Günün birinde, her şeyin aslında ne denli gülünç olduğunu keşfettiğimizde hepimiz kahkahalar atarak yerlerde yuvarlanacağız ve o gün gelene kadar benim pek sevdiğim acıklı bir ciddiyet olacak bütün bunlarda
Sadece çılgınlar çeker benim ilgimi, yaşamak için çıldıran, konuşmak için çıldıran, her şeyi aynı anda isteyen, asla esnemeyen ya da beylik laflar etmeyen...
Yılmıştı Remi. Her gittiği okuldan atılmıştı. Geceleri masum kelime hazinesinin elverdiğince küfürler türeterek fransa'nın yollarını arşınlamıştı. Kayıplarını telafi etme derdindeydi, yenilgilerin sonu yoktu, hayat böyle devam edecekti.
Yeni ve kırılgan arkadaşlıklarda olduğu gibi birbirimizin çevresinde dans ediyorduk. o benden ne kadar çok şey öğreniyorsa ben de ondan o kadar çok şey öğreniyordum
İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz, evet, yaşıyoruz, bu bir Harvard martavalı değil üstelik..
- Yolda, Jack Kerouac