Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.38
BU KİTABA ERİDİM BİTTİM...
𝐆𝐈𝐑𝐈𝐒
BU KİTABI MERAK EDİYORSUNUZ AMA KARARSIZ MISINIZ?
O vakit diğer incelemelere bakmayın bile. Çünkü diğer okurlar 'ergen' kitabı diyerek bu romana çamur atmışlar.
Kitapta çok fazla "felaket, lanet, sahtekar, kıyak, berbat", gibi kelimeler yer aldığı için bir ergen kitabı ve seviyesiz olduğunu düşünüyorlar. Onlara
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Bir gencin ağabeyinin ölümüyle,hayattaki bütün otoritelerle ilgili sıkıntıları başlıyor.Anne babasının gönderdiği tüm okullardan atilmayi başarıyor,arkadaşları ve hayatına giren kişileri sürekli beğenmiyor,yargılıyor ve yaşamın kendisini sahtekarlık olduğunu dusunuyor. Kendi arayışında olan ergen bu çocuk oldukça da pisirik,korkak ama çok dusunendir.Eve gitmesi gereken zamandan çok önce aile evinin oralara gelir ama bir türlü aileyle yuzlesemez,olaylarında hep etrafından dolanan Holden zengin bir aileye mensuptur.Hic kimseyi beğenmez ve sevemez.Kardesi Phobes tan başka kimseyi demek daha doğru olacaktır.Abi kızkardeş dertlesirler, kardeşin abisine tespitleri suratına bir tokat gibi yapışır,Holden in.Kitap eğitime,yurtlardaki akran iliskilerine yani otoriteye bir baş kaldırıstir,bir eğitim elestirisidir.Bunu da bir hayalini anlatırken yakalıyoruz,sanırım Sally idi gidelim buralardan ben çiftçilik yaparım bakarım şana sonra çocuklarımız olur evde kendimiz kitaplardan onlara ogretiriz her şeyi.der.kitap yasaklanmış arkadaşlar ama yine de çok okunanlar listesinde,1001 kitap listesinde yer almıştır.Bana göreyse tam bir zaman kaybiydi.Begenmedim. Demekki ne olacakmış herkesin begenisi bazen yanıltıcı olabiliyor Muş. Bu benim okur begenim tabii ki,bana göre konu kliselerle doluydu vs vs.
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Bu eser hakkında okurlar iki zıt kutuba ayrılmış durumdadır. Kimileri esere gösterilen ilgiyi haklı bulur, kimileri ise eserin kült olmasını yersiz bulur.Eser bir ergenin aileden ve okuldan uzak geçirdiği üç günü anlatıyor-en basit haliyle-Her zaman romanı okumadan dönemin ve yazarın derinlikli araştırılmasından yanayım.Salınger'in gençliğine
Kitabı okudukça Holden benimle karşılaşsaydı acaba benim hakkımda ne der, ne düşünür ve beni nasıl betimlerdi diye içten içe sordum kendime. Kitap muazzam bir şekilde bir ergenin iç dünyasını anlatıyor ve kullandığı dil öyle gerçekçi ki yazar sanki 16 yaşındaymış gibi yazmış. Kitap müthiş akıcı, ne zaman okudum ne zaman bitirdim diye sorguluyorsunuz. Holden'ın iç dünyası zaman zaman acıklı, zaman zaman eğlenceli zaman zaman da çok gerçekçi. Mutlaka okuyunuz.
200 sayfalık kitap bitmek bilmedi. Bazı çok popüler kitapları ya da herkes tarafından beğenilen kitapları okuyup begenmediğimde bende mi bir sorun var diye kendimi alıkoyamıyorum. Ama kitabın ilk 150 sayfası gerçekten anlamsız geldi. Evet anlatım dili güzel, okuyorsun ve hoşuna gidiyor dili; ama kurgu yok. Olay yok. Hadi ne zaman bir şeyler olacak diye bekliyorsun sayfaları her çevirişinde. Velhasıl kitap beni içine cekemedi, belki de ben giremedim bilmiyorum. Kitabı yarım bırakmamak için de uğraştım. Son sayfaları fena değildi. Her kitabı iyi ki okumuşum der diye kapatırım; güzel de olsa beğenmesem de hep bir şeyler katar insana. Biz farkında olmadan. Bunu da öyle temenni edip yerleştirdim gerisin geri kitaplığa.
ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR
Sosyal medyada çok sık gördüğüm ya çok beğenilmiş ya da çok olumsuz eleştiriler almış bir kitap "Çavdar Tarlasında Çocuklar". Bir ergenin (Holden Caulfield) ağzından yazılan kitap kimi zaman eğlenceli, sempatik kimi zaman da sıkıcıydı bence. Dördüncü okulundan kovulan Holden'in evine dönene kadar dışarıda
Lanet olası Holden
Kitabın konusuna bakmadan sıkça önerilen bir kitap olması hasebiyle aldım.Ben çok beğendim güldürdü yer yer ve bazı anlarda da bazı olay durumlar karşısında iç tahlillerin yazılmış olması çok güzeldi. Yani karşı tarafın kurduğu tek kelime üzerinde durup onun karakteri hakkında yürüttüğü fikirler çok hoşuma gitti, sanki insan sarrafının iç geçirdiği cümlelerin dışa yansımış hali gibi. Ben bin muhteşem güneş le birlikte bu kitabı okudum ve iyi ki öyle yapmışım bazen o kadar hüzne boğuluyodum ki bu kitaptan 20-30 sayfa okuyup bir ferahlama açılma oluyordu."Lanet olası" söz öbeği sıkça kullanılmış her zaman olmasa da bazen o hoyratlığın,sitemin, kızgınlığın ifadesi ciddiyettense sempatik oluyordu.
