"-Mademki düşünüyorum. O halde varım, mademki duyuyorum, o halde varım, mademki harp ediyorum, o halde varım, mademki ıztırap çekiyorum, o halde varım! Sefilim varım, budalayım varım! Varım, varım,...
İnsanoğlunun garip bir hasleti vardır. Açlığa razı olur; fakat şahsiyetinin ve talihinin yarıda kalmasına razı olmaz. Yetişebileceğini bilen bir sanatkâr yetişmezse ıztırap çeker, kendisini ve etrafını zehirler. Sanat heyecanı tersine çevrilmeyegörsün.
__
Mussent’nin dediği gibi “insan bir çıraktır, ızdırap onun üstadıdır ve hiç kimse ıztırap çekmedikçe kendini tanıyamaz.” Böylece ıztırapta, bir ölümle bir doğum aynı anda, aynı ruhta birleşiyorlar. Kolay bir ölümle çok ağır bir doğum.
Madem ki düşünüyorum. O halde varım, madem ki duyuyorum, o halde varım, madem ki harp ediyorum, o halde varım, madem ki ıztırap çekiyorum, o halde varım! Sefilim varım, budalayım varım! Varım, varım,...
Dışarıdan bakılınca büyük hiç bir şeye dayanmaz görünen, ıztırap ve sefaleti ilk bakışta göze çarpan bir yığın talihin beş on mazi parçasına tutunması gibi gelen, fakat içine inilince mânası değişen, yaşama iradesinin bütün bir destanım veren bir hayat...
___
Madem ki düşünüyorum.
O halde varım, madem ki duyuyorum,
o halde varım, madem ki harp ediyorum,
o halde varım, madem ki ıztırap çekiyorum, o halde varım! Sefilim varım,
budalayım varım! Varım, varım,...