Canım Winchester kardeşlerim.
Canım Dean, canım Sam.
Daha olayların çok başlarında, daha başlarına neler geleceğini bilmeden bir o kadar da gençken ve sadece o avlandıkları zamanları okumayı öyle özlemişim ki.. Hele izlemeyi daha çok özledim ki yeniden izlemeye başlıyorum orası ayrı.
Bu kitapta Dean ve Sam’i korkunç bir yaratık bekliyor, dehşet ölümler zincirini kovalıyor bizimkiler. Büyük Kanyon’da her kırk yılda bir işlenen esrarengiz ama bir o kadar da korkunç cinayetlerin peşine düşüyorlar. Aksi gibi aynı zamanda bir alışveriş merkezinin açılışı olması ise bu katliamı önlemeleri için en büyük sebep.
Tam bir katliam oluyor evet. Hayalet mı, ruh mu, şekil değiştiren mi ya da bambaşka bir şey mi olduğunu bulana kadar insanlar acımasızca katledilirken Dean ve Sam’de canla başla olayı çözmeye çalışıyorlar ve tüm bunlar onları Cadı Kanyon’una götürüyor.
Soluksuz okudum gene. Sanki bir bölüm izler gibi, neler olduğunu aşırı merak ederek ve özlem gidererek okudum. Benim için Supernatural kitapları en az dizileri kadar değerli ve ben tüm bu hikayeleri de izlemek isterdim çok. Seriye devam etmek için sabırsızlanıyorum.
