Bazen ‘kazandım’ sandığı şeyin en büyük ‘kaybı’ olacağını ya anlamıyor ya da anlamakta gecikiyor insan. Bazen de ‘kaybettiğini’ sanır ama aslında ‘kazanmıştır.” J. Steinbeck’in bu öyküsünde bahsettiğim durumlardan ilkiyle karşı karşıya geliyoruz. Kitapta da geçtiği gibi “Yoksul insanlar için açlıktan sonra gelen en büyük düşmandı hastalık.” Meksikalı inci avcısı Kino, bebeğinin başına gelen olaydan sonra doktora koşar, az gelişmiş toplumun acı gerçeğiyle yüzleşir. “Bebeğim iyileşsin,” diye değil; “Bebeği tedavi edecek doktorun parasını ödeyecek bir inci bulalım,” diye dua ederler. Kino dünyanın en büyük incisini bulduğunda hayatının değişeceğine inanıp hayaller kurarken beklenmedik olaylarla karşılaşır… Verilmek istenen çok mesaj, alınacak çok öğüt besleyen, okunmaya değer bir eser…
“Kanaati olmayanı, servet zengin etmez.”
İyi okumalar…
#felsefe #tonguefu #samhorn "Mizah büyüktür, herşeyden önce kurtarıcıdır. Ortaya çıkar çıkmaz huzurduzluğumuz ve öfkemiz uçup gider ve yerini güneşli bir ruha bırakır." demiş M.Twain.. "Hiç kimse akıl almak istemez, istedikleri sadece teyit edilmektir." J. Steinbeck. "Anlaşılmak bir lükstür." "içine fikir yürüterek girmedikleri bir durumdan insanları fikir yürüterek çıkartamazsınız. "duygular mantıksal değildir ve mantığa yanıt veremez. Niçin gözlük takması gerektiğini açıklamaya çalılmak onu aydınlatmayacak sadece daha da sinirlendirecek."Başarılı bir kuruluşun göstergesi, problemlerinin olup olmaması değil, problemlerin geçen senekilerle aynı olup olmamasıdır." "Zeka, bizimle karanlık arasındaki yegane duvardır." "HER MÜNAKAŞANIN TEMELİNDE BİRİSİNİN CAHİLLİĞİ YATAR." "İşimiz geçmişin sorumluluğunu değil, geleceğin rotasını belirlemektir.Öğretmen olmayı arzu edenlerin gerçek amacı kendi görüşlerini aktarmak değil, kafaları tutuşturmak olmalıdır." dese de bizde pek öyle değil.. Ve daha bir çok motto ile anlatım.. Bir defa okumayla ne kadar uygulanabilir tartışılır.
1)Cennetin Doğusu - John Steinbeck
2)Germinal - Emile Zola
3)Mahur Beste - Ahmed Hamdi Tanpınar
4)Ben Ruhi Bey Nasılım - Edip Cansever
5)On Küçük Zenci - Agatha Christie
6)Ölümsüz Piramit - Javier Sierra
7)Ölüler Evinden Anılar - Dostoyevski
8)Sefiller - Victor Hugo
9)İnce Memed - Yaşar Kemal
10)Babamın Bağlaması - Kemal Varol
11)Bereketli Topraklar Üzerinde - Orhan Kemal
12)Dr.Jekyll ile Bay Hyde - R.L. Stevenson
13)Alçaklığın Evrensel Tarihi - J.L. Borges
14)Başkalarının Tanrısı - Mine Söğüt
15)Mırıldandığım Öyküler - Julio Cortazar
16)Uygarlık Anadolu’dan Doğdu - Fahri Işık
17)Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - E.M. Remarque
18)Ekmeğimi Kazanırken - Maksim Gorki
19)Zamanımızın Bir Kahramanı - M.Y. Lermontov
20)İlyada - Homeros
Belki bu gece en uzun gece ama insanların yaşadıkları zihinsel ve fiziksel yorgunluklarını atamayacakları bu kadar da kısa bir gece... Yani J. STEİNBECK'in "GAZAP ÜZÜMLERİ'nde" tasvir ettiği gibi zamanlar bu zamanlar :"Uykuyla dinlenemeyecek kadar yorgunum artık "