Cemil Meriç. Büyük bir tecessüs, büyük bir deha. Üslubu ile, bilgisi, kararlılığı, dik duruşu ve kelimeleri bir mızrak gibi savuruşu ile. Bu vuruş hep mi hedefi bulur?
Üstat, derin bir umman. Öyle ki okuyanı hemen anında etkiliyor. Fikirlerini bir şırıngadan enjekte edermiş gibi ruhuna yolluyor okurun. Üslup pek akışkan ve net; okuryazarın yazısında beliriyor nitekim.
Anlattığı: Bu Ülke. Bu ülkenin aydını, siyaseti, dini, kafa karışıklığı, sapkınlığı. Sapma ananeden, gelenekten, dinden Batı'ya uzanıyor. Batı'nın saiklerini, saçmalıklarını, içtimai düşünce kalıplarını, nasslarını aldı baş tacı yaptı aydınlar. Karanlık aydınlarımız. Kendini tanımayan, neslini, geçmişini bilmeyen, yahut bilmek anlamak istemeyen, İslamiyet'e düşman aydınlarımız. Temelde bir Batı Doğu, yahut İslam ve Batı kavgası. "Düşünceye giydirilen deli gömlekleri; izm'ler." Her izm, kendi milletinin, kendi medeniyetinin düşünce tarzı. Bunları transfer etmek niye, ne diye, ne işe yarar ve yaradı?
Ustanın üstüne yazılacak söylenecek çok. Onu hatim etmeli ve birkaç senede bir tekrar etmeli. Şüphesiz bu satırlarda anlaşılmayan yahut gün geçtikçe anlamını yenileyecek cümle çok.
Okullarda ders kitabı olarak okutturulmalı bu kitap.