Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Aşk'ı, sevdiği kadını ve sahip olduğu zenginlik haricinde hiçbir şeyi umursamayan bir adam Jay Gatsby. 5 yıl önce hiçbir varlığı yokken onunla yaşadığı mutluluğu aradı onu kaybettikten sonra.
New York'un yükselişte olduğu sanayi çağında ve her gün bir zenginin çıktığı Jazz çağında geçiyor roman. Gatsby adını şehirdeki her ünlü, her siyasetçi, tüm halk bilmesine rağmen kimse onunla tanışmadığını söylüyor. İçine attığı yalnızlığı gidermek için her hafta sansasyonel partiler veriyor. Tüm kalabalığa rağmen hala çok yalnız. Ta ki romanın ağzından anlatıldığı karakter Nick Carraway ona komşu olup onun tek dostu olana dek...
2013 yılında vizyona giren ve Leonardo Dicaprio'nun Gatsby karakterini canlandıran filmini 3 yıl önce izlemiştim ve üzerimde çok kalıcı bir etki bırakmıştı. 7 yıl sonra bu kez kitabı okudum ve filmin gerisinde bir etki bıraksa da zenginlik ve bağlılık olgularının diğer adı Gatsby, hep etkili olacak üzerimde. İsmi gibi muhteşem yükselişi, dramatik çöküşü ve sonuna kadar hiç anlatılmayan dramatik hikayesi karakterin üzerine yapışan olumlu özellikleri olarak kalacak her zaman...
Polisiye veya Suç Edebiyatı
Ankara polisiyesi, Istanbul polisiyesi okumustum ama Izmir polisiyesi ilk defa okumuş oldum.
Polisiye Edebiyati kendi içerisinde türlere ayiracaksak bu bir siyasi polisiye her ne kadar olaylarin akisinda verilmese de satir aralarinda ülkenin yakin tarihindeki olaylara jazz ve new age muzik dinleyen Ayhan komiserin eleştirel bakış acısıyla yazmış Hüseyin Bul.
Okuma hizinizi arttirmak icin Insanin Polisiye okumasi gerektigini de düşünmüyor değilim.
Ne güzeldir irrasyonellik ve mantıksızlık ve saçmalıklar ve diğerleri
David Hume kendine göre insanın birtakım irrasyonel şeylere yönelimi hakkında beyin fırtınası yapmış birtakım inançların aslında insanların zayıflığı ve mallığından kaynaklandığını öne sürmüştür.
fakat bir çözüm önermemiştir. öneremez de zaten. çünkü doğru ne olursa olsun onu bulmak imkansızdır. ve mutluluk kesin bilgi ile sağlanamaz. her
Her Erkeğin Okuması Gereken Büyük Amerikan Romanı: Muhteşem Gatsby
"Boş versene, hepsi kokuşmuş onların," diye haykırdım çimenliğin öbür ucundan. "O Tanrı'nın belası güruhun alayına bile değişmem seni."
-Muhteşem Gatsby, s.163
"Jay Gatsby'nin dostu benim de dostumdur."
-Haruki Murakami, İmkansızın Şarkısı
Buradaki tüm beylere bir sorum var; "erkek olmak" kavramı hakkında hiç düşündük mü? Cinsiyetimiz üzerinden toplumun bize yüklediği sorumluluğu, bizden beklediği davranışları, hiç kendi perspektifimizle karşı karşıya oturtup irdeledik mi?
Bence her erkeğin bunu hayatının bir noktasında kesinlikle yapması gerekiyor, ve Muhteşem Gatsby bu düşünce jimnastiği için güzel bir katalizör.
Jazz Çağı'nın en usta kalemi olan, 1920li yıllara dair bugün sahip olduğumuz izlenimin birçok noktasının aslında onun izlenimlerinden miras kaldığı üstad F. Scott Fitzgerald bir yandan bizlere New York sosyetesinin en büyük ve en gizemli siması olan Jay Gatsby ile hikayenin anlatıcısı olan Nick Carraway'in komşudan can dost olmaya uzanan serüvenlerini izlerken diğer yandan Jay Gatsby'nin gizem perdesini aralıyor, "Amerikan Rüyası'nın" ayyuka çıktığı 20'lerde bile ne kadar acı bir hezeyan olduğunu görüyor, ışıklar altında parıl parıl parlayan, hayata sığmayan Jay Gatsby'nin ışıklar söndüğünde nasıl biri olduğunu bize gösteriyor. Kitabın sonunda yüreğimiz buruk, kulağımızda "orkestranın sarı kokteyl müziğinden" kalan yankılar soruyoruz; erkek olmanın bedeli nedir?
Arka planda Jazz ile beraber tüketiniz efendim.
4/5 Stars (%80/100)
Jay Gatsby is one of the best protagonists in my opinion. He is a very charming, rich, and smart man. Jazz Age (1920s) is depicted perfectly in the book. It is a very simple rags to riches story with romance elements. I really hate Daisy's character but the way Gatsby talks about her is brilliant. The imagery, language, and motives are all brilliant.
The Great Gatsby has a special place in my heart so I'm pretty sure I'm very biased in this review. However, everyone should read this book as it is considered to be one of the "classics."
