma ise Miladi 1893 yılında hazırlanarak Ali Rıza Bey'in dul zevcesi ile çocuklarına tahsis olunan maaş miktarını gösteren cetvelde, Mustafa Efendi'nin 16 yaşında olduğunun belirtilmesi dayanarak, Atatürk'ün dünyaya 1877 senesinde geldiğini ileri sürmektedir.
Aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır. Ben gönlümce yaşadım, gönlümce sevdim. Bilirim saadetim, yalnızlığım bundandır. Seni bulduğum, kaybettiğim günden bilirim.. Aşklarının tarihi bir şehrin tarihidir diyorum. Gün gelir aşklarıyla anılır şehirler anılırsa. Niyetim sevdâlı sözler etmek de olmasa, İzmir için ne yazarsam, sana adıyorum! Necati Cumalı
Reklam
Her türlü ekonomik, ticarî, stratejik, politik ve tarihî değerlerini kabul etmekle birlikte; 81 ilden kendisini soyutlamış olarak gördüğüm, 3 tane güzîde şehrimiz var ki, sanırsınız, dünya bunların merkezinde dönüyor: İstanbul, Ankara ve İzmir...
İzmir işgali karşısında bu milli heyecan ve birlik, gerçekten milli Türk devletinin kuruluşuyla biten mücadelenin büyük olayıdır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Lozan zaferi
Evet, efendiler, bugün en küçük cihadı başarıyla bitirdik, en büyük cihada başladık… Ve bu en büyük cihadın öncü çarpışması, şimdi şu anda Lozan'da meydana gelmektedir. Ve ne iyi silsile: Muharebeyi sevk ve idare eden de yine müthiştir Dâhi Başbuğ'un sağ kolu değerinde olan İsmet Paşa'dır. Birkaç ay evvel, millete, millet temsilcilerine ve millet reisine dayanan İsmet Paşa, Afyon, Uşak ve Kazancı dağ ve bayırlarında top gümbürtüleri, mitralyöz ve tüfek çatırtıları içinde, tel örgülerini muazzez Türk gövdeleriyle örterek, mukaddes Türk kanıyla yollar açarak, İzmir ve Bursa'yı, bütün Batı Anadolu topraklarını düşmanın barbar tahakkümünden kurtarmıştı; bugün yine o muzaffer kumandan, göz ve kulağı inciten ve tırmalayan bir muharebe meydanında değil, yumuşak halılar üstünde, yeşil ve süslü bir masanın önünde, yalnız mülayim insan sesleriyle hafif kalem gıcırtıları işitilen sakin ve sıcak bir odada çarpışmaktadır; bu çarpışma, bu akla dayalı muharebe, dekoruyla ters orantılı olarak askeri muharebeden daha çetin ve daha müthiştir.
Reklam
İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü
Cinayetin olduğu saatten yakalanmasına kadar geçen 5 günlük süreçte emniyet, savcılık ve daire başkanlıklarının kısa sürede koordine olması 1264 km uzaklıktan cinayet şüphelisini getirmesi film sahnelerinde olur sanırdık. Oysa ki bu yakalanma film sahnesi değil gerçekti. Son olarak da şunu belirtmekte fayda var. İzmir emniyeti genelde çok sayıda operasyona imza atıyor. Ancak İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü'nün özellikle cinayet ve gasp büro dahil diğer birimleri de suçluları çok kısa sürede yakaladıkları da gözlerden kaçmıyor. 📰: 12punto.com.tr/yazarlar/muslim...
United Telegraph’ın sorularına cevap
“İzmir her bakımdan Türk memleketidir. Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Yunanlılar İzmir’de hiçbir tarihi ve ırki hakka sahip değillerdir.”
Sayfa 288 - 1921
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
114 syf.
8/10 puan verdi
Kitap benim beklentimi anlatım tarzı olarak pek karşılamadı. Taha Kılınç'ın kalemini severim. Başka kitaplarını da okudum fakat kendi adıma doyurucu bulmadım. Belki gündemi sıkı takip ettiğimden, belki bu minvalde yazıları çokça okuduğumdan bilemiyorum haber, gazete küpürü tarzında bir anlatım değil de daha hap bilgi tarzında ve yoğun bilgi
Alem-i İslam Yazıları - I - Bilâdüşşâm
Alem-i İslam Yazıları - I - BilâdüşşâmTaha Kılınç · KETEBE · 0282 okunma
Reklam
Şirince'nin Masalsı Atmosferinde Kaybolun!
