Gerçek kendilik ve gelişimi perspektifinden sevgi, koşullara bağlanmadan diğerinin gerçek kendiliğini sıcak, şefkatli bir biçimde kabul etme ve eşinin refahının ifadenin her anlamıyla kendi refahı kadar önemli olduğu bir şekilde ilişkiye enerji veren cinsel tutkudan keyif alma kapasitesidir.
Sayfa 141 - Psikoterapi enstitüsü eğitim yayınlarıKitabı okudu
Terapide, mizaha iyi cevap veren borderline hastalarda, problemlerine gözlem mesafesi kazanmalarına yardımcı olduğu için sıklıkla mizahı kullanırım. Mizah aynı zamanda depresyon denizi gibi bir durumda çok ihtiyaç duyulan eğlence adasında bir mola olarak hizmet eder. Ancak mizah narsisisti uzaklaştıracaktır. Sinirlenir ve saldırganlaşır. Onun tüm güçlülüğü ve görkemliliği şaka konusu değildir.
Sayfa 125 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Terapistlerin terapiyi bir meslek olarak seçmelerinin bir sebebi, çok eskiden, çocukluklarından çıkan kurtarılma fantezilerini eyleme vurmaktır. Terapist kendi yoksun kendiliğinin kalıntılarını hastanın üzerine yansıtır ve kendi için her daim yapılmasını istediklerini hasta için kendi yapar. Fantezide, böylelikle her hastayla kendi çocukluğunu tekrar tekrar yeniden yapılandırma fırsatına sahip olur.
Sayfa 255 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Sağlıklı bir ayrılma için sağlıklı bağlanma bir önkoşuldur, çünkü patolojik güvensiz bir bağlanma deneyimi, ayrılma için gerekli olan "güvenli temeli" sağlamaz. Dolayısıyla, gerçek kendiliğin gelişmesi, güvenli bir bağlanma ve sonrasındaki güvenli ayrılma deneyiminin başarılmasıyla desteklenir.
Sayfa 155 - Litera YayıncılıkKitabı okudu
Mükemmel anne diye bir şey olmadığı gibi mükemmel çocuk diye de bir şey yoktur, bu yüzden bütün bireyler; gelişimin ayrılma/bireyleşme evresi sırasında ortaya çıkan, kendiliklerinin oluşmaya başladığı zamanlardan kalma hasarlara sahiptir. Bu herhangi bir kendilik bozukluğuna sahip oldukları anlamına gelmez; daha çok daha küçük çelişkilerin yansımalarından oluşan hayatla ilgili zorluklar yaşadıklarına işarettir. O zamanlardan kalan sorunlar da genelde yaratıcılık, bağımsızlık ve yakınlık konularında kendini gösterir.
Sayfa 162 - Litera YayıncılıkKitabı okudu
Gelişimsel Bakış Açısına Dayalı İlerletici Müdahaleler
Asgari düzeyde nesne ilişkileri dayanağı (bağlantısı, demir atacağı nokta) olan şizofrenin ayrılma korkusu ise yok olma korkusu ile eşdeğerdir, yani şizofren ayrılmaya yok olma ile bir tutar. Nesne ilişkileri daha sürekli hale gelmekte olan Borderline kişilik bozukluğunda ise nesne tarafından terk edilerek sonsuz üzüntü çekme korkusu vardır. Borderline ve şizofren arasında bir yerlerde olan narsisistik kişilik bozukluğunda ise özerklik başlangıcı, nesnenin kaybı ve kendiliğe verilmiş büyük zarar gibi algılanır (deneyimlenir); Kohut’un tanımladığı şekilde bu, “parçalanmış kendiliğin” deneyimidir.
Sayfa 190 - Litera yayıncılıkKitabı okudu