Artemis İnceleme
Basit ama bi o kadar da teknik bir kitap. Bu tarz macera bilim-kurgu kitaplarından çok daha fazla teknik içeriyor. Sonu risk almadan eh işte olarak bitmiş ama genel olarak Jazz in mizahı ve olaylara bakış açısı okuru eğlendiren cinste. Kitapta olaylar güzel işlenmiş ve Jazz in insanlarla olan ilişkisi bayağı ayrıntılı anlatılmış. Çok kafa yormadan alıp bir çırpıda bitirebileceğiniz bitirdikten sonra da hiç pişman olmayacağınız bir kitap olmuş
Yaban Koyununun İzinde, en rahat okunan Murakami kitaplarından bir tanesi ve bence başlangıç için en uygun olanı. Çünkü yazarın edebiyatına hakim olan anlatım ve öğeler bu kitapta eşit düzeyde yayılmış bulunmakta. Murakami, normalde asla olmasına ihtimal vermeyeceğimiz şeyleri genel gerçekçilik içinde bir imge karmaşası içinde kullanan bir yazar. Bu yüzden hikayeleri anlamlandırmanın bir yararı yok. Ancak imgelerle üzerine düşünebileceğiniz bir harita sunuyor.
Yine her romanında olduğu gibi bu romanın içinden de müzik geçiyor. Müzik belli bir amaç taşımadan, tamamen yazarın beğenileri doğrultusunda her zaman romanlarda kendine yer buluyor. Sizde eğer jazz, blues, klasik batı müziği ve klasik rock ile ilgili iseniz romandaki atmosferleri kafada yaratmanız daha kolay oluyor.
Her ne kadar içinde parapsikolojik ya da pagan dininden öğeler içerse de sizi tuhaf inandırıcılığı içerisinde hikayeye inandırıp koyunun peşine düşmenize neden olan roman.Akıcı ve anlaşılır bir çevirisi olmasına rağmen bazı kelimeler abuk bir biçimde dilimize çevrilmiş.Tek kelime Japonca bilmemenize rağmen nasıl çevrilmesi gerektiğini tahmin ediyorsunuz. örnek verecek olursam:
belleten: bülten
almaç: ahize
pusula: not
film görmek: film izlemek
küçük parmak: serçe parmak.Okurken keyif aldığımı söyleyebilirim.Tavsiye ederim
3/5 Stars (%63/100)
Toni Morrison is one of few African-American writers I truly enjoy. It may sound cliche but I especially enjoyed Beloved. However, it is very obvious that she is difficult to read. The characters are very complex and the plot is often not linear. There are many elements in the book to consider so it makes it very difficult to comprehend.
I liked the fact that the characters were unique and represented unique jazz pieces. Jazz music appears as some kind of a character in the book. Though it seems like it deals with a basic murder, there are so many things going on. It was good overall.
Bilim kurgu kitaplarını okumayı hiç sevmem aslında. Bu kitabı okumaya başladığımda da çok zorlanmıştım. Ama ilk yüz sayfayı geçtikten sonra olaylar heyecanlanmaya ve beni içine çekmeye başladı. Kitabı bitirdiğimde içimde bir burukluk vardı. Sonu açısından beni çok tatmin edemedi. Gerçekten son ana kadar her şey güzeldi. Sonu kötü olduğundan dolayı söylemiyorum tabi. Benim kafamda daha farklı bir son vardı ve beklediğim gibi olmadı maalesef. Yine de tavsiye edebileceğim ve bilim kurgu kitaplarına başlangıçta okunabileceğini düşündüğüm bir kitap. Bu arada bazen Jazz'a sinir olmadım değil. İçimde kalacağına burada kalsın...
Yazarın marslı kitabını okuduysanız az çok yazım tarzına hakimsiniz demektir. Artemiste'de Marslıda olduğu gibi sade bir dil ve eğlendirici üslup ile yazmış . Farklı bir konusu var ama bunun yani sıra çok da gerçekçi. Yani gerçketen,belkide 20 30 yıl sonra böyle bir dünya olabilir diyorsunuz. Yaşanılan olaylar ihtimalsiz değil diye düşünüyorum . Ilk başta hikaye evet güzel ama belli bir süre durağın ilerliyor bu da beni bu kadar uzun tutmaya gerek olmadığını düşündürdü. Ama belli bir yerden sonra hikaye çok açılıyor ve elinizden bırakamıyorsunuz . Ben sevdim açıkçası hem farklı kafa dağıtıcı bir şey okuyayım hem de mantıklı olsun diyorsanız tam aradığınız kitap diyebilirim. Içerisinde bazen bilimsel bilgiler oluyor bence bunlar kafa karıştırıcı değil, abartılı da değil o yüzüden sizi sıkacağını düşünmüyorum. Karakterlere gelirsek, baş karakterimiz Jazz'i başta sevmesemde sonradan kendisine ısındım. Genel olarak karakterler sevimliydi. Kitabın tek sevmedigim yönü küfür içeriyor olmasıydı. Ben hoşlanmadığım için gözüme battı biraz diyebilirim ama abartılacak seviyede de değildi. Kısacası okumanızı öneririm özellikle bu dönemde kafa dağıtıcı güzel bir kitap diye düşünüyorum.