Ahmet Gökdağ

Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak Hani ashâb-ı kirâm ayrılalım derlerken Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden? Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh Başta îmân-ı hakîkî geliyor sonra salâh Sonra hak sonra sebât: İşte kuzum insanlık Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık
Reklam
Dile gelmiş olan, dil-dışı bir mahiyet kazansa ve özüyle mütenasib bir surette ifade edilmiş olsa idi, “dile gelmiş olan” ‘ı, o suret’ in mahiyet ve şartlarına uygun bir biçimde anlamaya çalışmaktan başka çaremiz kalır mıydı?
Sürahi eğilir, bardak değil; derin olan dolu olan usta olan boyun büker, çırak değil.

Reader Follow Recommendations

See All
Marifet arzu etmediğini geri çevirmekte değil, çıldırasıya arzu ettiğinden, hakkında deli-divane olduğundan vazgeçmekte.
Neyi kaybettiğimizi bilebilmemiz için belki de tümüyle kaybetmemiz gerekiyor.
Reklam
Reklam
Reklam