Homeros’un yazmayı bilip bilmediğinden değil, onun zamanında yazının kullanılıp kullanılmadığından bile kuşkulanmak sık sık aklıma geldi. Ne yazık ki bu kuşku, Bellerophontes’in İlyada’daki öyküsüyle çok kesin bir biçimde çürütülmüştü; tıpkı Peder Hardouin gibi çelişkilerimde biraz inatçı olmak talihsizliğine düşmüştüm, eğer cehaletim daha küçük olsaydı, kuşkularımı bu öyküye de yaymaya kalkar ve onu fazla soruşturmadan Homeros’un derleyicileri tarafından eklenmiş olmakla suçlardım.
Popper kuşkuyu ve güvenilmezliği yeniden ön plana çıkarmıştır ve kuramlarımızın kutsanmak için değil yıkılmak için inşa edildiklerini, bilim insanlarının da kesinlik arayışını bilim anlayışından dışlamaları gerektiğini ilan etmiştir.
Reklam
Popper
"Yanlışlarımız bizi eğitir."
Popper'a göre "bir kuramın bilimselliği onun geçersiz kılınabilme olanağında, çürütülmesinde ya da sınanabilmesindedir"
Marxçılığın aynı zamanda 19. yüzyıl işçi sınıfının sefaletine duyulan haklı bir tepkiden kaynaklanan bir insancılık olduğunu kabul ediyor Popper. Ayrıca Marxçılığın özgün bir toplumbilimsel tarih anlayışına yolu açtığını ve böylece toplumbilimi, onu yoksullaştıran ruhbilimsel kategorilerden arındırdığını da onaylıyor
İdeolojinin ne anlama geldiği, ideoloji sözcüğünün kendisinden anlaşılır: bir fikrin mantığı demektir.”
96 öğeden 111 ile 96 arasındakiler gösteriliyor.