Ve kitapta yer yer film ,kitap ,şarkı isimleri yer alıyor.Ben hatta şarkıları dinlemek için YouTube a girdiğimde j.d.salinger in bu şarkıya getirdiğini yazmışlardı.
Altını çizdiğim yerler mevcut. Ama daha çok olaylar karşısındaki tutumu etkiledi yani hemen evet edemeyen, gerekirse yalan söyleyen, bir yere bağımlı kim ne der diye yaşamadan ordan oraya bir yaşam vardı ve kendi başına bohem havadansa sürekli birilerini arayıp buluşan görüşen sosyal , aklına neden gölde ördekler kışın yok diye geçirip dışardan saçma görünse de aslında kafası farklı çalışan bir başkahraman vardı . Bu farklılık güzeldi.
Kanıksadığımız şeyler üzerinde durması , küçük ayrıntılara parantez açmasını beğendim. Tavsiye ediyorum.
"Bu kitap olmasa, hayatta kalamazdım" der J.D. Salinger. Salinger'ın bu cümlesini duyduğumda, kitabı yazma hayâliyle savaşa (2.Dünya) direnen bir yazarın, onu ayakta tutan yazma eylemini bir inanç sistemi haline getirmiş olduğu fark ettim. Evet, onu ayakta ve hayatta tutan bir eylemdi yazmak! Eser, bir ergenin Noel tatilinde
Holden adlı 16 yaşında gencin noel öncesi başına gelen lanet olaylar anlatılmış. Kendisi hastanede taburcu olmayı beklemekte ve abisi D.B'ye anlattığı hikayeyi bize anlatmaktadır. Fakat ortada bir hikaye yok. Yani ordan oraya savrulmuş eleman. Başına gelen o lanet şeyler lanet insanlar pislik torbaları gibi birçok ıvır zıvır. Yani gerçek bir hikaye gibi olsaydı ve bu kitabı okumaya değecek olsaydı hak verirdim fakat çocuğun hikayesi yok saçma sapan yaşamış gitmiş. Ona göre herkes lanet her şey lanet. Ama olaylara ve insanlara bakış açısı gerçekçi ve olan birçok şeyi saçma olarak görmekte ki bazı şeyler gerçekten de saçma, okurken eğlenmedim mi eğlendim bazı cümleler bazı karşılıklar cuk diye oturmuş gülmedim değil. Fakat kitabın genel bir çizgisi yok genel bir mesaj vermiyor. Verdiği tek mesaj ise bana son sayfada yazılı olan kimseye bir şey anlatmayın yoksa özlüyorsunuz gibi bir cümleydi. Evet bu doğruydu ne kadar sevimsiz anılar da olsa oradaki bazı küçük şeyler özlem çağrıştırıyor. Okuyun der miyim demem okumayın der miyim onu da demem. Boş vaktiniz varsa okuyun yoksa da kaybedecek bir şey yok.
Yazar kitaplarının üzerine hiçbir desen basılmamasını ve hatta kitabın isminin kendi isminden büyük yazılmasını vasiyet etmiştir.
•
Gençlerin düşüncelerini yansıtan, hatta belki de tüm gençliğin adına konuşan Holden Caulfield unutulmayacak bir kahraman. Argo konuşmaları, cinselliğe düşkünlüğü bir çok insan tarafından yadırgansada hayatın içinde olan durumları ele alan bir kitap.
Kitap okuldan atılan bir gencin ailesinden habersiz New York’a gelişini konu alıyor.
~~”. Bazı şeyler olduğu gibi kalmalı. Elinizde olsa da, onları büyük cam vitrinlere koyup oldukları gibi kalmalarını sağlayabilseniz. Biliyorum, olanaksız bir şey bu, ama yine de pek fena olmazdı.”
Ve yine Holden der ki;
“ Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra”
Hani bazı çocuklar vardır gözünü daldan budaktan esirgemez, türlü türlü yaramazlıklar yapar, ne yapıp eder başını derde sokar. ‘‘Çocuk değil şeytan bu!’’ der ya hani bazı büyükler, hah işte onlardan. Ama öyle anlar olur ki ‘‘Bu çocukta da böyle yufka yürek var mıymış?’’ diye sorarsınız kendinize. Tanıştırayım efendim, Çavdar Tarlasında
·
Not rated
·
Liked
Kitabın baş karakteri Holden'ın gözünden bakarken yaşamına, diyaloglar öylesine etkili ki karşısındakinin de onu nasıl gördüğünü anlayabiliyoruz. Ergenliğin sancıları, bir ölümün nedeni olarak kendisini gören kardeşin yaşadıkları, duyguları, bir türlü tutunamamanın getirdiği yalnızlık, hatta pedofili, insanların göründüğünden farklı olması akıcı bir dille anlatılmış. Burada hak verip vermemek ya da kahramanla bütünleşmeye çalışmak yok. Siz de Holden'ın yanında yürüyüp onun paylaştıklarını dinliyorsunuz. Yazar kahraman yaratmak için hiç bir kaygı duymamış, içimizden biri işte der gibi anlatmış. Ben kitabı çok sevdim. Başta biraz tereddüt yaşadıysam da sonra elimden bırakamadım.