Paul’u hiç bir şey durduramaz, yıldıramazdı. Bunu daha başından biliyordu Jeanne. Ondan kaçamayacağını, ondan saklanamayacağını çoktan anlamıştı, ama yine de Paul’un bu denli acımasız ve amansız olabileceğini düşünememişti. Kendini buna hazırlamamıştı.
Hayatta gerçekten her şeyi değiştirmek, yenilemek insanın elinde miydi ki? Evet, herşeyi değiştireceğiz, diye mırıldandı Jeanne. Rastlantıyı kadere dönüştüreceğiz.
Jeanne kararını vermişti. Artık bu sondu. Bundan böyle kazanacak hiç bir şeyi yoktu. Bütün sınırlar aşılmış, bütün kurallar yıkılmıştı. Bundan böyle gidilecek hiç bir yer yoktu. Ancak şu anda Jeanne’nin serüveni devam etmekteydi. Ve Jeanne serüveninin tehlikelerinin giderek arttığını, serüveninin en güç kısmına geldiğini biliyordu.
Sana daha önce söylemem gerekirdi, Jeanne, Paul’un kendisine olan o aşırı güvenine, insanı ezen erkekliğine meydan okumak istiyordu. ‘Birine aşık oldum.’
A, ne güzel!, dedi Paul, alay ederek.