"Oysa İslam dini, bilime ve araştırmaya önem verir. İşte bu nedenle benim yaşadığım dönemde başlayan bilimsel ve düşünsel çalışmalarla 10. yüzyıldan 15. yüzyıla dek matematik, gök bilimi, kimya, felsefe ve diğer birçok alanda Doğu'nun parlak dönemi yaşanmıştır."
İslam elbisesini giyip hem İslam'a hem de Müslümanlara hainlik yapan bir örgütü göstererek; "Bunlar teröristtir, öyleyse hiç bir cemaate katılmayın onlarda böyle olabilir." diyordu İslam'a ve Müslümanlara düşman olanlar...
Oysa o örgütler ve onların üzerinden İslam'a ve Müslümanlara saldıranlar, kafirlerin ve münafıkların ürettiği birer mermiydi, hedef ise gerçek Müslümanlardı ve Müslümanları bir arada tutmaya çalışan istikamet üzere olan cemaatlerdi...
Yemek yerken lokma boğazında kalmış ve boğularak ölmüş birini göstererek bir daha yemek yemeyin diyorlar...
Yediği yemekten zehirlenmiş birini gösretip bizleri yemekten uzak tutmak istiyordu canımızı hiçe sayanlar...
İlaçla intihar etmiş birini göstererek "Hastalanırsanız sakın bir daha ilaç kullanmayın çünkü öldürüyor." Diyordu hasta ve güçsüz kalmamızı isteyenler...
Okur Takip Önerileri
...hiç kimseye eyvallahı yoktu. İlim ehlinin önünde ise inanılmaz bir tevazusu vardı. Muhteşem bir Peygamber sevgisi vardı...
Din afyondur, kitleleri uyuşturur, bir Marksist sloganı olarak hâlâ solcuların ağzında. Oysa bu makineler afyon, gazeteler afyon, TV'ler afyon... Tam tersine bu "afyonlardan" hiç tatmayan dindarlar olup cephelere koştu.
Ankara
Bu şehir 1930'dan yana on binlerce mimar yetiştirdi ve bu elli sene de tek bir estetik dokusu olan bina yapamadı...
Sayfa 185
Yemen Meselesi
Şimdi gelelim en yaygın tarihi bilgi yalnışımıza. Yemen'de asırlar boyu Anadolu çocuklarını nasıl şehit verdik.
Askerlerimizin çoğunu hastalıktan kaybettik. Kolera, veba ve dizanteri. Ama en çok dizanteriden.
Yemen'de su yok. Kuyulardan çıkarılır. Temiz, berrak su tarih boyu olmadı. Yemen'de bu yüzden kimse su içmez. Ya yemekler içinde yada çay gibi kaynatılarak içilir ve bu bir Yemen kültürü.
Ancak askerimizin hepsi Anadolu çocukları. Anadolu'nun kaynak ve pınarlarından kana kana su içme alışkanlığından ne kadar tembih edilirse kurtulamazlar. Bir pınara, çeşmeye dayanır gibi kana kana suyu avuçlayarak içmek askerlerimiz için bir felaket olmuştur. Ve on binlerce askerimiz "dizanteriden" şehit oldu.
Sayfa 86