Tarihi taş evleri, dar sokakları ve yemyeşil doğasıyla Şirince, adeta bir masaldan fırlamış gibi. Bu şirin köyde, Ege'nin sıcakkanlı insanlarının misafirperverliği ile karşılaşıp, yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Şirince'de zaman sanki durmuş gibi. Arnavut kaldırımlı sokaklarda yürüyüş yaparken, el sanatları dükkanlarını gezebilir, üzüm şırası tadabilir ve huzurlu bir atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Köyün tepesinde bulunan tarihi camiden muhteşem bir manzara seyredebilir, unutulmaz fotoğraflar çekebilirsiniz. Şirince'ye gitmeden önce, meşhur şeftali tatlısını ve zeytinyağlılarını denemeyi unutmayın! #Şirince #İzmir #Ege #Kültür #Doğa #Tarihi #Köy #Masal #Misafirperverlik #Lezzet #Manzara #Fotoğraf #Seyahat #Tatil
504 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Zeus 'a Neden Sahip Çıkamadık?
Ahmet Ümit okumaya Beyoğlunun En Güzel Abisi ile başlamıştım. Kitapta, İstanbul'da ranta giden güzide yerleri, toplumdan dışlanan kalbi güzel insanları, gezi parkını, hayat kadınlarının zorlu yaşamlarını, Beyoğlu ve Tarlabaşı'nın heyacanlı hayatını en derinden hissedip, kitabı bitirdiğimde ve İstanbul' da yaşamama rağmen "Bir
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320.4k okunma
"Imparator Türklerin] İzmir [yöresi] kıyılarını, tâ Antalya'ya kadar, tümüyle yakıp yıkmış bulunmaları konusunu kafasına takmaya başladı ve bu [kıyıdaki] kentleri-onlara eski bayındırlıklarını yine kazandırmakla ve her yana dağılmış eski halklarını yeniden onlara yerleştirmekle- eski durumlarına döndürmekten geri kalmayı içine sindiremedi. Antalya'nın yazgısına ilgisiz kalmak şöyle dursun, özellikle onun halini kendine kaygı edinmişti.."
Ahır yapılan camilerin belgesi!
"Bu ne insafsızlık!" Birincisi, Atatürk devrine ait... 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyeť inhaberi şöyle: "Bu ne insafsızlık. Seferihisar'da tarihî bir cami ahır yapılmış!" Habere göre İzmir Seferihisar'da bulunan Hereke köyündeki II.Bayezid zamanından kalma bir tarihî cami tahrip edilmiş ve ahırahaline
İleride Türkiye'nin iktisadi tarihi yazıldığı zaman, gerek D.P. ve gerekse A.P. iktidarının sanayileşme hareketleri incelenirken, bu iki iktidar devrine yöneltilecek güçlü eleştiri, her iki iktidarın da, Türkiye'de sanayinin yerleştirilme yerleri ve sanayinin memlekete dağılışı bahsinde de, en küçük bir iktisadi anlayıştan dahi mahrum olduklarının belirtilmesi olacaktır. Bütün manasıyla bir iktisadi kültür noktasından gelen ve çeşitli ülkelerin sanayileşme safhalarında meydan alan olumlu veya olumsuz neticeleri, tarih içinde izlemek kudretinde bulunmayan bu iki iktidar, sanayii ilk adımda, İstanbul, İzmir, Adana gibi büyük şehirlerde türetmek ve bu suretle bu şehirleri, müstakbel sosyal çatışma tehlikelerinin, içeriden kaynayan kazanları haline getirmekle, cidden büyük ve hatta düzeltilmesi imkansız hatalar işlemişlerdir. Köyleri, sebepsiz yere boşaltmaya teşvik etmişler ve Ankara ile diğer şehirlerin etrafında, sosyal birer kanserleşmeden başka bir şey olmayan, gecekondu sahalarının yaratılmasına yol açmışlardır. Bundan başka, İzmir körfezi çevresi gibi aslında plaj, tatil ve sayfiyeler bölgesi olması lazım gelen sahaları, gelişigüzel fabrikalarla doldurarak, bu bölgelerin tabii güzelliğini ve yeşil iskan sahaları haline gelmelerini önlemişlerdir. Bunlar öğle hatalardır ki, neticelerini yalnız bugünkü Türkiye değil, gelecek nesiller de çekeceklerdir.
Sayfa 229 - Remzi Kitabevi
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.