Camlar buğulu değil, benim canım buğulanmış. Yağmayan yağmur bile sinmiş canıma, nefesime. Dilimde bir şiir var bitmiyor. Kar yağmaya başladı dinmiyor...
Paradoks var. Gece olmasaydı biz yıldızlı göğün muhteşem manzarasından mahrum kalacaktık. Buna göre, ışık bizi bir çeşit "görme"den alkoyarken karanlık bir şeyleri "görmemize" yardımcı olur.
Credo quia absurdum" ("Saçma olduğu için inanıyorum".)Böylece bütün tartışma sona erer ve geriye muzaffer imanın aptallığından başka bir şey kalmaz. Ama hemen bu noktada, bir başka soru doğar: Nasıl olur
da, zeki ve bilgili bir insan bu sırra inanma ihtiyacı duyabilir?
“Senden önce yaşamış insanlardan gelenek yoluyla ‘dalga dalga’ sana ulaşan düşünceler ve kendi yaşadığın çağdaki yaşam koşulları, senin düşünce biçimini etkiler. Bu yüzden herhangi bir düşüncenin sonsuza dek ve daima doğru kalacağı söylenemez.”
Yara işler içten içe,
Kemirir içini gizli gizli.
Dök bütün günahlarını Tanrının önüne,
Tövbe et yaptıklarına,
Çünkü pisliğin ortalığı sardığı bu zamanda,
İyiliğin af dilemesi gerekiyor kötülüklerden,
Sana iyilik etmeme izin ver demesi gerekiyor.