Tümevarımcılık en cüretkar yorumunda ("mutlak" hakikate ulaşma) olduğu gibi, daha ölçülü yorumunda da ("olası" hakikate ulaşma) doğa bilimlerine kötü bir rastlantıyla bulaşmış bir mitostur ve hiç duraksamadan ortadan kaldırılması gerekir.
Eğer bir kuram kendini hiçbir biçimde çürütülmeye açık tutmuyorsa, temel bir sınamaya karşı kendi bağışıklığını koruyorsa, onun için bilimsel ve deneyci bir kuram denilemez.
"Amiple Einstein arasındaki fark şuradadır," diyor Popper, "her ikisi de deneme ve yanlışların giderilmesi yöntemini uygularken amip yanılmaktan hoşlanmaz, oysa Einstein yanlışlar sayesinde düşünmektedir."
Popper kuşkuyu ve güvenilmezliği yeniden ön plana çıkarmıştır ve kuramlarımızın kutsanmak için değil yıkılmak için inşa edildiklerini, bilim insanlarının da kesinlik arayışını bilim anlayışından dışlamaları gerektiğini ilan etmiştir.