Kimileyin …
Bir makam, bir makamdır yalnızca;
bir varoluş biçimi değildir. ..
Sayfa 25 - AYRINTI YAYINLARI
Gem vurulmak korkunç bir şey.
Dudaklarım yırtılıyor, dişetlerim kanıyor.
Kan tükürüyorum sonra günlerce…
Sayfa 41 - AYRINTI YAYINLARI
Kovulduğum o çok eski kaleyi fethediyorum bir kez daha. İntihara olanak tanıyan bir alana kavuşuyorum sonunda.
Beni ancak ben yargılayabilirim bundan böyle!..
Sayfa 26 - AYRINTI YAYINLARI
Merhamet yıkıma sürükler bizi…
Sayfa 20 - AYRINTI YAYINLARI
Jean Genet
Ben daima yazıyordum, hatta bir şeyler yazmayı hiç denemeden önce bile. Bir yazarın kariyeri o yazmaya başladığı anda başlamaz. Kariyer ve yazı daha önce ya da sonra çakışabilir.
Sayfa 6 - ÖnsözKitabı okudu
Jean Genet
Ne Varoluşçuyum ne de saçmacı. Ben bu tür sınıflandırmalara inanmıyorum. Ben sadece bir yazarım; iyi ya da kötü bir yazar.
Sayfa 5 - ÖnsözKitabı okudu
Bizde insan önce birey olacak, haklarını alacak, cinsel kimliğini çekinmeden paylaşabilecek ve sonra edebiyatçıysa bu pencereden bakarak ürün verecek, yayımlanmasını isteyecek, kitapevi bulacak, editörce yayımlanmasında sakınca görülmeyecek, basılan eser ilgi uyandıracak, okurunca çekinilmeden satın alınacak, eleştirmenler tarafsız değerlendirme yazacak. Yazar, bu eseri yüzünden horlanmayacak, hakkında dava açılmayacak. Aramızda kaç Oscar Wilde, Jean Genet, Henry Miller dolaşabiliyor ki?!
Yazgıyı seçebiliriz sanıyorsan hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir. Benimkisi beni seçti. Kendimi kurtarmak için her şeyi denedim. Dövüştüm, yumruklaştım, dans ettim, hatta şarkı bile söyledim, güleceksin belki ama başlangıçta direndim ona. Ne zaman ki her şeyin sarpa sardığını gördüm işte o zaman anladım: Eksiksiz olması gerekiyordu.
Sayfa 55Kitabı okudu
Karayazı nedir bilir misin sen? Ben önüne geçmek için her şeyi yaptım. Başıma gelen şeyi şuncacık istemedim. Ne geldiyse başıma, hepsi sunuldu bana. Yüce Tanrı'nın bir lütfu olarak.
Sayfa 54Kitabı okudu
Bir beklentim yok, hiçbir şey ummuyorum. Üzerime inecek sert darbeden başka, ki buna gücüm var. Seninse kafan karmakarışık. Hücrede dönüp dururken bizi izliyorsun ha bire, yaşıyor oluşumuzu izliyorsun. Mücadele ettiğimizi görüyor ve imreniyorsun bize.
Sayfa 51Kitabı okudu
Sizi öldüren cellat değil öfke.
Sayfa 48Kitabı okudu
Hücreler dört dörtlük palavralarla doludur. Öyle ki bazen bu palavralar havada süzülür süzülür ve öyle bir yoğunlaşır ki kusacak gibi olursun. En fenaları da hava atmak için uydurulan ya da hayal edilenleridir, hayatımızı katlanılır kılmak için anlatılsalar içim yanmaz.
Sayfa 47Kitabı okudu
Benim için sen daima Yeşil Gözlü'sün. Ama gücünü kaybettin, şu güzel suçlu gücünü.
YEŞİL GÖZLÜ: O ancak ölünce olur.
Sayfa 46Kitabı okudu
Benden doğru düzgün biri olmamı istemeye cüret edemezdiniz değil mi? İki aylık ömrü kalan birinden bunu istemek insanca olmazdı. Hem ne demek ki doğru dürüst biri olmak, yaptığım şeyden sonra? Boşluğa doğru kocaman bir düşüş gerçekleştirdikten sonra, suçumla kendimi insanlardan öylesine ayırdıktan sonra, benden hâlâ din kitabındaki kurallara uymamı mı bekliyorsunuz?
Sayfa 46Kitabı okudu
Seni karından ayırmak istedim, elimden ne geliyorsa yaptım. Seni dünyadan yalıtmak için elimden geleni yaptım, hücreyi ve hatta hapishaneyi dünyadan ayırmak için de öyle.
YEŞİL GÖZLÜ: Hapishane bana ait, hâkimi benim buranın.
Sayfa 45Kitabı okudu