Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günün birinde, her şeyin aslında ne denli gülünç olduğunu keşfettiğimizde hepimiz kahkahalar atarak yerlerde yuvarlanacağız ve o gün gelene kadar benim pek sevdiğim acıklı bir ciddiyet olacak bütün bunlarda
“her şey çok güzel giderken çok güzele odaklanıp her şeyin gittiğini fark edememiştik.”
Reklam
Tabi ki.....
Sadece çılgınlar çeker benim ilgimi, yaşamak için çıldıran, konuşmak için çıldıran, her şeyi aynı anda isteyen, asla esnemeyen ya da beylik laflar etmeyen...
Sus ve israf etme kelimeleri..
Benim birazını anladığım, kendisinin ise hiç anlamadığı şeyler söyledi..
Gecenin bağrında
“Hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yansıyordu hayatın anlamı…”
Oturduk ve ne diyeceğimizi bilemedik, konuşacak bir şey kalmamıştı artık Yapılacak tek şey çekip gitmekti.
Reklam
Kaçığın tekiydim, evet; ama mutlu mu mutluydum.
Hüzünlü bir geceydi; neşeliydi de aynı zamanda.
Yılmıştı Remi. Her gittiği okuldan atılmıştı. Geceleri masum kelime hazinesinin elverdiğince küfürler türeterek fransa'nın yollarını arşınlamıştı. Kayıplarını telafi etme derdindeydi, yenilgilerin sonu yoktu, hayat böyle devam edecekti.
Amin
Tanrım, ne işim vardı benim evden beş bin kilometre uzakta?
Sayfa 91
Reklam
Görevlerimden biri de gün ağarırken neredeyse 20 metre uzunluğunda bir direğe Amerikan bayrağını çekmekti. Sabah bayrağı ters asmışım meğer.
Sayfa 79 - Komik
Yeni ve kırılgan arkadaşlıklarda olduğu gibi birbirimizin çevresinde dans ediyorduk. o benden ne kadar çok şey öğreniyorsa ben de ondan o kadar çok şey öğreniyordum
“Eski püskü bavullarımız gene kaldırıma yığılmıştı; daha gidecek çok yol vardı önümüzde ama önemli değildi, çünkü yol hayattır.”
İşin aslı şu, ölmekteyiz, bütün yaptığımız ölmekten ibaret, ama yine de yaşıyoruz, evet, yaşıyoruz, bu bir Harvard martavalı değil üstelik.. - Yolda, Jack Kerouac
Koca bir hayat yaşamıştım, ama başka hayatlar da gizleniyordu etimin zavallı ölümlü zerrelerinde, rüyalarıma giriyorlardı. - Yolda, Jack Kerouac
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.